• ben şarap içmiyorum, sen de içmeyeceksin!..

    merak ettiğim, bu insanların, bu hakkı kendilerinde nasıl gördüğüdür.. asıl tartışılması gereken, masaya yatırılıp her açıdan bir güzel incelenmesi gereken budur..
  • vakit gazetesinin jenson button'ın bülent arınç'ın suratına patlattığı şampanyanın intikamını aldırmak üzere fişeklediği olaydır.
  • konser alanına gülhane tarafından giriş yapmış olmam nedeni ile toplanan kalabalığı görememiş olsamda, tekbir seslerini duyduktan sonra "sanırsam uygur türklerine olanlarını kınıyorlar" gibi poli-polyana şeklinde tepki veren bünyelerimiz kapıya doğru koşan görevlileri görünce "ulan içki var diye şimdi burayı basıcaklar, madımak gibi yakıcaklar bizi" şeklinde bir hassiktir tepkisine dönmedi değil. amma velakin içerideki diğer kalabalığın pek umrumda olmadığı çünkü tekbir sesleri dışında pek olayı hissetmediklerini pekala söyleyebilirim, tabi bunda o linç isteği ile yanıp tutuşan kalabalığı içeri alınmayışının etkisi vardır sanırsam kolluk kuvvetlerimizin şefkatli direnişi ile karşılaşmış olmaları pekala yüksek bir ihtimaldir. olası olaylardan çekinen idil biret'in arka kapıdan konser alanına girişinin ardından konser boyunca o gerginliği hiç bir şekilde yansıtmayışı ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu tekrar gözler önüne serdi.

    şimdi aklıma geldi editi: ruhi su'nun mezarın yapılan çirkin saldırının üstünden çok geçmeden bir başka ustaya olan bu çirkin saldırı kafalarda ilginç soruları canlandırmıyor değil.
  • "ne oluyor bu ülkeye", dedirtmeyen, "bildiğin türkiye işte" dedirten olay.
  • tut bakalım işin ucundan da bir şeyler yap istanbul için, inandığın kültürel geçmişinin sana, bu halka kazandırdıkları için, hayatı da biraz daha olumlu bir biçimde idame ettirebilmek için derseniz kıllarını kıpırdatmayanların, söz konusu müzik, tek başına alakası olmasa bile yan konunun içki olduğunda akıllarına ne gibi şeytani imgelemler geliyorsa taşa tutmaya, tu kaka etmeye, gerekirse de yağma etmeyi kendilerine hak olarak gördüklerini belirginleştirir bir kargaşadır. zihniyetin giderek daha fazla kötürümleşmesinin, daha da fazla keskinleşmesinin müsebbibi olabilecek hareketler olduğuna ise şüphe yok. yaşadığı memlekete giderek daha fazla yabancılaşan, yabanileşen, kendisinden olmayanlara hareket çekmekten gocunmayan bu na demokratik arkadaşların, gelecek sene kültür başkenti olacak istanbul'un adını ne güzel duyurduklarını da belirtmeden geçmeyelim. içki hikaye, kargaşadan nemalanmak şahane değil mi alpella abi.
  • türkiye'nin kültür düşmanlarının ülkesi olduğunun ispatı olay.
  • işin asıl vahim kısmı bu protesto(?)'nun olması değil, bu maymunların cüreti ve daha da önemlisi bu kadar rahat organize olabilmeleri.

    biz şimdi 3 kişi toplanıp akp karşıtı slogan atmaya kalksak... iki tane slogan atsak üçüncü sloganda nerden geldiği belli olmayan 50 tane polis çıkıverir anında ortaya, yaka paça bizi alır götürür sonra da karakollarda, mahkemelerde sürünürüz. ama bu maymunlar nasıl göstere göstere, rahat rahat bu kadar kalabalık (100 kişilermiş) organize oluyorlar ve bu saldırıda bulunuyorlar? işte ülkenin durumu bu sorunun cevabında.
  • vakit gazetesinin hedef göstermesi ile dün gece gerçekleşen olay.

    http://getir.net/oir

    idil biret konresini basmaya yeltenmişlerdir.

    vakit gazetesinin, 10 temmuz'daki "bir ülke böyle yıkılır" manşeti ile "mukaddes avluda şarap küstahlığı" yorumu ile cazz festivali hedef gösterilmiş ;alperen ocakları'da dün gece uygur katliamı gerekçesi ile "içkili konseri" kınamışlardır(!).

    allahtan bu sefer yakmak yerine, kınamalarını konser afişlerini yırtmakla göstermişlerdir. gündüz cumhuriyet gazetesi'nde göz attığım da ise, bazı seyircileri tartaklayarak kınamalarını biraz geliştirdikleri haberi de vardı.

    olası farklı kınamaları engellemek için polis sanatçılara otele kadar eşilik etmişler.

    bir de "yakarak öldürdün donarak öldün" diyenlere kızanlar var ya. ben asıl ona şaşırıyorum. neden mi? kınama yapan grubun lideri istanbul alp eren ocakları başkanı. istanbul dışında sadece afiş yırtmakla yetineceklerine kimse inandırmaya çalışmasın beni
  • şükür ki sadece afişleri yakmakla kalmışlar bu sefer. içeri girebilselerdi ne yapacaklardı, çok merak ediyorum. bir şey yaptıktan sonra başkanları çıkıp; ''o olayı engellemeye çalışan bizlerdik.'' diye saçmalar mıydı, en fazla onu merak ediyorum.
  • meydanı artık açık bulan kudurayazan bir topluluğun protestosu. bu tür olayları artık daha ciddiye almak gerekiyor. idil biret e konserden sonra koruma sağlanıyor, önlem alınması bir yana iyi, diğer yandan da protesto yapan grubun yapabileceği başka bir saldırının boyutları hakkında düşünmek insanı sonunda ürkütüyor. bir de artık buna benzer olayları tek bir eksene taşıyıp orada tartışma alışkanlığı sonucu şarabı ve klasik müziği sadece "elitizmin" sembolleri olarak ele alan, "kültürümüze uygun değüldür" diye buyuran saçma sapan tepkiler de türetilmez umarım.
hesabın var mı? giriş yap