hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • bence burda önemli olan yarım saatte eve varıyor olması değil, saat 17:00'de işten çıkabiliyor olmasıdır.

    ağzına sıçayım onun, öyle işi nerden bulduysa beni de aldırtsın. ne iş olsa yaparım.

  • jean michael seri'yi kötüleyeceksiniz bari fulham denen çöplük takım üzerinden yapmayın. adamlar geçen yıl 3 tane hoca değişikliğine gitti. üstelik o kadar kötü kadro kurulmuştu ki sonradan alınan babel bile bu takımda fark yarattı.

    sezona slavisa jokanovic ile başladılar. daha 10 hafta dolmadan paketlendi ve yerine raineri geldi. ligin son 10 haftası kaldığında da raineri'nin yerine 8 yıl fulham forması giyen scott parker'ı hoca yaptılar.

    takım championship'den bile zaten zar zor premier lige çıkmıştı ve slavisa jokanovic ile devam kararı aldılar. championship'te 1. olup direk yükselen wolwes'in tam 11 puan gerisinde 3. olan bir takımdı fulham. bu kadar sıkıntılı kadroya sadece jean michael seri alıp sanırım premier ligde kalınmayı beklemiyorsunuz. sonuç olarak fulham kadro mühendisliği sorunlu bir takımdı. üstelik premier lige yükseldiklerinde de kadroya ciddi derecede takviye yapmadılar. sonuç olarak premier ligde barınamadılar. üstelik takım hem kötü oynuyor hem de leblebi gibi gol yiyordu. fulham premier ligin en çok gol yiyen ve en az gol atan takımıydı. zaten böyle leblebi gibi gol yiyen bir takımın hücumu hiç bir zaman düzelmez çünkü arkayı sağlama almadıktan sonra istediğin kadar gol at. -47 averaj ile küme düşen bir takımda elbette bencil oyuncular değerine değer katardı. ama jean michael seri o bencillikte bir adam değil. o yüzden de fulham macerasını çok fazla kıyaslamamak lazım. hastalığı ya da başka etkenlerde bu konuda çok etkili olmamıştır. bozuk meyvelerin arasına sağlam meyveyi de koyarsanız sağlam meyvede bozulur. fulham'ın geçen yıl ki çöp kadrosuna messi'yi koysanız yine fark yaratamazdı. çünkü fulham izleyenleri kabız eden kötü bir takımdı.

    jean michael seri'nin en iyi dönemi de belhanda ile beraber oynadığı 2016-2017 sezonuydu. belhanda ile beraber 10 gol 14 asist yaptı. iyi de bir ikili oluşturmuşlardı. ikisi de birbirlerine iyi ikame eden oyuncular. o yüzden jean michael seri'nin belhanda ile orta saha da çok iyi oynayacağını düşünüyorum. ayrıca orta sahaya bu iki oyuncunun arkasına mutlaka süpürücü bir defansif orta saha lazım. iki oyuncu da oynadıkları mevki itibari ile çok top kaybı yapacaklar. arkalarını toplayacak bir oyuncuya ihtiyaç var. burada ki arkadaşlar bu adamı fernando ya da yaya toure tarzı bir orta saha zannetmesin. bu adam ofansif orta sahadır.

  • ben hayatımda bu kadar karlı bir iş görmedim arkadaş. bak geçen 1 yaşındaki sabiye 18 lira verip bir hayvan kitabı aldım. 18 lira! kitabın özeti şu; google görsellerden 15 hayvan fotoğrafını almışlar, bir kalıp mukavvaya basmışlar, 15 sf. kitabı 18 liraya itekliyorlar. tek masraf matbaa ve mukavva masrafı. tutsun tutsun da 5 lira tutsun ki mümkün değil, net 13 lira kar. zira çocuk kitabı olduğu için bandrol falan da yok.

    arkadaş bu kitapları bu kadar pahalı yapan nedir? büyük oğlana 200 sf macera romanı alıyorum 7 lira, 1 yaşındaki bebeye 5 hayvan fotosu alıyorum 18 lira.

    demem o ki bu işe girin, inanılmaz para var. biz ebeveynler de gerizekalı olduğumuz için allah'tan gelen bir şeyle 5 karton sayfaya 25 lira verebilme kapasitesine sahibiz. sömürün bizi, azımıza sıçın.

  • "uçabildiğini kimseye söyleme. öyle bir inanmazlar ki, düşersin..."

    kim söylemiş unuttum ama çok doğru demiş. bir iş sonuçlanmadan, bitmeden anlatma kimseye ki senin yapacağına inanmayıp seni de inandırmasınlar ya da kem gözleri değmesin de işin rast gitsin. çok kıskanç ve basiretsiz insan var!

  • çok çok üzücü, ölüm haberi geldi. - people

    evdeki jakuzide boğulmuş halde bulunmuş. cardiac arrest (kalp durması) nedeniyle yardım istemiş asistanı. uyuşturucu madde vs. yokmuş etrafta.

    gerçekten çok üzüldüm. geçenlerde burada alkolizm ile ilgili söylediklerini paylaşmıştım bir söyleşisinden. bunalımlı olmadığını, alkolizmin bir beyin hastalığı olduğunu anlatıyordu.

    ve kendisinin de "neden neden" diye sorduğunu, "6 kardeşiz ama neden ben, neden ben bunu çekmek zorundayım" dediğini anlatmıştı o söyleşide.

    (bkz: alkolizm/@theriver) #156825035

    çok ağlayan bir bebek olduğunu, 30 günlük iken ailesinin kendisine doktor önerisiyle, ağlamaması ve kolay, rahat uyuması için, günümüz dünyasında verilmeyecek bağımlılık yapan bir ilaç verdiklerini, hatta o dönemde çekilmiş fotoğraflarında da sarhoş bir bebek gibi göründüğünü (verilen ilaç nedeniyle)... evdekilerin güldüğünü ama bu ilacın o dönem bebeklere verilmesinin çılgınlık olduğunu söylüyordu. yani alkolizminin başlangıcının bu olay olduğunu düşündüğünü (belli ki bünye daha 30 günlükken verilen bağımlılık yapan bir maddeye bağımlılık yapmıştı) anlatıyordu videoda. - youtube

    "zayıf bir insan değilim, çok güçlü bir insanım ama bu bir hastalık. 'sadece bırak' dediklerinde, suratlarına bir yumruk atmak istiyordum, öyle bırak demeyle bırakılmıyor, bu bir hastalık."

    anılarını yazdığı kitapta bir yerde şöyle diyormuş: "i should be dead. why am i alive?" (ölmeliydim. neden yaşıyorum?)

    soru: anılarınızı yazmak, bu sorunun cevabını bulmanıza yardım etti mi?

    matthew: hayatta olduğum için çok şanslıyım. başkalarına yardım etmek için. alkolizm ve içmem konusunda 'senin hatan değil' diyen bir doktor, bunu bana ilk kez söylediğinde çok şaşırmıştım ve bu benim içkiyi bırakmamda çok faydalı oldu. zayıf olduğum için değil, bu bir beyin hastalığı olduğu için böyleyim ve bir hastalıkla mücadele ettim hayat boyu. şimdi ben de bunu bilmeyen ve yardıma ihtiyacı olan başkalarına anlatıyorum.

    ben ne kadar kötüyü gördüysem, benim kadar kötüyü, dibi görmüş başkalarının da buradan çıkılabileceğini görmeleri için devam ediyorum, ve devam ediyorum, ve devam ediyorum. onlara bunun yapılabileceğini göstermek istiyorum.

    5 ay hastanede yattım ve ecmo makinesine bağlamışlardı beni. doktorlar aileme buradan çıkamayabileceğimi söylemişler. o makineye bağlanan kişilerin çoğu ölürmüş. o gece, benimle birlikte 5 kişi o makineye bağlandı ve sadece ben hayatta kaldım, diğerleri öldü. ailemin hastaneden sağ çıkamayabileceğimi duymalarına üzüldüm. yaşadığım için çok sevinmem gerekirdi belki, ama ben ailem bu sözleri duyduğu için çok üzgündüm, kızgındım.

    öldüğümde ilk akla gelenin friends dizisi değil, alkolizmle başa çıkmamın olmasını ve başka insanlara da bu konuda yardım etmemin hatırlanmasını istiyorum.

    soru: alkolü bırakmaya çalışanlara tavsiyeniz nedir?

    matthew: alkolik olduğunuzu saklamayın. elinizi kaldırın ve acı çektiğinizi, içtiğinizi söyleyin, yardım isteyin. hastalık her zaman geri dönebilir, ama yardım isteyin.

    soru: bu kitabı yazarken kendinizle ilgili yeni bir şey öğrendiniz mi?

    matthew: ölüme ne kadar yaklaştığımı gördüm, bunun ne kadar sık olduğunu gördüm ve tekrar asla bunun olmasını istemediğimi.

    soru: nasıl hatırlanmak isterdiniz?

    matthew: iyi yaşadı, iyi sevildi, arayışta olan ve en önemlisi başkalarına yardım etmek isteyen biriydi diye hatırlanmak isterim.
    __________
    evet beni ağlattı, uzun süre acı çekerek yaşayan herkes adına ağlattı.

    yaklaşık bir ay önce, 17 eylül'de bu söyleşiyi ilk izlediğimde bu final anlamı içeren sorulardan pek hoşlanmamıştım, 'bu insanlar da niye böyle şeyler soruyor, sanki adam ölüyor gibi' demiştim. kariyerinin zirvesini geçirmiş olabilir bir kişi, ama hayatı bitmiş gibi sorular sorulması hoşuma gitmemişti. onlar elbette, hayatını anlatan bir anı kitabı üzerine konuştukları için sormuşlardı bu soruları.

    kendisinin de söylediği gibi, iyi yaşadı, çok sevildi ve hem friends'de güldürerek, hem alkolizm konusunda aydınlatarak insanlara yardım etti.

    rest in peace, matthew.
    *
    friends dizisini matthew'ın sonradan neden hiç izlemediğini sorgulamış biri yukarıda. bu, söz ettiğim söyleşide ona da değiniyor kendisi. her sezon alkol mü, bir madde mi ne kullandığını dizide kendi görüntüsüne bakınca hatırladığını ve bundan hoşlanmadığı için, bugüne kadar izlemediğini... ama artık bu konuda da fikrini değiştirdiğini, tüm dünyayı etkilemiş ve çok sevilmiş bu diziyi kendisinin de izleyerek gülmek istediğini söylüyor.

    bağımlılıktan kurtulmak için 10 milyon dolar harcadı. #158247131
    alkole nasıl başladı, nasıl bağımlı oldu? #158274528
    dizi arkadaşlarından kısa taziye. #158293146
    (bkz: matthew perry/@theriver)