• son açıklamasını biraz gereksiz ve fazlaca pragmatist buldum.
    hani bi temel gerçeği ifade etmiş, ülkede solun kalmadığı tanımıyla. ancak oy için sağa da kayarız icabında mantalitesi halktan olumlu bir girdi ile ile döner mi diyecek olursanız dönmez derim. burada sanki mhp'nin oylarına talip olma eşiğini yakalar gibi oldum. ama çekirdekten ülkücü birinin kafasında chp hala kürtleri şımartan parti, alevici parti olarak tanınmakta.

    chp'nin içinden çıkamadığı bir buhran var. havada kuş tutsalar % 20 ila % 25 arasında gidip gelmekteler. ülkede de ciddi manada bir değişmez kalıp var. sağ kalıbı bugün bu ülkede % 70 lere hitap etmekte. chp de buna istinaden gerek kara çarşaflı parti üyeleri çalışmasını, gerek oy için sağa kayarız icabında yaklaşımlarını bence bu kısıtlılıktan kendini çıkarabilmek için yapıyor.

    chp, akp'ten oy almak istiyor, mhp'ten almak istiyor, merkez sağdan almak istiyor, yakınlaşıyor, bu bir strateji. ama işte partinin içindeki bazı kesimleri rahatsız ediyor, burada bulgura giderken pirinçten olma sıkıntısı da yaşanabilir.

    kemal kılıçdaroğlunun gene de konuşmasındaki bazı noktaları çok doğru buldum. özellikle etkin bir muhalefet yaptıklarını, akp'yi çok bunalttıklarını bu yüzden akp'nin hukuku dolandığını söyleyerek haklı noktalara parmak basmış. bir de medyaya girenlerin devlet ihalelerine girmesinin önünü almak gerektiğini filan söylemiş, bunlar önemli konular. çünkü gerçekten yandaş ve besleme basın hiç görülmediği kadar bunalttı pek çok insanı bu dönem içinde.
  • "benden bir chp'li yapmayı nasıl başardınız?" diye haykırması gereken yavuz çetin gibi şarkılar yapması gereken insan. ideolojimin en dişli rakiplerinden biriydi, batırdı. insan saygın ve güçlü bir rakibi olmadan siyasetten bile zevk alamıyor. varsa yoksa izmir fetişleri kaldı geriye lan. onların da boyoz yiyip kordonda bira içmek dışında bir siyasi duruşları yok.
  • hatırlarsanız 2009 seçimleri yaklaşırken akp'yi yolsuzluk ile suçladığı -ki bu suçlamalardan hiç bir sonuç çıkmadı- hararetli dönemde, medyada solun yeni ümidi, yeni karaoğlan vs. olarak yükselmeye başladı. her seçim arifesinde solda bu şekil bir kahraman peydahlanır normaldir, ama bunun kılıçdaroğlu olmasını garipsemedim desem yalan olur. allah için şöyle tarafsız bir gözle tipine, duruşuna, konuşmasına baksanız, ne bileyim, bakkal falan zannedersiniz, en fazla basit bir devlet memuru olur. "karizmatik" diyorlar, "lider" diyorlar, "cesur" diyorlar, "allah allah" diyorum, inanamıyorum ama öyle bir yağladılar ki artık kendimden şüphelenmeye başladım. kuzene sordum "ne diyorsun bu kılıçdaroğlu'na?" diye, "ne konuştuğunu bilmiyor, baykal bunun gibi körpeleri sabah kahvaltı niyetine yer" dedi. büyük adammış.

    neyse seçimler gitgide yaklaşıyor, yeni karaoğlan yükselişe devam. derken bir istanbul belediye başkan adaylığı muhabbeti çıktı. dedim ki ulan bu adam sivrilmeye başladı, baykal belediye başkanı adayı yapacak, kazanamayınca da kılıçdaroğlu balonu söner diye hesaplıyor herhalde. ama kılıçdaroğlu belediye başkanlığına yanaşmadı, bunların uydurma olduğunu, aday olmayacağını açıkladı:

    http://www.yorumanaliz.com/…day-olmayacak-1320.html
    istanbul'dan aday olmayacak. kılıçdaroğlu istanbul adaylığı için son kararını açıkladı.

    http://www.porttakal.com/…day-olmayacak-161817.html
    kılıçdaroğlu, 2009 yılında yapılması planlanan yerel seçimlerde chp'nin istanbul büyükşehir belediye başkan adayı olup olmayacağına yönelik bir soruya da yanıt vererek, bu tür konuların gerçeği yansıtmadığını ve kendisinin adaylıkla ilgili konuyu da gazeteden öğrendiğini dile getirdi.

    ortalık bulanıktı o aralar, bir şey çıkmadı. istanbul adayı ortada yok ama. kılıçdaroğlu sürekli topbaş'a, erdoğan'a saldırıyor, "sıra gökçek'e de gelecek" diye tehditler savuruyor. sonunda bomba patladı, baykal kulağından tutup aday yapıverdi:

    http://www.milliyet.com.tr/…akika&articleid=1050670
    kılıçdaroğlu istanbul belediye başkan adayı
    chp, istanbul’da kemal kılıçdaroğlu’nda karar kıldı. resmi açıklama bugün parti meclisi toplantısından önce deniz baykal tarafından açıklandı. baykal, istanbul büyükşehir belediye başkan adayını takdim ederken 'haydi kemal bey haydi kalk' deyince gülüşmelere neden oldu. baykal kılıçdaroğlu'nun yerinden kıpırdamaması üzerine ' istanbul büyükşehir aday diyorum, gözünün içine bakıyorum. kıpırdamıyor, herşeyde olduğu gibi bunda da çok sağlamcı ismi söylenmeden hareket etmiyor deyince salon kahkahaya boğuldu...

    en son onur öymen'in dersim olayında bir laf etti, kendi partisinden ayar aldı, dımdızlak ortada kalınca 180 derece dönüverdi, bunlar malum... bir sene önce "karizmatik, cesur, lider" kılıçdaroğlu diye şişirip duruyorlardı, iktidara saldırıp laf ebeliği yapmakla cesur lider olunmadığı meydana çıktı.

    içi yapılı fiat doblo için bizim burada "esnaf jipi" diyorlar. solun yeni ümidi de ancak kılıçdaroğlu gibilerinden oluyor.

    ama bakın, bir sonraki seçimde yine solda bir kahraman peydah olacak. hatta utanmadan tekrar bunu ısıtıp getirebilirler önümüze. bu yeni kahraman da şişirilecek, görevi bitince söndürülecek.
  • an itibariyle teke tek programında boy gösteren chp grup başkanvekili. deniz baykal'ı sonuna kadar savunan bir portre çizmeye devam etmekte olan siyasetçi kişisi aynı zamanda. bu adam ya kendine inanmıyor ya da medyanın şöyle lider, böyle dürüst adam söylemleri sonuna kadar balon.
  • an itibariyle teke tek programında çarşaflılara rozet takarak chp dini siyasete alet etmiş olmuyor mu sorusuna çarşaf dini bir kıyafet degildir diye cevap vermiştir. fatih altayli'yi dahi inandiramamıştır.
  • kamer genç ile birlikte tvde gördüğümde en çok sevindiğim 2 şahsiyetten birisi. muhalefetsen tam yapacaksın arkadaşım. öyle noktalara parmak basacaksın ki mecliste iktidar senin konuşmandan korkacak ya da belgelerle adam gibi bu halkın nasıl sömürüldüğünü ama mal gibi kaldığını göstereceksin. yok demokrasi elden gidiyor, yok darbeymiş, yok şeriatmış. halkı bilinçlendir, kimseye cukka doldurmasına müsade etme, standartları aş zaten o zaman halk ne darbe olmasına, ne şeriat gelmesine, ne demokrasinin elden gitmesine müsade eder. bence böyle adamları klonlayalım tüm hükümet ve tüm meclis k.k.1, k.k.2 .... diye model model gitsin birisi ters birşey yaparsa nasılsa ötekiler hemen belgelerle çıkar diğerini itin götüne sokar.
  • şu an yazarı tarafından silinmiş olan hayali şile bezi ihracatından 5 milyon tl haksız kazanç elde ettiği iddia edilen bir entry ile ilgili olarak kemal kılıçdaroğlu'nun tarafımıza ilettiği açıklaması aşağıdaki gibidir:

    sevgili dostlar,

    ekşi sözlük’e yazı yazan bir arkadaşımız, benimle ilgili bir duyumunu kaleme almış...

    ben bu arkadaşımızın ve tüm ekşi sözlük okuyucularının merakını gidermek için aşağıdaki açıklamayı yapma gereğini duydum...

    1. maliye bakanlığında daire başkanı ve genel müdür yardımcısı olarak çalıştığım doğrudur. hatta bir ara “hayali ihracat” dosyalarına baktığım ve hayali ihracatçıların korkulu rüyası olduğum da doğrudur. ama kamu görevlisi olarak çalıştığım süre içinde hiçbir zaman bir şirket kurmadım, var olan şirketlere de ortak olmadım...

    2. şile bezi ihraç eden bir şirket kurduğum söyleniyor... şile beziyle tek ilgim, kendime 1980’li yıllarda ayvalık’ta şile bezi bir gömlek almaktan ibarettir... ne şirket kurdum ne de ihracat yaptım... arzu eden tüm ticaret sicili kayıtlarına bakabilir...

    3. kaldı ki, benim böyle bir dosyamı bulsa akp şimdi zil takıp oynuyordu... meraklanmayın bu kardeşinizin veremeyecek hiçbir hesabı yoktur... cesaretimizin kaynağı da budur...

    ekşi sözlük okurlarına saygıyla duyurulur...

    kemal kılıçdaroğlu
  • --- spoiler ---
    hayali ihracatçıların korkulu rüyası olduğum da doğrudur
    --- spoiler ---

    hem sempatik, hem mütevazi. seviyoruz o ayrı.
  • kendisinin, hakkında yazılan bir iddia (ki az buz bir iddia değil) hakkında ekşi sözlük'ü dava edip mahkeme kararıyla engelletmeye çalışmak yerine iddialara cevap vermek için yayınlanmak üzere ekşi sözlük okur ve yazarlarına bir açıklama yapmış olması, meclis'teki beş yüz elli milletvekilinden en azından birinin ifade özgürlüğüne, ifade ettiklerine ve önemine diğerlerinden daha fazla inandığını düşündürüyor..

    yine de, kendisinden af buyurarak bu entry'yi yeme hakkımı saklı tutuyorum.

    edit: on üç sene sonra bu entry'yi yedim.
hesabın var mı? giriş yap