hesabın var mı? giriş yap

  • kalitesi tadı ve aromasıyla tartışmasız en iyi sucuktur.
    bir afyonlu olarak aileme istanbul dolaylarına da en çok yollattığım erzak türüdür.
    bağımlılık yapıcı derecede iyidir...

    şimdi bir de yeni bir paketleme metodu uygulamaya başlamışlar. normal sucuk kangalları ayrı ayrı naylonlarla vakumlanmış halde.
    o sayede hem sucuk taze kalıyor, hem de saklaması kolaylaşıyor. bir de soyması da kolay olmuş... iyice muhteşemliğine muhteşemlik katmış...

    yani hayranıyım her türlü, istesinler reklamında beleş oynarım, afişlerini broşürlerini yaparım, dünya çapında meşhur ederim! yürü be itimat!

    not:
    tabii marka olarak tam olarak dikkat etmek lazım, kopyası veya ordan türeyeni de çok güllüoğlu veya inci misali,
    doğru marka artık "ismail koçkan itimat sucukları" olarak geçiyor...
    özenle seçiniz!

    *güncelleme:
    efendim zaman içerisinde markada değişiklikler oldu, spermatagonez uyardı da farkettim onu ben de, hemen enrty'yi markayı güncelledim, ayrıca artık isterseniz siz de sipariş verebilirsiniz bakınız şuradan:
    https://ismail-kockan-itimat-sucuklar-itimat-et-ve-et.business.site/

  • kastedilen oyunu sevmekle beraber izlemeyi ve ziklemeyi bırakmaksa, sihirli bir değnek değmesiyle aşağıdaki mevzularda idrak güncellemesidir.

    - 22 baldırı çıplağın peşinden koştuğu topun fakirlik, gerilik, yokluk gibi gerçek dertleri unutturmaktan başka hiç bir zike yaramaması

    - bi zike yaramayan bu işe harcanan zirilyonların ilime, irfana, kültüre, edebiyata harcanabilecek olması

    - o zirilyonları alınca neresine sokacağını bilemeyen topçuların yaptığı çok da ufak olmayan şımarıklıklardan gelen tiksinme hissi

    - o topçuların üzerinden ün ve para kazanmaya çalışan bir takım hatunlar

    - bu topçuları ve hatunları zorla gözümüzün içine içine sokan medya

    - hepi topu bir top tepiklemekten ibaret bir oyunu, izlemeyi bırak tartışmak için harcanan zamanda kuantum mekaniğinin anlaşılabilecek olması

    - futbol tartışırken çıkan hır gür, düşen seviye

    - stadlarda hiç olmayan seviye

    - medyada futbol tartışmak üzerine kariyer yapan heriflerin tırışkalığı

    - böyle heriflere "hocam hocam" deyip çanak tutup ego şişiren daha da tırışka sunucu zevat

    - kulüp yöneticisi kimselerin iğrençliği

    - futbol üzerinden çıkar sağlamaya çalışan politikacıların iğrençliği

    - her nedense mor-yeşil renklere gönül verenlerin her nedense eflatun-sarı renklere gönül verenleri öldürmek istemesi ve dahi ara sıra bunu gerçekleştirmesi

    - şike

  • acil bi durum varsa polis çağırıyoz adamlar atlayıp geliyolar ya, bu hizmetin karşılığı. 0-1 km arası 20 tl, ondan sonra km başına 10 tl artıyor. şu an bu uygulama yok ama ben sayın devlete teklif ediyorum hem ek bir gelir olur hem de chp camileri ahır yaptı.
    güzel bir olay, incelenmeli..

  • çapulcu dediğin gençler cnn int'te çatır çatır ingilizce röportaj veriyor,sen van minütten öteye geçemiyorsun :):)

  • 30-40 sene kadar once, orhan boran stand-up show yapmaktadir. tam ortasinda bir seyirci protokolden kalkar saga sola carpa carpa gurultuyle kapiya yonelir.
    orhan abi sorar:
    - tuvaleti mi ariyordunuz beyefendi?
    - evet...
    - kapidan cikin, sagdaki ilk kapida "gentlemen" yaziyor. aldirmayin, girin.

  • ilksel canlı atalarımızdan taşıdığımız bir özelliktir. hayatta kalmak için canlı sosyal zekasını değil, duygusal zekasını değil, sadece ve sadece grafik zekasını kullanır.

    bazen bir karartı, bazen bir çıkıntı, düşmanı tanımlamakta işe yarar hayatta kalanın üreyerek yola devam ettiği bir sistemde ister istemez hepimiz bu veri tabanını mitokondriyal dna yoluyla taşıyoruz. genelde tanımladığımız benzetme travmatik içeriklidir. çünkü aslında bir erken uyarı sisteminin parçasıdır. seçici algı veya algıda seçicilik ilkesi yoluyla fâal olur.

    (bkz: halı desenlerinde görünen yaratık suratları)

    tabi bunun cılkını çıkaran algılarda vardır. hatta kimi akıl hastalıklarını da besleyen bir özelliğe dönüşebilmektedir. sanatı beslediği bilinir.

    meraklı maymun-apofeni

    (bkz: pareidolia)

  • şimdi sabah haberlerinde bir kaç gündür gözüme çarpıyor bu teyzeler, amcalar farklı versiyonlarla:

    bir adam "torununa 1 lira harçlık veremediğinden" yakınıyor, bir kadın "torununun muz istediğinden ama alamadığından"...

    ben fena kazanmıyorum, yani ortalama bir standardım var, hatta bazen çok bile kazanıyorum çeviri vs. ile. biraz da steril yaşıyorum; köyden kente, evden işe... böyle bir başınıza takılırsanız gözünüze gözünüze giremeyebiliyor gerçekler.

    bugün c sınıfı bir pazara gittim. (len pazarın da sınıfı mı olur demeyin. var: misal antalya'da altınkum pazarı bambaşka, altınyaka daha başka, sosyete pazarı ekstra başkadır.) iki üç çeşit meyve dışındakiler girmez o sınıf pazara mesela. ben bugün çakırlar pazarındaydım. balıkçıya durdum ve klasik deniz mi, çiftlik mi sorusundan sonra bir tane -bir tane- tekrar yazıyorum bir tane çupra tarttırdım: 20 lira dedi. yuh dedim. yuh deyince kenardaki küçük -adını şimdi anımsayamadığım balığı gösterdi. len dedim, ev geçindiren bir ebeveyni düşünsene, geliyor, bir balık yedirmek istiyor çocuklarına adam gibi, kenara attığı balıkları gösteriyor satıcı. içi acır lan insanın. benim evlatlarım evlat değil mi lan, der. der yani. ben olsam derdim.

    almadım, içeriye doğru uzadım. patates 3.5 lira (dün markette 5 liraydı, sinirlenip almadıydım), fasulye 7 lira, havuç 3 lira, patlıcan 3,5, bakla 7, pancar 4 tanesi 3 lira, marul 1,5, 4 tane yeşil soğandan müteşekkil bağ 1 lira... hangi sebzenin mevsimi dedim kabağı, havucu gösterdi, baklayı sonra, patates, soğan...

    çilek de 6 liraydı ha. eriği hiç saymıyorum.

    şimdi tv'de "insanlık onuru" diyor başbakan.
    insanlık onuru mu kalmış lan? verdiğiniz 900 lira maaş ile bir dede/nine torununa pazarda gördüğü meyveyi, balığı, sebzeyi alamıyor, hangi onurdan bahsediyorsunuz lan?

    yazık, vallahi yazık.

    dilerim ki bahsettiğiniz o insanlık onuru sizi ve sizin gibi çiğleri gün gelecek yiyecek!
    insanlık onuru, yalandan, hitabetten beslenen pezeveng herifleri yenecek.

    ha, muzdu di mi? muz göremedim pazarda.

  • 13. yüzyılda ingiltere'de merlin'in kafasına atacak domatesi nereden bulduklarını merak ettiren dizi. domatesin suçluların kafasına atılabilmesi için önce amerikanın keşfedilmesi, ordan buraya domates gelmesi, papalığın bir süre domatese karşı çıkması falan lazım. sonra bir ara ekilmesi büyümesi vs.