• yeni aktüel, 30. sayıdan alıntıdır, emre ünsallı'nın yazısıdır;

    gür akad, hiç albüm yapmasa da birçok müzisyenden daha çok tanınıyor.
    ilhan irem'den tarkan'a kadar herkese gitarı ve sesiyle eşlik etmiş.
    camiada "nöbetçi gitarist" olarak biliniyor. akad'ı tayfasıyla
    birlikte kadıköy 'rocker'larının mekanı shaft'ta bulduk. hem
    kulaklarımızın pasını sildi, hem de ilk albümünün müjdesini verdi.

    rock müziği türkiye'ye, türkiye de rock müziğine daha çok yabancıydı.
    haliyle uzun saçlı rocker'ların sayısı bir elin parmağını geçmiyordu.
    işte o günlerde televizyondan hayran hayran seyrettiğimiz biriydi gür
    akad. onu 1986'da "halley" şarkısıyla eurovision seferinden eli boş
    dönenler kervanına katılan klips ve onlar grubundan ve ilhan irem
    şarkılarındaki gitar sololarından tanıyorduk. bir ara tina turner'lı
    pepsi reklamıyla göründü ekranlarda. sonra uzun bir süre kayboldu
    ama, tarkan'ın türkiye turnesiyle bir kez daha ortaya çıktı.
    tarkan'la birlikte sahneye çıkması birçok rock dinleyicisini üzse de
    gitar hâlâ aynı gitardı. solo sırası geldiğinde bir rock müzisyeni
    oluyordu. sonra yine geldiği gibi kayboldu. ta ki geçen yıla kadar...
    geçen yıl üçüncüsü düzenlenen barışarock festivali'nde 35 yaşını
    çoktan deviren, genç dublörü insanlar sahnede deep purple kıvamında
    bir gitarist görünce sormadan edemedi. "bu gür akad değil mi?" evet
    yılların yorgunluğu yüzünden okunsa da, gitarının distortion
    cayırtısı ve mükemmel sololarıyla gür akad sahnedeydi.

    o gün rockseverler deep purple ve led zeppelin gibi sağlam rock
    gruplarının 'cover'larıyla 35 dakikalık bir gür akad konseri izledi.
    sahneden indiğinde ise soru sorma sırası 25 yaş
    altındakilerdeydi. "kim bu adam?"

    gitarların efendisi
    işte o adamı anadolu yakasının sıkı rock barlarından shaft'ta yine
    sahnede bulduk. eskiler, yeniler, eurovision macerası, hazırlıklarını
    sürdürdüğü ilk albümü derken kendimizi önümüzde sıcak kahve, fonda
    deep purple, sıkı bir muhabbetin içinde bulduk. haliyle bize de
    teybimizin kayıt düğmesine basmak düştü. işte karşınızda besteci,
    aranjör, vokalist gür akad! ilhan irem'den sezen aksu'ya, tarkan'dan
    sertab erener'e, birçok müzisyene gitarı ve sesiyle eşlik etmiş. bu
    yüzden müzik piyasasındaki ismi "nöbetçi gitarcı." bir rock gitaristi
    için bu durum bir sorun oluşturabilir mi? gür akad'a göre hayır.

    "pop çalan bir rock gitaristinin kulağı kirlenebilir ama ben kimin
    arkasında çalarsam çalayım hep rock çaldım. bunu birçoğu anlamadı
    belki ama ben yıllarca hep rock sularında gezindim. eşlik ettiğim tüm
    şarkılarda geniş rock armonileri kullandım."

    avrupa'nın gözü üstünde ve sen sadece 26 yaşındasın!
    sohbetimiz dönüp dolaşıp 1986'daki eurovision macerasına geliyor. o
    dönem akad (vokalgitar), ilkin deniz (bas), emre tukur (klavye),
    derya bozkurt'tan (davul) oluşan klips ve onlar grubu yanlarına
    candan erçetin'i de alıp halley şarkısıyla eurovision'a katılmış ve
    yan yatmıştı. "teklif geldiğinde çok heyecanlanmıştık. eurovision çok
    zordu. bütün avrupa'nın gözü üzerinde, hissediyorsun ve sadece 26
    yaşındasın. sanırım sekizinci olmuştuk." daha sonra eurovision'a
    ilhan irem'le bir kez daha katılır. hatta seçmelerde altı şarkıya
    gitarı ve sesiyle eşlik eder. "ilhan irem'le o yıllarda başlayan
    dostluğumuz çok uzun yıllar sürdü. şimdi ilhan yeni bir albüm
    çalışmasına başladı. ben de bu hafta onun stüdyo kayıtlarına
    gireceğim.
    bizi yeniden birarada görmek istiyorlar."

    bugüne kadar kendi albümünü yapmaya fırsat bulamamış. fakat albümü olan birçok müzisyenden daha
    fazla ünlü. şimdi "albüm şart" diyor, "ben iki ayda albüm yapma
    taraftarı değilim. albüm için stüdyoya en az bir yıl kapanmam
    gerekiyor. bu, bir iki yıl hiç para kazanmadan yaşamak demek.
    birilerine bakmakla yükümlü oldun mu bu imkansız. ama artık zamanı
    geldi çünkü bunu benden fazla isteyen bir kitle var. ilhan irem
    albümünden sonra kendi kayıtlarıma gireceğim." akad için albüm yapmak
    çok önemli. "bugüne kadar albüm yapmadım. yaparsam bakalım kaç
    satacak diye kafama bile takmadım. ama albüm artık bir kartvizit
    oldu. birçok festivale çağıramıyorlar. 'seni çok istiyoruz ama albümü
    olan müzisyenleri çağırabiliyoruz' diyorlar. buna rock'n cokeda
    dahil. ben sahnede çalan adamım; klipte dans edip sahnede dökülen
    değil." gür akad'ın stüdyo aşamasındaki albümünün tamamı kendi
    bestelerinden oluşuyor. bestelerinin içinden kalibresi sağlam 10
    şarkıyı seçmek zorunda. "yaptığım işi hemen beğenmem.

    albümüme sağlam şarkılarımı koyacağım. böyle bir hesap yapmaktan
    nefret ediyorum ama hepsini üçer dörder dakikadan hesaplamam
    isteniyor, çünkü yapımcılar klip uzamasın diye şarkıların süresini
    kısaltıyor. tabii ki bir şarkı 15 dakika sürmez ama hatırlatmak
    isterim ki, pink floyd'un albümlerinde şarkıların arası yoktur. böyle
    bir albüm yapınca ne olacak yani, öyle şarkılara klip çekilmeyecek
    mi?"

    akad barlarda ve konserlerde genelde 'cover' söylüyor. öyle 'cover'
    dediysek hafife alınmasın, zira o deep purple, led zeppelin, iron
    maiden gibi grupların parçalarını birebir çalmasıyla ünlü.
    programına "şimdi haddimiz olmayarak bir led zeppelin şarkısı
    çalacağız" diye başlasa da herkes en iyisini çalacağını çok iyi
    biliyor. "en iyisini çalmaya çalışıyorum. bugün birebir çalmak bir
    hüner. onları çalarken beethoven çalıyormuş gibi düşünüyorum. ritchie
    blackmore dünyanın en iyi bestecilerinden ve gitarcılarından biri. o
    yüzden deep purple çalarken ritchie blackmore'un tekniğiyle çalmak
    zorundasın. yorum yapmak güzel ama ilk önce orijinalini bir çalmak,
    özümsemek, gerekiyor." ona göre rock bir yaşam tarzı. "rock, iner
    çıkar ama hiçbir zaman yok olmaz. rock müziğinde uyuşturucu ve alkol
    olduğu hep anlatılır ama diğer müzik tarzları rock kadar dünyaya
    damgasını vurmadığı için onlardaki uyuşturucu alkol bağımlılığı göze
    çarpmaz. neler var içinde." müziğin ikinci adamı gür akad, ilhan
    irem'in yeni albümü ve önümüzdeki aylarda çıkaracağı kendi albümüyle
    rockseverlerin kulaklarının pasını silmeye hazırlanıyor; bu sefer
    birinci adam olarak...
  • 80 li yıllardaki ev arkadaşım, sahne arkadaşım, müzik arkadaşım, iyi müzisyen, iyi adam. mutluluklar dilerim.
  • parcalari catir catir caldiklari halde sarkinin anonsu sirasinda her daim "calmaya calisacagiz", "haddimiz olmayarak"vs. gibi mutevazi kelimeler kullanan supper bir gitarist.

    persembe geceleri gur akad band isimli grubuyla, kadikoy shaft club'ta jimi hendrix'inden, led zeppelin'ine, deep purple'indan, pink floyd'una, ozzy'sine kadar coverini duymaya pek alisik olmadigimiz gruplarin, muzisyenlerin parcalarini mukemmel bir sekilde calarak kulakta pas, ruhta gam, kasvet birakmayan ulkemizde yetismis en buyuk gitaristlerden biri.
  • shaft'ta çıktığı günler giriş ücretsizdir. ücretsiz olmasına ücretsizdir de o ne solo atmak, o soloyu ne uzatmak da uzatmak. evet gerçekten çok çok çok iyi bir müzisyen, mükkemmel gitar çalıyor, sahnede ders veriyor ama bu da kafa arkadaşım. bi an dedim ki "sanırım saatine para alıyorlar bunlar." hani vardır ya inşaat işçilerine eğer saatine para öderseniz o iş uzar da uzar bitmez. bir saatlik iş olur sana 4 saat. işte o hesap solo atarken uzattıkça uzatıyor. işin eğlencesi kaçıyor. ayrıca ukalalığını çok beğendim. böle çalarken arada sırada seyircilere bakıyor. sonra dönüyo klavyeye bakıyo, sonra dönüyo basçıya bakıyo ki basçı gerçekten karizmatik bi abi. abi diyorum çünkü gerçekten abi ama sıkı bi abi. bööle slash gibi. benim gittiğim gece basçı abi deri giymişti ama yılan derisi gibi pullu deri pantolon. saçlar harika. benimkiler de uzun ama bildiğin sümsük entel kuntel saçıymış benimki onu anladım. hiç onlarınki gibi karizmatik durmuyor. neyse ne diyordum o sololar yok mu o sololar... belli bir müddet sonra insanların sıkıldığını gördüm. en beğendiğim ikinci şey ise seyirciyi fazla takmıyolar. müziklerini kendilerine yapıyolar, eğleniyolar, şarkı bitince uzattığının farkında olan gür akad "eee napalım bizim de eğlence şeklimi bu!" diyip olayı toparlıyor.

    gittim, gördüm, beğendim, ara ara sıkıldım, ara ara bayıldım, eğlendim, ellerini takip edemedim. ama bildiğim birşey var ki o da bu adamlardan kalmadı artık, onları korumalı, yaşatmalıyız. çünkü güzel bir dönemi çok güzel temsil ediyorlar.
  • 7 aralık 2009 pazartesi günü prova için caddebostan'da sound istanbul diye bir stüdyoya gitmiştik. stüdyo böyle prefabrik gibi. geniş bir otoparkın köşesinde garaj tadında bir yapı. prova çıkışında akşam 9 gibi falan gür akad teşrif etti mekana. yanında birkaç kişi daha vardı. sanırım grup elemanlarıydı fakat alpay şalt'ı aralardında görmedim. neyse lafı uzatmayayım. gür bey içeri girerken yanındaki beyefendiye "benim corvette çok yakıyor, senin corvette de çok yakıyor mu?" tarzında bir serzenişte bulundu, ne diyeceğimi bilemedim. adamlar benim corvette senin corvette derken ben sümüklü sümüklü evime gittim, yattım uyudum.

    corvette sahibi, fakat biraz dertli gitarist.
  • korunup, sarmalanıp, saklanacak adamların en başında gelendir. bu coğrafyada şu an, tek hard rock ' n blues yapan ve yavuz çetin'i kalpten anan tek adamdır. elbette yoldaşlarıyla beraber.*
  • disko kralındaki aşmış "while my guitar gently weeps" yorumunun videosu buradan izlenebilir.
  • ortaokuldaki kız arkadaşımı evine çay içmeye davet ettiği için çok kıskanmıştım . shaft'ta canlı izledikten sonra tekniğine ve yorumuna hayran kaldığım ve sık sık izlemeye gittiğim , türkiyedeki sayılı gerçek müzisyenlerden biri . kendisi koşuyolunda oturmaktadır ve kırmızı bir corvette stingray sahibidir .
  • saçlarını kestirdiği takdirde yılmaz özdil'e ikizi kadar benzemesinden korkuyorum.
  • kendi gibi müzisyen olan, fransada yaşayan bora akad'ın kardeşi..
    yazın sıkışık trafikte içi 40 dereceye kadar ulaşan klimasız bir camarro sahibi..
hesabın var mı? giriş yap