116 entry daha
  • gerçek islam'dan kasıt, otantik islam. yani hz. muhammed'in ashabına anlattığı, öğrettiği islam. ancak bu islam'ın mevcut islam formlarından daha çok hangisine karşılık geldiğini kestirmek aslında epey zor. zira, ilgili dönemden bugüne gelen bilgilerin büyük bir kısmı güvenilir değil.

    rivayetlerin sıhhati, konunun bir yönü. bunun yanı sıra, kasdi olarak yapılan tahrifler ve eklemeler de ciddi boyutta. emevilerin ve abbasilerin kendi iktidarlarını ve politikalarını konsolide etme ve gerekçelendirme adına (rivayet zinciri ile birlikte) çok sayıda hadis uydurttukları, bugün muteber tarihçiler arasında neredeyse genel kabul görüyor.

    dolayısıyla, gerçek islam'ın tam olarak nasıl bir şey olduğunu bilmemiz, aslında pek mümkün değil. burada bir bilmeden ziyade, inanma söz konusu olabilir. bir başka deyişle, tıpkı ilk müslümanların otantik islam'a inandığı gibi, günümüz müslümanları da mevcut "gerçek islam tasavvurlarından birinin otantikliği"ne iman edebilirler.

    bütün bunlar, islam dinine özgü bir durum değil. hatta, dinlerin yapıları gereği böyle bir süreç yaşamaya mahkum olduları dahi söylenebilir. zira, tarihe baktığımızda bir dinin ortaya çıkması ile kurumsallaşmasının aynı anda gerçekleşmediğini görüyoruz. önce, bir öğreti sahibi ortaya çıkıyor. ardından, bir ya da birkaç siyasi iktidar, o dini öğretiyi kurumsallaştırıyor. (ve daha sonra aynı dini yapının içinde türeyen yeni öğreti sahipleri ve yeni iktidarlar, yeni kurumsallaşmalar da üretebiliyorlar.)

    hrıstiyanlık böyle bir süreç yaşadı. otantik hristiyanlık adına bildiğimiz (isa'nın yaşayıp yaşamadığı dahil) neredeyse hiçbir şey yok. yaygın görüş, bu inancın, yeşua ben yosef (isa) adlı bir hahamın birinci yüzyıl yahudilerine getirdiği bir dizi eleştiriden doğduğu istikametinde. ancak, dördüncü yüzyıla gelindiğinde, artık neyin gerçek hristiyanlık, neyin sapkınlık olduğunu bilen ve belirleyen din adamları ve bu yeni dinin hamiliğini üstlenen kutsal roma imparatorluğu var.

    islam ise, 610 yılında doğuyor. ancak kurumsallaşması, emeviler döneminde başlıyor ve abbasiler döneminde tamamlanıyor. (bkz: ibn-i ishak /@derinsular) bugün itibariyle sünni islam olarak adlandırılan ve isminden ötürü doğrudan hz. muhammed ile ilişkilendirilen islam, aslında büyük ölçüde müteakip üç asırlık sürecin bir sonucu - ve önemli ölçüde emevi ve abbasilerin bir eseri. (bu sürecin ilk 62 senesi için bkz.: http://www.serdarkaya.com/…tegories.php#islam-tarih )

    bütün bunlar, dini ilimlerin değil, tarihin alanına giren konular. zira, dini olmaktan ziyade siyasi bir süreçten söz ediyoruz. dini kaynakların içeriğini bu siyasi süreçten (ve dönemin siyasi aktörlerinin kaygılarından) soyutlayarak anlamlandırabilmek pek mümkün değil.

    onca incil içinden sadece dördünün hakk kabul edilmesi ile onca hadis kitabının içinden sadece altısının hakk kabul edilmesi, bu noktada aynı şey. her iki seçki de, bir kurumsallaşma süreci ile ilgili. bu kitaplardan bir kısmının tanrı, diğerinin peygamber sözü olarak görülmesi bu noktada ilgisiz. insanların o kitapları gerçek dinin referansı saymaları yeterli.

    tema:
    (bkz: islam /@derinsular)
81 entry daha
hesabın var mı? giriş yap