ben seninle bir hayat geçirmek istiyorum

• ağızdan çıkar çıkmaz tüyleri diken diken eden cümledir. büyük laf. hatta çok çok büyük laf.
  
  biz bir kış akşamı, istiklalde karşılaştığımızda ben sadece seninle yemek yemek istiyordum. itiraf etmeliyim ki üçüncü birayı da içmek istiyordum.
  sana uzun uzun eski sevgililerimden bahsetmek, senin engin tecrübelerinden yararlanmak istiyordum. beni sevmez de bir daha görmek istemezsin diye, üzerindeki rengi kaçmış yeşil montu aklıma kazımak, adını unutursam yeşil montlu çocuk diye anmak istiyordum.
  bana kitap imzala, kitaplığımda yazarından bizzat imzalı kitaplarımın sayısı artsın istiyordum.
  o gece kapıdan veda ederken elimi değil, dudaklarımı öp istiyordum.
  seninle uzun uzun sohbet edip, suskunluklarda sıkılmadan birbirimize bakalım istiyordum.
  yatağına benden önce yatmış kadınlar yok olsun istiyordum.
  en çok benimle sevişmeyi sev ki, aklın benden öncesini unutsun istiyordum.
  bir gece yarısı, o dolmuşta söylediklerin şaka değil gerçek olsun, gerçekten bana taşın istiyordum.
  arkadaşlarımı sev, benim onlara olan düşkünlüğü kıskanma istiyordum.
  gittiğin en güzel tatil benimle gittiğin olsun istiyordum.
  benim yanımda ağlayabil istiyordum.
  bana bağır, çağır, kız ama beş dakika sonra öp okşa istiyordum.
  benim için bir roman değil, kısa bir cümle hatta bir kelime yaz istiyordum.
  o gülüşün anlamını benden başka kimse anlamasın istiyordum.
  ve bugüne kadar gerçekleştirdiğin tüm isteklerimi kalan zamanımızda yine gerçekleştir istiyordum.
  
  şimdi şu anda iki temmuz ikibinsekiz çarşamba akşamı saat yirmibirotuzbirde o lanet trafik kaybolsun da bir an önce evimize gel istiyorum.
  hayat nasılsa geçiyor, söz verme, bana iki kişilik bir hayat yap istiyorum.