• olaylar yaşandıkça,duygular çeşitlendikçe ve zamanla sonuç bu oluyor naparsın işte.
  • narkozu aldıktan sonra olunan şey.
    imge olarak, hayattan o kadar çok acı çektim ki artık hiçbir şey hissetmiyorum.
    sexsüel olarak, artık sadece teknik olarak yapılan bi eylem, eylemin gerekliliği esası.
  • şımarıklık gibi bi’şi.
  • ölmedik ama pek yaşıyo gibi de değiliz
  • sistemin çökmemek adına kısa devre yapmasıdır. kimi durumlar için bir nimetken bazen de akla takılandır. insanoğlu böyledir işte, her daim her durumdan sıkılır ve sorgular. hayat bir dönme dolap.

    her yokluğunu taddığımız şeyle aslında neye sahip olduğumuzu anlıyoruz. hissetmenin bir nimet olduğunu kırk yıl düşünsem bilmezdim. mutluluk dediğimiz şeyi de bilinçli bir şekilde öğrenme süreci böyle mi oluyor acaba? yokluğu tada tada geldiğin noktada uçan kuştaki güzelliği mi görüyorsun?

    ama kendime haksızlık etmeyeyim... ki sıkça ederim aslında. kafayı koyduğum gibi uyuduğum yıllarda farkındaydım bu güzel nimetin mesela. öyleydim biraz işin karanlık kısmına bakmayı tercih ederdim hep. daha güzel hayatlar yerine daha zorlu yaşam mücadelelerine odaklanırdı kafam. el ele tutşan çiftlerdense büyük aşkın kaybedeninin elleri ceplerinde yürüyüşü daha değerliydi nedense benim için. şu sözlükteki ergenlik geçmişim de bile bunun izleri rahatlıkla görülür hep. 'mutlu insanların anlatacak hikayeleri yoktur' gibi sayısız laf. neye talip olduğunu bilmeyen bir cahil cesareti. fazlası değil. filmlerin etkisi mi tüm bunlar?

    yaşayan ölüler, geceleri ışıkları yanan evler... içeceğin asidini kaçırmayacaksın. zamanında kıymetini bileceksin. tüm bu öğütler boş şeyler. bomboş. insanoğlu öğütlerle kendine çeki düzen verebilseydi hiç dünyaya gelmezdi. çocukluktan sonra bilincine kavuştuğu ilk anda tüm şifreyi çözerdi. neymiş? kıymetini bilecekmişsin. bilse bilirdi zaten. bilmediyse de onun sorunu, hatası, yanlışı değil bu. demek ki onun hamuruna katılanlar onu bu şekilde şekillendirdi. sen de neyi, nasıl bildiğini bilmezsin ki çocukluktan öyle yetiştin ve öyle yaşadın. bu kadar basit. ortada ne bir başarı ne de yanlış var.

    kimimiz çatal, kimimiz kaşık, kimimiz kepçe... önümüzdekinden kısmetimize düşeni alıyoruz.
  • kötüdür, kurşun geçirmez cama dönersin haberin olmaz.
  • ara sıra yaşadığım durum. böyle bir şeyler olmasını beklersin; ama ne olduğunu bilmezsin. bir şeyler düşünürsün ama ne düşündüğünü bilmezsin. hiçbir şey hissetmezsin. bir şeye sığınmak istersin o an. düşünürsün. yine bulamazsın. sonra iki bira alırsın. sessizce uyursun.
  • nimet. hiçlik mutsuzluktan iyi nitekim. keşke misafir değil de hep kalıcı olsa.
  • hissetmek, yaşama dair bir iz, bir cevher, bir yıkım, bir varoluş..
    hiçbir şey hissetmediğimde, duygusuzluk girdabında bulabiliyorum kendimi.
    bir şeyler hissettiğimde de duygu yoğunluğunun sisinde kayboluyorum.
    hissetmek güzel, her şeyiyle.

    hiçbir şey hissetmemek, yokluğu pekiştiren, varlığı yok eden...
  • (bkz: apati)
hesabın var mı? giriş yap