• ing, yakici ozellik ta$iyan.
  • http://www.imdb.com/title/tt0984200/

    michelle williams ve ewan mcgregor un başrollerini paylaştıkları sinema filmi.
  • 2001 yılında beğeni toplayan bridget jones's diary'yi yönettikten sonra yeniden yönetmen koltuğuna geçen sharon maguire'ın büyük çıkış yaptığı film. chris cleave'in aynı adlı romanının senaryolaştırıldığı filmin (bizzat yönetmeni senaryolaştırmış filmi) başrol oyuncuları arasında michelle williams ve ewan mcgregor mevcut. sessiz sedasız bir şekilde sundance, cannes ve londra gibi önemli film festivallerinde gösterilmiş, mart 2009 itibayle de dvd raflarına çıkmış. yine öylece, sessiz sedasız... belki en şaşırtıcı olan şey de bu film için. böylesine özenilmiş bir filmin, böylesine sessiz bir biçimde dvd raflarına düşmesi... onca abuk subuk film kafamızı şişirirken üstelik!

    filmin konusu nereden anlatılsa spoiler verecek cinsten. hayatı bir anda paramparça olan bir genç kadının olayları anlamlandırmaya çalışma süreci denilebilir en üstü kapalı haliyle. konusu ile paralel giden karşı konulmaz bir atmosferi var incendiary'nin. izleyicisini içine çekmeyi öylesine dokunaklı bir şekilde başarıyor ki... birebir yaşatıyor insana hikayeyi. başkarakterlerin girdikleri ruh hallerini birebir tattırıyor. ne uzun süren diyaloglarla başarıyor bunu, ne de aşırı dramatize edilmiş planlarla. sahneler öylesine sade, öylesine alçakgönüllülükle biraraya getirilmiş ki... incendiary bittiğinde insanın yüreğinde kolay kolay silinmeyecek bir yankı bırakıyor. bir de müthiş bir duygu birliği. dünyada olup bitenle, yaşadıklarımız ve yaşamakta olduklarımızla ilgili ürkütücü bir duygu birliği. izlenilmeli bu film. mutlaka izlenilmeli.
  • --- spoiler ---

    dumur bir trainspotting göndermesi içermekte.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    filmde michelle williams, çocuğunu kaybetmiş bir kadını canlandırıyor. gerçekteyse çocuğunun babasını kaybetmiş bir kadını. bu bana ironik geldi ve film boyunca durmaksızın ağladım. hatırladıkça sinirlerim bozuldu, sinirlerim bozuldukça da hep ağladım.

    halbuki filmlerde kendimi o kadar kaptırmam ben. ya da tam kaptıracakken olm bunların hepsi düzmece; inanmana gerek yok şeklinde uyarırım ki korku filmiyse çok korkmamayı, damardan bi filmse kafayı fazla sıyırmamayı öğretmişimdir bu şekilde kendime.

    ama incendiary allak bullak etti beni. ufaklığı gördükçe matilda'yı hatırladım hep. bir daha babasını göremeyecek olan o tatlı melek, filmdeki veletle bir olup ağzıma sıçtılar.

    ilahi güçlerim olsaydı diye düşündüm. hiçbir çocuğun hastalanmasına, ölmesine, acı/yokluk çekmesine ve anne babasız kalmasına müsaade etmezdim. hadi biz büyükler her boku yaşamışız görmüş geçirmişiz,
    çocuklardan ne istersin bre!?

    --- spoiler ---
  • crysisde bir mühimmat tipi. gayretliyseniz helikopter falan indirebiliyorsunuz bununla.
  • --- spoiler ---
    fark edilmemiş güzelliklerden birisi. 2008 yılında türkiye'de gösterime girdi mi bilmiyorum ama girmediyse eğer, söyleyeceğim şey: "keşke girseymiş" olacaktır. aslen çok basit ve sıradan bir film. yani senaryosu çok komplike değil, efekt mefekt aramamak lazım, oyuncular da muhteşem bir oyunculuk sergileme arayışında değiller. ama, içerdiği tüm o propagandanın can sıkıcılığına rağmen, olmuş bu film be sözlük. yani, içine çekiyor seni, orada oluyorsun çoğu zaman. hatta anti terör birimini, anne-babalarını kaybeden çocukları, çocuklarını kaybeden anne ve babaları anlamak kolaylaşıyor. herkesin yaşadıklarını hissetmek kolaylaşıyor. üstelik bunu standart amerikan filmi klişelerine çok takılmadan hissettiriyor film. gereksiz repliklerle yüzyüze kalmadan, sadece ilkel düzeyde bir duygu yoğunluğu yaşatıyor. ve filmden sonra insan bir soru sormadan edemiyor: tavuğun esirgenip esirgenmeyeceği konusunda kararı verdirecek olan kaz boyutu nedir? izleyin... her şeyi geçtim, ben michelle williams'ı hep çok sevdim. dawson's creek'te bile...
    --- spoiler ---
  • filmdeki camasir makinasi beko markadir.*
  • michelle williams'ın soyunduğu bir filmdir aryeten. film biraz kopuk kopuk işlemektedir fakat imdb'deki 7.4 puan hatrına izlenebilir.
  • ruhumu söküp yeniden ince ince i$ledi. michelle'i cok seviyordum, mumkun olmaz zannederdim ama daha da cok sevdim.
    ewan zaten apayri.

    konusu nasil ozetlenir ki bilemedim. hayat cok cok cok ama cok karma$ik diyebilirim. ve insan her sabah kalkip imkansizi nasil yapar, her gun tanri olup ak$am uyur, biraz anladim belki.

    iyi seyirler.
hesabın var mı? giriş yap