• tüm müslümanların bir şekilde içinde bulunduğu topluluk. genel manada sünniler, şiilerin hadislerine, şiiler de sünnilerin hadislerine inanmaz. vahhabiler ve onlar gibi radikal ama hadis üzerine kurulmuş tarikatlar ise isteklerine inanır istediklerine inanmaz. ehli sünnet içinde ise, misal hanefiler sadece buhari'nin hadislerini sahih yani kesin doğru kabul ederler, diğer ehli-sünnet hadis kitaplarına ise şüphe ile bakarlar. aynı şekilde şafiler de sadece kendi doğru kabul ettiği hadisleri doğru kabul ederler. *.

    dolayısıyla, ben hadislere inanıyorum diyen kişi yalan söylüyordur. çünkü şiilerin topladığı birçok hadisi inkar ediyordur. yine ehli sünnetin, örneğin ebu davud'un bir çok hadisine yine inanmıyordur. vahhabileri sapık görüyordur ve onların bir çok hadislerine de inanmıyordur. * *

    işi trajikomik tarafı ise, bu insanların imamları, yani ehli-sünnete tabi olmuş bireylerin imamları dahi bir çok hadise inanmıyor. yine buhari kendi kitabında bahsettiği üzere 700.000 hadis toplamıştır ancak bunların 6.000 küsürünün sahih olduğunu söylemiş ve kitabına almıştır. elbette tekrarlanan hadisler vardır, elbette yanlış anlaşılabileceği için göz ardı edilen hadisler vardır ama gerçeği yansıtmadığı için peygamberden geldiğine inanılmayan da onbinlerce hadis olduğu ortada. yine ilmihal kitaplarına falan bakarsanız göreceksiniz ki, misal "imam şafi, bu hadisin sahihliği konusunda şüpheye düşmüş ve bu hadisi hüküm vermede kullanmaktan çekinmiştir." gibi ifadeler var. kısaca adam inanmamış işte.

    lafın özü asıl sorun hadislere inanmak ya da inanmamak değildir. asıl mesele hangi hadislere inanıp, hangi hadislere inanmadığınız ve bunu nasıl seçtiğinizdir. ve hadisinizi kendiniz seçerseniz, tanrınızı da kendiniz yontmuş olursunuz. ben diyorum ki, ne hadisinizi, ne dininizi, ne de tanrınızı kendiniz seçin. dininizi de, hadisinizi de, tanrınızı da açın kurandan öğrenin.

    daha fazla bilgi almak için: hadis sayısı ve hadis usulü
    cerh ve tadil
    kitabın tamamı için (hüküm yalnız allahındır - murat erdoğanlı)
  • hafiften sorgulamaya başlamış kafası az buçuk çalışan müslümandır. biraz daha irdelerse kurandaki saçmalıkları da görüp ateist, agnostik ya da deist olmaya karar verebilir.
  • birinci aşamayı geçmiştir. darısı ayetlerin başına.
  • amentü'yü bilen ve anlayan insandır.
    bu sürekli '' düşünesiniz diye akıl verdim" diyen allah'ı dinlemektir.
    hadisleri inkar etmek değildir bu. fakat sen müslüman ol, yüce kitabın kuran'ın allah kelamı olduğuna yürekten iman et, sonra rivayetlerle yazılmış hadis kitaplarına önem ver. örtülü falan değil apaçık şirktir bu.

    en zavallı durum ise: temiz olma, gıybet et, kul hakkı ye, kalp kır, senden başka canlıya saygı duyma, ağaç kes , işine gelen hadislere sahip çık....... sonra o yüce peygamberin bi zerresini örnek alma....

    "düşünesiniz diye akıl verdim...." , " bunda aklını kullananlar için bir hikmet vardır...."
  • hakkında ehl'i sünnet ve tamamen islam dışında kalanların çok da iyi şeyler düşünmedikleri kişi

    ehl'i sünnet inancı olan kişi der ki; "ben namaz kılmayı hatta abdest almayı hadislerden öğreniyorum, hadisler de bana sünnet'in kaynağını gösteren kaynaklardır"

    el-cevap: hadisler sünnetin kaynağını gösteren kaynaklar değildirler. kutub-u sitte'de birbirleri ile çelişen yüzlerce hadis bulabilirsiniz. bazılarından burada da bahsedilmiş. bir de akla uymayan hadisler var ki bir çok kişinin bunları okuyup islamı toptan reddettiğini bilirim.
    örneğin;

    “sabahleyin yedi acve hurması yiyen kişiye o gün sihir ve zehir zarar vermez.” - buhârî, et’ıme 43; tıbb 52

    sabah 7 acve hurması yiyip üzerine 1 litre arsenik içseniz sizce ne olur? 1 milyon hadise itikadınızı test etmek için hem de kutub-u sitte'den bir hadis size. var mısınız sabah çayı yerine arsenik içip test etmeye? bu hadisi okuyanlardan kim bu hadise iman edebilir? müslüman bir toksikolog bu hadisi okuduğunda ne düşünür? hadise inancı devam eder mi? sahihse sahih, al sana buhari kaynaklı sahih hadis.

    namaz'ın nasıl kılındığını bilemezdik iddiasına gelince. namaz kadim bir ibadettir. islam öncesi de vardı ve hep var oldu. hz muhammed doğmadan 100 sene önce birine namaz kıl dediğinde şu anda kılınandan daha farklı bir şey yapmazdı zaten. bu yüzden namazın nasıl kılındığına dair detaylı bir açıklama da kuran'da yoktur. sadece hangi vakitler içinde kılınacağı belirtilmiştir.

    şimdi siz birine "koş" deseniz, koşmanın kullanım kılavuzu yok, ben nereden bileceğim koşmayı mı diyecek koşması gereken adam?

    abdeste gelince, maide suresi 6. ayette çok net şekilde açıklanmış nasıl alınacağı. yok bu benim hadislerden öğrendiğim abdest değil diyorsanız sünni mezhepler arasındaki farklara da bakacaksınız o zaman. hanbeli bir müslümanın çorabı üzerinden ayağını mesh etmesini kabul edilebilir bulurken sadece kuran'a uymayı kendine düstur edinmiş birinin kuran'a uygun abdest almasını nasıl kabul edemiyorsunuz?

    islamın dışında olup hadisleri reddenlerin çoğu ise islamın hadis dini yüzünü bilirler ve bunu kabul etmezler. kuran teolojisine itiraz edebilecek düzeyde argüman geliştirebilecek çok az kişi tanıdım hayatımda. onlarla da aklı başında tartışılabilir kişilerdi hep. diğer tartışmalarda genelde konu ne yazık ki "domuz neden yemeyecekmişim abi yeaaa" düzeyinde olduğu için tabi pek fazla ilerleme olamıyor.
  • hadislere inanan bir ateist kadar tutarlı değildir:
    dalga geçtiğimi sanmayın.
    bütün mesele hadislerin pek çok konuda kur'an ayetlerinin iniş sebeplerini açıklayıcı metinler oluşunda yatıyor.
    oysa pek çok müslüman, kur'an ayetlerinin iniş sebeplerine göre açıklanmasını sakıncalı buluyor.
    bunun nedeni böylesi bir açıklama bir kez başladığında kur'anla ilgili pek çok "soru işareti"nin oluşmaya başlaması.
    oysa hadislerden yola çıkarak yapılan okumalarda, ulema tarafından çeştli şekillerde anlamı soyutlaştırılarak asıl sebeplerinden koparılan pek çok ayetin neden kur'anda yer aldığı kolayca anlaşılmaya başlanıyor.
    işte hadisleri reddeden kişilerin, asıl reddetmeye çalıştıkları bu.
    oysa hadislerin büyük kısmı kuran'la uyum içinde olmakla kalmayıp, kur'an'ı bu yönüyle açıklayıcı bir tutarlılık içindeler.

    bir örneği için (bkz: islamiyete göre evlat edinmenin günah olması)

    ancak elbette öte yandan (bkz: #29851640)

    ve elbette (bkz: zamanının ötesinde entry'leri/@andrew)
  • sözde sünnetinebiyi bırakıp, sünnetullah'a, sıbgatullah'a sarılan hakiki müslüman. selam onun üzerine olsun.

    hadislerin toptan inkarı islam'ın başına gelebilecek en iyi şey olur, bu büyük reform sayesinde islam ülkeleri 3. dünya ülkesi olmaktan çıkıp dünyaya yön verebilecek hale gelirdi. ama islam islam değil taasup ve hadis dini olduğu içindir ki yaşanılan bütün bu rezaletler müstehaktır müslüman toplumlara...

    bir de hadis inanırlarının ahiretteki efsanevi göt oluşları büyük seyirlik olacak yerinizi ayırtın.
  • her hadise inanmayan müslüman ile karıştırılmaması gerekir.

    kanımca bir hadise inanılıp inanılmaması için kuran-ı kerim'e hakim olmak gerekir ki bahse konu hadis kuran çerçevesi içinde midir kanaat getirilebilsin. yoksa ne hadisler duyuyoruz...

    mesela: cemaatle namaz kılarken imamdan önce eğilenin boynunu vurun. ulan arkadaş buna nasıl hadis diye inanılabilir?
  • doğru yolda ilerleyen müslümandır. akıl sahibi bir müslüman, hadisi kendi akıl süzgecinden bile geçirse, neyin hadis olup olmadığını kavrar. "yeryüzü balığın sırtındadır. cennete girecekler ilk olarak bu balığın ciğerinden yiyecektir.” buhari 3/51 gibi bir ifade elbette islamla ilgisi olamayacak kadar akıl dışıdır. çünkü kaynağı buhari değil kuran-ı kerim olan bir kişi dünyanın şeklinin geoid olduğunu bilecektir.

    kaldı ki insanların kendi çıkarları için uydurduğu hadisler, daha okurken neden uydurulduğunu açıkça ortaya koyuyor. http://www.kurandakidin.com/…dis-kuran-celiskileri/ adresine bakarsak neden inanmadığımızı görebiliriz? buhari 9/36 "kişi kadınını yatağa davet eder de kadın kaçarak eşi sinirli bir şekilde gecelerse, melekler o kadına sabaha kadar lanet eder." adamlar kadınları sömürmek için hadis uydurmuş resmen. kendi keyifleri için hadis uydurmak nasıl bir inançtır? dini kullanan insanların yaptıkları, dinin kuralı hiç olamaz hele allah'ın haram kılmadığını haram etmek hiç müslümanlık olamaz?

    ilgili ayet araf suresi 32: “allah’ın kulları için çıkardığı süsü ve temiz rızıkları kim haram etti? de ki: bunlar dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet gününde ise yalnızca onlarındır. bilen bir topluluk için biz ayetleri böyle detaylı anlatırız." hadislere göre envayi çeşit hayvanın etini ve ipek, altın gibi süs süsü yasaklayan sözüm ona hadislerin karşısında açık seçik bir ayet.

    dipnot: bazı islam karşıtları ve 'ateist' kişiler, bu tarz kişilerin sözlerini, "bakın böyle bir hadis var" kalıbıyla islamı karalamak için kullanır. ne inananlar bunlara riayet etsin ne de o kişiler allah'ın dinine çamur attıklarını sansın.
  • bu konuda kafamı en çok kurcalayan hadis şu:

    '3 kişi bir araya gelince aranızda birini lider seçin'
    'ulul emre itaat farzdır, ulul emre itaat etmeyen peygambere itaatsizlik etmiş olur' (ulul emr dedikleri herif yani şu en az 3 kişiden lider seçilen dallama)

    şimdi olay şu; peygamber efendimiz (sav) zamanında dine pek hurafe bulaşmamıştı ama onun vefatından sonra bazı devlet başkanları çıktı ortaya. bunların pek dinle imanla alakası yoktu ama halka rağmen içki içemiyorlardı, grup sex zina falan yapamıyorlardı, zulüm edemiyorlardı çünkü kuran-ı kerim net bir dille bazı yasaklar koymuştu.

    bu herifler de baktılar kuranı uygularlarsa yedikleri haltlara bir kulp bulamayacaklar. tuttular hadis uyduralım bari dediler ve yukarıda yazdığım hadislere benzer şeyler uydurdular. lidere itaat olayının aslı budur. halkı itaate zorladılar.

    bu fetvaları da o zamanın din adamı mıdır, kadı mıdır işte o devlet başkanı yanlısı maaşlı dalkavuklar verdiler. böylece herifler keyiflerine bahaneler uydurdular ve halkı da uyuttular, ne de olsa lider ne yapsa itaat etmek farz ilan edilmişti.

    3 kişi bir araya gelecek de aralarında lider seçtikleri it oğlu ite diğerleri itaat etmezlerse peygamber efendimize(sav) itaatsizlik edecekler öyle mi. var mı lan kuranda böyle bir şey. kimin aklı alır bu saçmalığı?

    hadis vardır kardeşim inkar etmek mantıksızdır ama en fazla birkaçyüz tanesi sahihtir bu hadislerin. binlercesi ise sonradan piyasaya çıkmıştır ve insanları islamdan soğutan en önemli etken de bu uydurma hadislerdir. zaten hadis diye adlandırılan cümle ile ayeti okuyunca aradaki fark net bir şekilde ortaya çıkıyor. hadiste ayetteki canlılık yok.
hesabın var mı? giriş yap