• emine çaykara ,türk edebiyatında çizgisi olan çevirmen.hem çeviri yapıyor hemde kültür sanat dünyamıza yön vermeye devam ediyor.türk aynştaynı adlı kitabı hazırladı. bütün türkiye'ye oktay sinanoğlu'nu tanıttı. her satırını bir solukta okuyacağınız, türkiye ve hayatla ilgili düşüncelerinizi gözden geçirme ihtiyacını duyacağınız kitaplar hazırlamaya devam ediyor. şimdi de çok ilginç bir kitap hazırlıyor. cihangir simalarındandır.baki koşar anısına hazırlanan kitapda da bir yazısı var.hakikaten edebiyat dünyasında emine çaykara'lara ihtiyaç var.
  • istanbul'a olan sevgisi ve çalışmaları dolayısıyla takdir ettiğim bir hanımefendiydi, tanıştığımda tavırlarını da gayet nazik ve samimi bulmuştum. lakin twitter'da bakınırken fark ettim de, tarihe ve izlerine bu kadar kıymet veren ve dolayısıyla ince ruhlu olduğunu düşündüğüm bir insandan hiç beklemediğim şekilde bir tepki göstermiş, yeni cami hünkâr kasrı'ndaki bir serginin afişini paylaşıp "tezhip, minyatür, ebru sergisi deyince kaçasım geliyor artık. (...) sanat üçünden ibaret oldu bazılarına göre." demiş. söz konusu insan ruhunu ıslâh edip güzelleştiren sanat dalları olmasaydı, özellikle de her köşede bir ebru teknesi açılmasından ve herkesin "sanatçıyım" diye dolaşmasından bıkmış biri olarak, ifrat tefriti doğurur der, kendisine hak verirdim; lakin sadece gelenekli sanatlar değil, tüm göze hoşluk veren eserler her yerde fazla fazla olsun, görülsün ki ruhlarımıza çöken betonların ya da kalabalıkların boğuculuğundan bir parça sıyrılıp nefes alalım diye düşündüğüm için, üstelik o kursları/sergileri açıp yayan "bazıları" modern resim vb. dallarda hiç eğitim verdirmiyormuş ya da o alanlar sadece o üçlüye tahsis ediliyormuş gibi bir izlenim oluşturduğu için bu çıkışı yapmasını pek garip buldum.

    dün ise kasrın oradan geçerken, hangi sergi varmış diye her zamanki gibi merak edip bakınca mekânda genç sanatçılardan birinin* çok çok hoş resimlerini gördüm. lakin sergi, asırlık kentlerin gizli yüzleri başlığını taşıyordu ve daha modern tekniklerle çizilmiş de olsa çoğunlukla eski eserler tasvir edilmişti. manidar bir gülümseme ile emine hanım'ın o paylaşımını hatırladım, yine buralardan geçtiyse bu eserlerden de kaçmamıştır umarım dedim.
  • halil inalcık ile de bir söyleşi kitabı hazırlamış kişidir.

    (bkz: tarihcilerin kutbu)
  • tüm meziyetlerinin yanında tam bir istanbul aşığıdır kendisi. hoşsohbettir, kedi severdir ayrıca.
  • aşırı sıkıcı, ruhsuz, sürekli söylenen, sinameki bir tip. ne yazık ki tanışmışlığım olduğu gibi, müthiş renkli bir karaktere ve hayata sahip muhibbe darga 'nın hayatını anlattığı kitabı ruhsuzluğu, cansızlığı ile resmen tekdüzeliğin resitali yapmıştır. of işte ya, her şeyi bildiğini sanan, hep kendisinin doğru olduğunu sanan, her şeye boş tarafından bakan ve tabii başöğretmen tipli insan profili. bilgisiz değil, cahil değil (ama biraz sakallı celal'ın ettiği "bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün" lafına göz kırpan bir karakter).muhtemelen de kitapları için araştırmasını da yapıyor, dersine de çalışıyor ama işte o başöğretmen karakteri çok talihsiz ama yapacak bir şey yok; herkes rock star doğmuyor. that's life .
  • tahammülsüzün teki. alt tarafı bir soru sorduk hemen engelledi. yazıklar olsun sizin dağları aşan kibrinize.
  • nadir kitap bu ay onunla konuşmuş.
  • emine çaykara yı normalde tanımam, türk aynştaynı kitabını okumuştum orada bile emeği olduğunu fark etmedim. bu benim eksikliğim. başlığı açan arkadaşın bahsettiği kültür ve sanat dünyamıza yön verdiğini de fark edemedim. bu da benim eksikliğim. edebiyat dünyasından bu konuda özür dilerim.

    ben kendisini twitter da yazdığı garip bir tweet le tanıdım. yazdığı twiti anlamadım, bu kim diye baktım, twitter profiline writer falan yazmış. dedim madem writer sınız, bu twit anlaşılmıyor. ya sen misin yazan, bir fanları var akıllara zarar...

    nesini anlamadım, gayet basit (basit değildi), virgül nedir nasıl kullanılır. (he gülüm elli tane virgüllü bölümden oluşan tek cümle kur anlam kolayca anlaşılsın) ben okudum anladım vitamin takviyesi al (anladığını sanmıyorum)

    kitap okumaya devam ettikçe bir yerde karşımıza çıkar yazdıklarını da değerlendiririz sorun değil de edebiyat camiasında bu tip fanların bulunması ilginç. acaba üniversitede hoca falan da yancılar mı cevap veriyor diye de aklıma gelmedi değil. işi gücü rast gitsin, daha kısa cümle, daha net anlam iyidir diyeyim. fanlarına da bir ayar çekse fena olmaz, kimse tartışılmaz, eleştirilmez değildir.
  • haber kanallarindan birine tarih, mitoloji, arkeoloji gibi konulara deginen bir program hazirlayan ve sunan kisi. ne var ki yuzunun donuk ifadesi ve mekanik ses tonu sebebiyle sunuculugu en kisa zamanda bir baskasina birakmasi kendi programinin akibeti acisindan hayirli olacak olan kisidir ayni zamanda.
hesabın var mı? giriş yap