6 entry daha
  • bir polente akşamında rastlamıştım kendisine. yanına varıp naber metin abi dememek için zor tutmuştum kendimi. halbuki öyle film/dizi karakterlerine manyak gibi saplanıp kalanlardan, erol taş'ı namıssızın teki, özcan deniz'i seymen aga, yoncimik'i bediş sananlardan değilim. ha çocukken zeki müren'i annemin teyzelerinden biri sanardım, o ayrı. çocukluğa verdik geçti gitti.

    ama bu adamı o taş sokaktaki mekanda gördüğümde, vay abicim'le başlayan cümleler kurmamak için hakikaten kendimi frenlemek zorunda kalmıştım o gün.
    dizinin en babayiğit karakteridir. en güzel ağabeycilik oynayandır. hatta ne oynaması be, deli gibi sahi olandır.

    hayır bu sezon öyle de bombok bir hale getirmişler ki adamı; kardeşi ölmüş, karısını çocuklarını (niyeyse artık) terketmiş, ana babasıyla irtibatı kesmiş, işinden kovulmuş, saçmasapan şeylere karışmış. ben diyim derbeder, sen de sefilleri oynuyor.

    oynamıyor. yaşıyor.. urla'da bir yerlerde hem de.. atlasam gitsem, izini sürsem? eskileri yad ettirsem? efe ölmedi olm, zorla çıkarmış sizin şerefsizler çocuğu diziden desem?

    yine güler mi acaba o hafif meltemli bozcaada akşamındaki gibi?..
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap