ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi
en gerekli arkadaş mesleği
-
adliyede ve hastanede çaycı.
bir çaycı tanımak bir çok profesörü tanımaktır.
bir profesörü tanımak sadece bir profesör tanımaktır.
odtü'de savunma sanayi standına saldıran grup
-
pkk'lı itler bunlar.
bunlar yıllardır odtü ve boğaziçi'nin en düşük puanlı, en dandik sözel bölümlerinde okuyup teröristlik yaparlar.
üniversite sınavında kötü puan alıp o dandik sözel bölümlere girerler, sonra da terörist eylem yaparken "biz odtü'lüyüz, boğaziçi'liyiz, biz ülkenin zeki, okumuş, aydın kesimiyiz." falan derler. bu şekilde okulun adını kullanıp algı yaratmaya çalışırlar.
o üniversitelerin geçekten zeki ve başarılı öğrencilerin okuduğu yüksek puanlı mühendislik bölümlerinde bunları hiç göremezsiniz. hatta, bu köpekler devamlı olay çıkarırlar ve iyi bölümlerde okuyan çocukları da rahatsız edip onların da eğitimlerine zarar verirler.
bunlar beyinsiz hain köpeklerdir.
bunlar uygun ortamı bulunca okulu işgal eder, yakıp yıkar, milletin eğitim hakkını gasp eder.
edit: bu entri için " pkk'ya karşı diye debe'ye girmiş." diyenler var. zoruna gitmiş bazı tiplerin. ekşi sözlük'te hep pkk güzellemesi yapanların, türk düşmanlarının, türkiye düşmanlarının entrileri mi debe'ye girsin?
tanıyın kardeşim bunları.
uyanık olun.
güçsüz oldukları için mecburen barış sevdalısı, sevgi kelebeği ayağı yapan bu lavuklar ellerine güç geçse bizi asıp keserler.
tayt giyen kızın kıçına bakmamayı başarmak
-
bir tayt olarak benim bile başaramadığımdır
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"içinde sevgililer günü olmasaydı şubatta 31 çekerdi."
küçük kardeşe sen evlatlıksın demek
-
seni hayvanat bahçesinden aldık, maymunsun aslında sen gibi bir hikayeye kardeşi inandırmaktan daha vicdanlı bir harekettir. bir de üzerine "ben seni kafeste gördüm, çok beğendim diye alıp eve getirdik" demiştim ki bana da azıcık minnet duysun. tabii bu hayvansever, vicdan sahibi abla imajım kendisi bağıra bağıra anneme gidip "anne ben maymun muyum?" diye ağlayana kadar sürmüştü.
arkadaşa borç para vermek
-
insanoğlu bununla ciddi ciddi sınanıyor demek ki. derler ya hani, ya arkadaşını kaybedersin ya paranı. bazen ikisini de kaybediyorsun da hangisine üzüleceğini bilemiyorsun. ben borç isteyenlere: "valla bozuk yok abi üstümde." diyorum da, babam bu konuda hayır diyemiyor. kendisi kefalet konusunda da bir numara olup hali hazırda bir arkadaşının kredi borcunu da üstlenmiş aşmış bir şahsiyettir. efendim, benim bu babam yine bi gün bir arkadaşına borç verdi. yıllar geçti, adam ödemedi. geçen gün "yea bi mustafa amca vardı, ne oldu ona?" diye sorunca ben, babam sitem etti, arayıp sormuyor, telefonlara çıkmıyor, düğünümüze bile gelmedi, artık sevmeyeceğim, dedi. üzüldüm. çok iyilerdi.
neden sonra bikaç gün önce, bi telefon gelmiş, mustafa amca babamı aramış. ankara'daymış. kalbinden ameliyat olacakmış. acaba helallik mi istiyor, dedim, şomağızlı dediler, her ameliyat olan ölüyor mu? bilmem. ölmüyor mu? babama sen nasılsın demiş, benden bir isteğin var mı demiş. babam da, canının sağlığı demiş. konseptten ayrılmamış. dur demiş hatta, hastaneye geleyim, göreyim seni bir. ayy canım ya son kez bi görmek istedi demek arkadaşını dedim, şomağızlı dediler, niye son olsun? bilmem. neden olmasın? annem, hastaneye gitmek üzere hazırlanan babamı, işte sen böylesin, çok iyisin, herkesin her şeyine koşuyorsun, saf mısın nesin diye inceden inceye doldururken; benim yüce gönüllü babam, hasta yatağındaki bunca yıllık arkadaşını müdafaa için şunları söylemiş: "gideyim ya, belki parayı verir."
bir oturuşta okunan kitaplar
-
(bkz: simyacı)
konusu ve anlatım tarzı insan da sürekli bir merak bırakıyor. bir oturuş olmasa da 2-3 oturmaya biter...
at üzerinde giderken ok atabilen türkler
-
günümüzde tek eliyle araba kullanırken diğer eliyle cep telefonundan mesaj atabilen türklerin atalarıdır...
kandilde alkollüsün bir de sedye mi istiyorsun
-
küçükçekmece kanuni sultan süleyman hastanesi’nde bir hemşirenin alkol zehirlenmesiyle gelen iki hastaya kurduğu cümle.
listelist
donanım haber
google önbellek
59saniye'deki video
hastası olunan sözler
-
“yavaşça kalemimin kulağına eğilip dedim ki; bir daha onun adını yazarsan, seni de kırarım.”
(bkz: cemal süreya)
the grand design
-
hawking ve mlodinov'un iş birliğiyle yayımlanmış bilim kitabı. dünyada nasıl yaşıyoruz ve ne şekilde var olduk? özgür irade ne derece mümkündür? dünyada bizim gibi kaç evren var? bir tetris sistemi gibi yap-boz parçacıklarından oluşan evren düzeni acaba mümkün mü? gibi gibi bir çok soruya kendilerince yanıt vermeye çalışmışlardır. özellikle m teorisi bütün bir kalıba uyan ve bütün evrenleri kapsayan tek teori olabilir. einstein'ın bulgularını desteklerken, yine einstein'ın söylemiş olduğu söze de atıf da bulunarak ortada bir belirsizlik ilkesi yaratmışlardır. (bkz: tanrı zar atmaz)
dünyanın, yıldızların ve evrenin oluşması için ille de bir yaratıcıya gerek yokmuş. tanrıyı biz kendi kafamızda yaratıyormuşuz. belirli fizik yasaları çercevesinde bir yaratıcı olmadan evrenin oluşması bilimsel koşullarca pekala uygunmuş... kafa yorup değerlendirmek isteyenler için tavsiye edilir. içinde gerçekten önemli bilgiler de mevcut.
sinem kobal
-
hani sadece bayramlarda gorulen, o gicik, uyuz, kendini bir sey sanan kuzen gibi.
dışarıdan yemek söylemenin artık imkansız olması
-
kaç gündür aş eriyormuş gibi canım ıspanak istiyor. genellikle dondurulmuşunu alıp yapıyorum fakat günlerdir ona bile enerjim yok öylesine çalısıyorum . dün aksam saat 20:30da işten eve dönüyorum kollarım artık tutmuyor, yol üstünde ev yemekleri satan bir yere sorayım dedim ıspanak var mı. var abla dedi dolapta sabah yapmıs hiç satmamış . ilk sana açıyorum. neyse paketledi verdi , o kadar çok canım istiyor ki ısıtmasını bile istemedim. velhasıl fiyatını sordum sesi hafif kısılarak 30 tl abla dedi , artık söylerken utanıyoruz valla. arkadaşım sen niye utanıyorsun ki dedim başkaları adına utanacaksan yine utan da . asgari ücretle orda çalışan eleman olarak 1 tabak ıspanağın 30tl olmasından utanacak son kişi sensin . valla lanet olsun .
edit: gelen mesajlar ve entryler üzerine editleme ihtiyacı duydum. herkes gercekten çok hamarat çok tutumlu çok zeki hepinize birer maşallah. fakat entryde açıkça o gün çok yorgun oldugumu ve yemek yapamayacak durumda olduğumu belirtmişim. zaten normalde yemegi kendim yaptığım için dışardaki fiyatların bu derece olması beni şok etti. ayrıca bence asıl bindirim bu ev yemeklerinde oluyor ya da olmuş .tabii ki en güzeli yemeginizi daha pahalıya gelecek bile olsa bildiğiniz malzemeler ile temiz temiz evde yapıp yemenizdir eğer söyleyeceginiz şey çok özel ve spesifik değilse. herkese yemek tarifleri için tesekkür ederim ama konu bu değildi.