hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • (bkz: boykot)

    yarın bir gün türkçe de gidecek elimizden. türk'üm demek bile suç olacak.

    ulan ülkeyi bir anda arabistan'a çevirdiniz. ne bitmez illetmişsiniz, lanet olsun.

    not: bu ülkede gerçekten büyük bir pembe kıçlı sorunu var. bunlara göre türkiye'ye, türk'e karşı hiç olumsuz bir şey yok. hatta yapılan her şey, faşizm dahi türk'e müstahak. ama türk en ufak bir tepki dahi veremez.

    bak işte, ek*r denen firma açıklama yapmış, "söz konusu ürün avrupa ve ortadoğu bölgelerinde de satıldığından; ön yüzünde tamamen türkçe, arka yüzünde farklı dillerde ürün bilgileri yer almaktadır." diyor. yani oraya özel ürün değil. türkiye'de de satılıyormuş. ben demiyorum, kendileri diyor. boşa değilmiş yani verdiğimiz tepki. biz hassas değiliz, durum ortada.

    neymiş, bu ürün ortadoğu'da da satılıyormuş da o yüzden çok dilliymiş. nasıl alay ediyor, nasıl küçük görüyorlar, görüyor musunuz? bizim tepkimiz buna işte.

    türk ulusu zaten yüz yıllarca küçük görüldü. etrak-ı biidrak diye hakarete uğradı. bin yıldır fars ve arap asimilasyonuyla acayip bir şeye dönüştü.

    ne güzel atatürk ve silah arkadaşları sayesinde türk kafa kaldırabildi, bu cendereden çıkacak oldu, geldiler yine çöktüler tepemize.

    dincisi, kürtçüsü, rusçusu, liboşu yine bir oldu; türk'e dair ne varsa saldırmaya başladı.

    demografi yerle bir edildi, dil de çöktü mü tamamdır.

    buna göz yummayacağız arkadaş. hassaslıksa hassasız. buluttan nem kapıyorum gerekirse. ben ki yıllardır evime pın*r ürünü sokmuyorum. bunu da almam. şimdilik elimden gelen bu. bundan da geri kalmayacağım.

  • doğru tespit.

    özellikle bilgisayar tamircileri yapar. lisedeyken bilgisayarcıda çalışıyordum, aklınıza gelebilecek bütün parçaları değiştirir ve yeni parçayı alıp eski parçayı takarlardı.

    eğer bilgisayarını getiren kişi bilgisayardan anlamıyor ise ramleri, ekran kartı vb. parçaları daha düşüğü ile değiştirirlerdi.

    2 gün çalıştım orada hırsızlığı görene kadar...

    dipnot: battılar.

  • bir zamanların şehir efsaneleri h2000, rock’n coke, rock istanbul, radar live, barışa rock, bunların içinde en istikrarlısı rock’n coke olmuştu.

    festivale ilk darbe; hazerfen havalimanında çevre halkının rahatsız olması dedikodularıydı. sözde basına yansıyan hevesli gençliğin alana sığmaması gerekçe gösterildi. hemen akabinde bir sonraki sene festivali istanbul parka taşıma kararı alındı.
    ikinci darbe; festivalin son günü dönemin başbakanı rte’nin tesadüfen sabiha gökçen havalimanına iniş yapması ve istanbul park civarından geçerken, konvoyu farkeden gençlerin kendisini barış işaretiyle selamlaması protesto amacı taşıyor denilip, bahane gösterilerek, iki sene de bir yapılmak koşuluyla festival yeniden hazerfen havalimanına taşındı...

    sonrasında zaten herkesin bildiği üzre alkol yasakları, sponsor sıkıntıları, kızlı erkekli muhabbetler, yabancı organizatörlerin elini eteğini tr den çekmesi, sanatçı ve grupların can güvenliğini bahane ederek fiyatları uçurması, bir takım yatırımcı ve prodüktörlerin daha fazla riske girememesi, ülke ekonomisi, iç savaş derken kimsenin artık festival filan havası kalmadı. kafası kaçtı.

    rock müzik bitmiş değil sadece bir grubun en az 10 kişilik ekibine para akıtmaktansa, bir tane dj getirerek sabaha kadar tek günlük festival yapmak daha mantıklı bir çözüm gibi gelmiş olabilir. ayrıca o dönem prodüksiyon şirketlerinin bir kısmı kepenk kapattı. bunun da nedeni gergin siyasi ortam ve ekonomidir. kaldı ki asi rockçıların önünü alamayan 4/5 gün gece gündüz süren bir festivaldense tertemiz bir iki gecelik dans festivali yapmak herkesin işine yaradı. biraz da 90ların o buhranlı rock punk ve metal akımı 2013 lerin sonuna doğru bozuldu denilebilir.sadece tr değil dünya da artık bu tarzda üretim yavaşladı yerini yeni akım undergrand elektronik müziğe bıraktı. bu durumu da uyuşturucuyla bağdaşlaştırmanın bir anlamı olduğunu sanmıyorum. sonuçta uyuşturucu dünya da 60lardan sonra yaygın olarak kullanılan ve müzik piyasasını yönlendirme de her zaman aktif olan bir sebepti. sadece müzikte seçenekler arttı. tarzlar fazlasıyla değişti, teknoloji ve hızlı yaşam sosyolojik kültür alt yapılarını ele geçirmeye başladı. rock müzik artık elektronik alt yapıyla mutasyona uğradı. adını duyuramamış ne kadar sanatçı varsa teknoloji sayesinde ülkesinden dışarı adım attı. biz buna gelişim dönüşüm ve çağa ayak uydurma diyoruz. bilmem anlatabildim mi ! hiç bir şey eskisi gibi kalmaz, kalamaz. monotonlaşmaya başlar. her zaman yeni bir maceraya ihtiyaç vardır. en azından dünya genelinde müzik için durum böyle gibi....

  • bir ömür boyu çalışmasa geçim sıkıntısı çekmeyecek nil ve onun gibiler artık başka bir misyon üstlenmeliydi. hepimizi özgürleştirmeliydi artık. doğaya gitmeliydik hepimiz, inek beslemeli, kişisel gelişim kitapları okumalı, yoga matının üzerinde bağdaş kurup enerjiyi özümsemeliydik. neden yapmıyoruz ki? neden karantinayı bir koza olarak göremeyecek kadar körüz ? oysa ki işe gidip gelmek ne kadar ruhumuzu yoruyor. iş dediğin nedir ki. arada gidip reklam filminde oyanayacaksın. kazandığın parayla da doğada yaşayacaksın ey halkım. bu kadar zor mu? bir dinleyin kendisini. hadi bakıyım yarın herkes bağdaşını kursun, derin bir nefes alsın, ruhunu özgürleştirsin. hepimiz kelebek olacağız karantina bitince.

  • bir de böyle heryerde bayrak açmıyorlar mı çok ilginç adamlar bunlar çok.

    madem ülkeni çok seviyordun neden kaçtın? her şeyi geçtim bunlar çok garipler, utanma desen yok. rahatlıkla takılıyorlar. ne desem bilemedim, bildiğin işgal ediyor adamlar gittikleri yeri.

  • 1800 'lü yıllarda eşini ve bebeğini öldürmekle suçlanmış, ölüme mahkum edildiği hücresinde giovanni aldini tarafından, deneyine iyi bir malzeme olabilecek özellikleri yüzünden keşfedilmiş, ve suçu hala tam ispatlanmamışken, aldini ve yardımcısı mr. pass tarafından yalancı şahitler bulunup , hakkında kesin idam kararının çıkması sağlanmıştır.

    idam edildikten sonra ölü bedeni, aldini'nin galvanik pillerle yarattığı elektrik akımlarıyla hayata döndürülmeye çalışılmış, fakat bedeni titremekten başka bir tepki göstermemiştir.

    george foster başarısız bir deneyin deneği ve muhteşem bir hikayenin esin kaynağıdır ; frankenstein .

  • türkiye senin yaşadığın il veya ilçeden ibaret bir ülke değil . cehalet senin bildiğin boyutların fersah fersah üzerinde bir kavram. halı çok güzel bir ev eşyası.

  • türk rock camiasının geldiği hale bak. ulan sırf saçı uzun diye dayak yiyen, pasajları basılan ama bunca baskıya rağmen kendini bozmayan ve tanıyanların "efendi çocuklar" dediği bir camiaydı bu camia. pentagram gitaristi ümit yılbar gönüllü komando olarak pkk ile çatışmada şehit oldu. rahmetli barış manço ve cem karaca insan sevgisiyle, çocuk sevgisiyle, doğa sevgisiyle bilindi. bu adamlar uzun saçlı erkeklerin "ibne" olmadığını bu topluma ispatladı. bu ülkenin gördüğü en büyük yeteneklerden yavuz çetin kendi canına kıymadan önce kötülüğe duyduğu nefretini muazzam bir şarkıyla kusarak gitti*. geçenlerde kaybettiğimiz özkan uğur gören herkesin yüzünde tebessüm oluşturan bir insandı. bu camia haksızlığa, zulme ve adaletsizliğe karşı hep ses çıkardı. gelinen noktada ne kendine ne ailesine ne topluma en ufak bir faydası dokunmayan böyle ezik tiplerin "camiadan" görülmesi bile utanç verici. kadıköy ve cihangir dışında nefes alamayacak bu pısırık depresif züppelere prim vermeyin.