hesabın var mı? giriş yap

  • sebebini ilk kez burada açıklıyorum.

    uçak havalandıktan kısa bir süre sonra jetler takibe başladı. uçağın içindeki recep tayyip erdoğan'a bu söylenmedi ama dikiz aynalarından baktığında her şeyi kabak gibi görüyordu.

    tam jetler yüce başkanımızın (radiyallahu limen hamd) uçağına kilitlenmiş iken ezan vakti geldi ve jetin aporlöründen ezan okunmaya başladı. başkanımız pilota uçaüğı kıbleye çevirmesi talimatı verdi. jetler tam bombaları ateşlediğinde uçak aniden kıbleye döndüğünden bombalar ıska geçti.

    yüce başkanımız bir olaydan daha iman, nefs ve güzel ahlak sayesinde kurtulup ne kadar da allah'ın sevgili kulu olduğunu kanıtladı.

    bu olayı da mütevaziliğinden kimseye anlattırmadı ama ben doktorunun bir arkadaşının kuzenini tanıyorum. o dedi.

    edit: http://i.hizliresim.com/5v1v55.jpg facebook'ta paylaşın, bakalım yiyen olacak mı?

  • kafası karışanlar için size 100tl lik bilgileri yazayım çok kısa;

    moka potla yapılan kahvede kahve ateşin üstünde uzun süre kaldığı için ve suyun geçişi uzun sürdüğü için espresso makinelerine göre epey acı ve koyu tada sahip olur. espresso makinesinde ortalama 15-30 saniye arası kahve hazır olurken, moka potta bu süre 1 dakika ile 5 dakika arasında değişmekte.

    eğer kahveniz daha hafif ve yumuşak tada sahip olsun istiyorsnaız alt hazneye mutlaka sıcak su koymalısınız.

    bakın kahvecilikte bilgi sahibi ama ukala insanarın yaptığı en büyük hata kendilerine ait bilgiyi insanlara dikte etmeleridir.

    kahvecilikte bu illa böyle olur diye bir şey yoktur. bu iş tamamen sizin damak zevkinize ve tecrübenize göre değiştirilebilir.

    ha standartı belirlenmiş konular elbette var. mesela americanoya maden suyu koyup ben böyle yaptım diyemezsin. eğer seviyorsan kendin evde pekala yaparsın ama dışarda diyemezsin.

    moka pot için de durum bu; eğer acılaşmış sert kahve içmek istiyorsan alt hazneye soğuk su koyabilirsin tabiki. tamamen damak zevkine göre değişir bu. önerim ise 80-85 derecelik sıcak su koymaktır. böylece kahve 1.5 dakika gibi bir sürede tamamen hazır olur.

    zira kahveyi koyup üstüne kaşıkla bastırıp bastırmamak da tercihe bağlıdır. bastırırsan su kahve içinden daha yavaş geçer, bastırmazsan hızlı geçer. bu da lezzete doğrudan etki eder. evde tecrübe ediniz.

    moka potta demleme uzun sürdüğü için ve ateşle temas olduğu için bence en kritik konu demlemeyi en kısa sürede bitirecek tüm işlemleri uygulamaktır.

    dediğim gibi, kahveyi bastırma, alta sıcak su koy, kısık ateş kullanma (ki hızlı bitsin işlem) , fokurdama sesini duymadan moka potu ateşten al.

    mokada kullanılacak kahve de bence dark roast olmamalı. cunku zaten pişerken koyulaşıyor her halukarda. ama bak tekrar edeceğim, sen öyle seviyorsudur öyle içersin. yani "doğrusu bu" diye bir şey yok. doğru diye bir şey yok. teknik sabittir, geri kalan her şey kişisel zevke göre değiştirilebilir. kahvecilikte her demleme için geçerli bu durum.

    italyanlar genelde şekerli espresso içtiği için moka pota hastalar. ben de evde kullanmayı çok seviyorum.

  • çalışan insanın bazen tek tesellisi olabilen aktivite. cumadan market stoğu da yapılır hatta ekmek bile fazla alınır ki ekmek almaya bile inilmesin. dis dünya ve insanlara karsı bir sogukluk vardır. özellikle buyuk sehirlerde çalışanlar ya da ısı insanla olanlar. mümkünse haftasonu insan görmek istemezler. sessizlik, huzur minik bir tatil. yaslanıyor muyuz acaba

  • aramızda bazı pezevenkler var. 1'e aldığı araba 3'e çıkınca farkı kimseyle paylaşmayıp fiyat düşünce aradaki farkı isteyebilir.

  • o kadar ağladıktan sonra "yine de dönmem yea" diyerek ne kadar karakterli olduğunu gösteren arkadaşın tweet zinciri.

    ayrıca türkiye'de yaşadığı takdirde 2000 tl kira vereceğini düşünmektedir. lan neyse.

  • gun itibari ile, sozlukte yasanan kisa sureli kaotik anlarin kisa aciklamasi. normalde yapmam bu tur seyler ama, olayi anlamayanlara kiyagim olsun.

    - sabahin ilk isiklari ile birlikte, sozlukte onay bekleyen tum caylaklar bir anda yazar oldu.
    - henuz hadise tam kavranamamisken, sozluge oluk oluk entry akmaya basladi.
    - yazar olan caylaklar o kadar seri entry giriyordu ki, girilen entry'ler henuz sol frame'in tepesine gelmeden 3. sayfaya dusuyordu.
    - gunun cok erken saatleri olmasina karsin tum basliklarda akil almaz bir patlama yasanmaya baslandi. ortam, zombi istilasina ugramis kent merkezinden halliceydi.
    - olaydan cok kisa bir sure sonra, sozlukte eskiler-yeniler tartismasi basladi.
    - yeni yazarlar "eskiler ucurulsun" gibi basliklar acarak goz yasartti.
    - yeni yazarlarin buyuk cogunlugu cumle dahi kurmaktan acizken, "sozluk radikal bir karar aldi. siz zaten bir bok yapmiyordunuz. biz kaliteyi yukseltecegiz" cikislari yaparak aklimizi basimizdan aldi.
    - tam sozluk manisa mesir macunu senliklerine donmusken, sozluk yonetiminden "pardon kuzenim yapmis" aciklamasi geldi.
    - bu aciklamadan sonra, yeni yazarlarda gergin bir bekleyis basladi. tekrar caylak olmamak adina, onlara destek veren bazi eski yazarlar ile direnis baslattilar. arada, mantikli entryler girerek tekrar caylak olmaktan yirtmaya calisanlar gozden kacmadi.
    - aciklamadan yaklasik bir saat sonra, ssg "yeniden caylak yap" butonuna basti ve 2 saatligine yazar olan caylaklar, yeniden caylak oldu.

    onay bekleyen caylaklarin buyuk kisminin yazar olmaya hazir olmadigini gozlemlemek mumkundu. arada, sozluge bir seyler katabilecek olanlar da goze carpiyordu elbette ancak buyuk cogunluk epey bir sure daha caylak kalacak gorunuyordu.

  • geçenlerde benim de muhatap olmak zorunda kaldığım insan. biletim 5 numara cam kenarı, geçmiş oturmuş 20-25 yaşlarında bir kadın. geçebilir miyim dediğimde suratıma baktı ve hayatımda gördüğüm matematik zekası en gelişmemiş insanla aramda şöyle bir diyalog geçti:

    -pardon biletim cam kenarı, geçebilir miyim?
    +kaç numara?
    -5, cam kenarı.
    +benim 6, bütün çift sayılı biletler cam kenarı olur.
    -5 numara cam kenarı, bakın koltuğun yanında da yazıyor.
    +5-6 yazıyor orada, hangisi cam yazmıyor.
    -göstermişler burada işte, belki dikkatli baksanız anlardınız. (burada 1e 4 ekleyerek bulduğumuz sayıların cam kenarı olduğuna dair ilkokula giden çocuğun anlayacağı şeyleri anlatıyorum)
    +çift sayılı biletler cam kenarı.

    ya güzel kardeşim, hiç mi mantık çerçevesinde düşünemiyorsun? 1 numara nereye oturuyor o zaman şoförün kucağına falan mı? yine sinirlendim ya.

    edit: efendim muavine neden söylemediniz diye mesaj atan arkadaşlar oluyor, muavine söyledim. aranızda halledin dedi. metro'ya sevgiler.

  • arazide kaybedildiğinde daha bir zevkli hale gelen olay. 2008 yılındaki güneş operasyonuna katılan bir arkadaşım anlattı. elemanın biri kuzey ırak'ta bir tepede silahı kaybediyor. üstüne de kar yağıyor. silah falan yok ortalıkta. bölükçe arıyorlar ama yok. en son mayın dedektörüyle arayınca buluyorlar. temiz dayağını da yemiş eleman tabi.

  • borcum mu var geçen aydan
    olacak mı bana faydan
    alem çıkmış zaten raydan
    bana ne lan çıkmam saraydan