hesabın var mı? giriş yap

  • işin garibi bu gençler hep anne babalarından "biz zamanında şöyle sefildik böyle fakirdik" tarzında teraneler dinleyerek büyüdü. büyük kazık attınız çocuklara.

  • bomba bir modelini evde zor tuttuğum göynek.

    hazır olun kızlar!
    çubuk kraker kollar, içinde 3 sigara kalmış 2001 paketi ve çılgın desenlerle istanbul sıcağında rüzgâr gibi esmeye geliyorum.

  • sanırım yaklaşık dört yaşlarında, bir gün kiliseye gider. çok güzel bir ilahi çalmaktadır.* mozart kilisedeki din görevlisine bu ilahinin notalarını istediğini söyler. kilise görevlisi veremeyeceğini, böyle bir şey yapamayacağını söyleyerek mozart'ı tersler. bunun üzerine mozart, ''peki aynı eseri bir daha ne zamn dinleyebilirim,'' diye sorar. papaz, ekşi bir yüz ifadesiyle ''önümüzdeki sene, bu gün...'' der. seneye aynı gün mozart elinde kağıt kalmle ilahiyi dinlemek için gelir... * * ilahi nihayet çalmaktadır... bittikten sonra din görevlisinin yanına gelir ve ''alın size ilahinin notaları'' der. çalan ilahinin notalarını gören din görevlisi şaşkınlık içinde bakakalır.

  • bazen anne ya da babanın "iftara davetliyiz hocam, bizim kızı alsak olur mu" diyerekten dersten alınan nesille aynıdır sanırsam. o bendim çünkü evet.

  • kural 1: ameliyatlı yere vurmak yok.
    kural 2: ana bacı yapmak yok.
    kural 3: döğüşenler erkek ise tek tek gelinecek.

  • özellikle ülkemizdeki kilim motifleri , geçmişten gelen hikayeleri ve masalları yansıtırken; köy kadınlarının, ister evlilik öncesi ister evlilik hayatı boyunca, yaşamları için önemli olan konuları içerir ve bu konular kilimlere dokunurdu. bazı motifler ise, mutluluk ve çocuklar gibi arzuları temsil ederken bazıları kurt ve akrep gibi tehditlerden veya nazardan korunmak için dokunurdu. özellikle bu motifler genellikle kilimler üzerinde birleştiğinde içindeki hikayeyi bir seyir zevkiyle birleştirerek bizlere anlatırdı. tabii ki insan hayatının modernleşmesiyle birlikte aşiret veya köy kültürlerinin solması sonucu kilim desenlerinin anlamları da ve yapımı ayrıca hikayeleri de hayatımızdan hızla çıkmıştır.

    her kültürün anıları bizim kültürümüzdeki masalsı olmasa da anlatacak çeşitli hikayeleri mevcuttur. özelikle kuzey afganistan'daki türkmen dokumacılar da bizim gibi binlerce yıldır kilim dokumaktadırlar fakat savaş ve iç karışıklıklarıyla geçen hayatlarından dolayı yaşamlarının izleri bir şekilde kilimlerine yansımıştır. işte bu yansıma karşımıza afgan savaş halıları adıyla çıkmaktadır.

    temelli tam belli olmasa da bu halılar ilk olarak 1979'da sovyetlerin afganistan'ı işgalinden kısa bir süre sonra, milyonlarca afgan'ın yeniden yerleştirildiği pakistan'daki mülteci kamplarından ortaya çıkmış gibi görünüyor. silahları, helikopterleri , tankları ve savaş gemileri olan bu halılar, küçüklü büyüklü olacak şekilde kaba yünden kalitesiz bir şekilde yapılmışlardı. savaşın insan üzerindeki etkisini en çarpıcı şekilde bize aktarmaktaydı. halı satıcıları ve hediyelik eşya dükkanları ise aslında bu acıları hükumet dışı kuruluşlara ve batılı hükumet yetkilileri için çalışanlara sundu ve dünyaya yayılmaya başladı. kapitalizm ana kurallarından biri gereği her şey paraya dönüşebilir olduğundan şu sıralar bile bu halılar üretilip satılmaktadır.*

    görsel-1
    görsel-2
    görsel-3
    görsel-4
    görsel-5
    görsel-6
    görsel-7
    görsel-8
    görsel-9
    görsel-10
    görsel-11

    kaynak:12

  • turist: türko sigara verelim mi?
    türk: ver abim, siğala ver.
    turist: şu fransıza küfret sana sigara verelim.

  • sabah yediğim yulaflı kahvaltılık. paketinde lifalif yazıyor.
    ince ince rendelenmiş çiğ yulaf taneleri sanırım. sütle karıştırıyorsun yine küspe; içine şeker, bal vs. koyuyorsun biraz daha tatlı ama yine küspe.

    hanım sağolsun sağlıklı yaşıyoruz, at gibi...