• televizyonunu 2006'da açan sözlükçüler için uyarı yapmak boynumun borcudur...

    kerizettin troleybus'un yazarlığının 3 dönemi vardır:

    1. 2002-nisan 2005 - dinlence dönemi: dördüncü nesil bir yazar olan kt'nin bu dönemde hiçbir entrysi yoktur. (yazıyla sıfır).

    2. nisan-aralık 2005 - hiperaktivite dönemi: üç yıla yakın bir süre entry girmemiş olan kt, bu dönemde haftanın hiperaktifleri'nden inmez. üç yıla yakın bir süre sessiz kalan bir insanın nasıl olup da böylesine coştuğu, ya da bu kadar entari giydirebilme potansiyeline sahip bir insanın nasıl olup da üç yıl kendini tuttuğu sorusuna cevap aramak gereksizdir. çünkü bizzat sözlüğün dediği gibi "ani hiperaktivite arti$inin depresyon, a$k, cok paranin yarattigi bo$luk gibi muhtelif sebepleri vardir." (ekşi sözlük - haftanın hiperaktifleri istatistik sayfası.)

    kt'nin bu dönem entryleri normal bir yazardan farksızdır. (yani senden benden, yıldıztilbeseverlerden) kendisi ilk olarak bu dönemde ilgimi çekmiştir, onun kadar olmasa da benim de kişisel hiperaktivitemde tavan yaptığım dönem aynı dönemdir, yani "elektronik piyasasında yaşanan yazdan kaynaklı rehavetin, işlerin kesat gitmesine sebep olduğu dönem", yani ofiste boş boş oturduğum dönem.

    3. aralık 2005-? - olay yaratayım celebrity olayım dönemi: bruker'ın gelişiyle ve ortalığı "ilgi çekeceğine kesin olarak inandığı" başlıklarla doldurmasıyla gelen dönem. kt nedense bruker'ın tarzını benimsemiş ve onun tarzındaki başlıkları açmaya onun kaldığı yerden devam etmiştir.

    sonrasını bilirsiniz zaten: yıldıztilbeseverlikten sıyrılma, celebrity olma, "reşat, author, ve ben" kelimelerini bir arada kullanma hastalığı, medya köteği vesaire. benim amacım bu dönemi anlatmak değil zaten. öncesini anlatmak...

    demem o ki, sözlükte her dönem anti kahramanlar olmuştur, olacaktır. bu sözlük ortalığı saçma sapan başlıklarla doldurmayan anti kahramanlar da tanımıştır. car car binks ve geysham gel sushi yiyelim gibi. sahi ne oldu onlara, hala onları hatırlayanlar var mı?? neyse... kt'nin sürekli "kankalarım" dediği zenci, bruker, author da bu anti kahramanlardan bazılarıdır. yazarları tarafından canlandırılan bu tiplemeler, baştan seçilmiş aykırı bir tarzla kendi bildikleri yoldan ilerlemişlerdir. [ şimdi bunları da olumluyormuşum gibi görünmesin, hiç sevmem hiçbirinin tarzlarını, o ayrı ]

    demek istediğim, yukarıda saydığım insanlarda görülen fosforlu yeşil - kırmızı cırtlığındaki iğrenç kazak, onların üzerinde son derece doğal dururken, kerizettin troleybus'un üzerinde iğreti durmaktadır. sanki "takım elbise giyip ilgi çekmeyi denedim çok zamanlar, ama olmadı, ben de artık böyleyim, heh heh canım kankalarım benim" tarzında...

    bu entry, kaç aydır süren, "haydi yazayım, yaa"-"aman boşver yaa, değmez" çekişmesinde akl-ı selim'in galip gelememesinin sonucudur. bir nevi "kerizettin beni de celebrity yapsana"dır. molosztash'ın kendisine yakışmayanı giymesidir.
  • valla dayanamadım yazacağım: garbage entry fabrikası.
  • kendi adıma nice 21. günlere demek istediğim çaylak. darısı yakınlarının başına.
  • ariel şaron hakkında "şu dünyaya gelmiş en realist insanlardan biri, gerçek bir asker." yorumuyla bu derece taraflı olunamayacağını düşündürten yazar. vesselam bu arkadaşa ortadoğu tarihine bir göz atmasını, bunu da yapamıyorsa "gerçek asker" tanımlamasının altını biraz doldurmasını beklemekteyiz.

    canlı bombaları eleştirdiği ve kötü yüzünü gösterdiği kadar israil kurulduğundan bu yana neler yaptığını da söylemesini, yazmasını istediğimiz yazardır da kendisi. hayır bunu da yapamayacaksa 1948'den bugüne iki ayrı haritayı alıp bakmasını tavsiye edeceğiz kendilerine.

    israil'i herkesin tartışmasız sevmediğini kalkıp da söylemez umarım. israil'i eleştiren herkes insanların bedenlerini parçalayıp, başkalarının canını yakmasını da istememektedir. bu bir yaşam bakışıdır yani, ancak bu arkadaşımız hayata hangi pencereden baktığını son yorumlarıyla ortaya koymuştur. yazıktır, günahtır...
  • israili destekleme nedeni olarak filistin-pkk iliskisi oldugunu belirtiginde israil-pkk iliskilerine de bir goz atsa sasiracagini dusundugum yazar.
  • birçok sivili hem de birçok kez öldürme emri vermiş bir katilin arkasında durmanın delikanlılık olmadığını anlayamayan, içi boş söylemli popülist yazar.
  • hakkında bu kadar entry girilince troleybüs seferleri iptal edildi sanıp üzüldüğüm badim.

    edit: yahu ankarada troleybüs yok bak, şimdi aklıma geldi. ama izmirdekiler var. onlar da kaldırılmasın, kaldırmayın troleybüsleri.
  • çaylak olmuş, kalbimin balkon sefasıdır.
  • kişisel tarihimde istanbul kadar eski, düşünür.daha önce karşılaşmadığı birini tuhaf şekilde seçer ortamda, uzun yıllardır karşılaşmadığınızda birden karşınıza çıkabilir, dalgınca otururken birden yanınızda oturmuşken bulabilirsiniz, daha şaşkınlığınız geçmeden o ihtiyacınız olan şeyi söyleyip, birden yok olabilir. cevabı aklınızda dolanan bir sorunuz varsa, bilimsel olarak cevaplayarak, oluşan bug'ı hafifletebilir psiko-sosyolog. ha bir de toplumsal olayları sosyal medyadan farklı açıdan paylaşan aynı yeşil sahanın golcüsüdür ki görünen o ki ufaklıkları tarafından sevilen*
  • - why do i keep hitting myself with a hammer? because it feels so good when i stop.

    writer, 2007, akşamüstü
hesabın var mı? giriş yap