• 26 ağustos 1883 gecesi patlayıp tarihe geçen volkan. 70 sene önce, kendisinden daha güçlü şekilde patlayan ve daha çok can kaybına yol açan tambora patlamasına oranla daha meşhur olmasının sebebi, yeni icat edilmiş olan telgraf sayesinde, haberlerinin her yöne çok daha hızlı ulaşmasıdır. ayrıca 19. yy sonlarında artık hollanda doğu hindistan şirketi endonezya'da varlığını sağlamlaştırmıştı, deyim yerinde sistemi oturtmuştu, çok sayıda üst düzey hollandalı elit ve bürokrat da burada bulunuyordu. haliyle bu patlama tambora'ya oranla batı'yı, yani 'medeniyet'i daha fazla etkilemişti. bu da patlamayla ilgili çok daha fazla verinin elde edilmesi anlamına geliyordu bir yerde. farklı amaçla civarda bulunan insanlar olan biteni kaydetmişti.

    * mesela, patlamayı 4,500 km uzaktaki rodrigues adası'ndaki bir memur duymuş ve kayıtlara geçmişti. aradaki mesafeyi anlamanız için harita.

    * patlamanın kendisinden çok yarattığı tsunami etkili olmuştur. boyu 35 metreye varan dalgalar patlamanın çevresindeki karayı süpürmüş, en az 35,000 insanın ölümüne neden olmuştur. hint okyanusu'ndaki bu hareketlenme fransa'nın atlas okyanusu kıyılarında bile suların yükselmesine neden olmuştu.

    * bu tsunaminin verdiği hasar inanılmaz boyuttaydı. civardaki 290 küsur köye zarar vermiş veya yıkmıştı. evleri yıkmış, ağaçları köklerinden sökmüş, denizdeki sandalları, tekneleri karanın içlerine, karada bulunan insanları ise okyanusa sürüklemişti. patlamadan sonra, çok sayıdaki ölü, teknelerin hareketine engel olacak şekilde birikmişti. tuttuğu balığın midesinden insan parmakları çıkan balıkçı gibi rivayetler ortaya çıkmıştı.

    * patlamanın yarattığı ponza taşları etrafı kapladı. adanın kuzeyinde bulunan sumatra yarımadası'ndaki lampung körfezi adeta ponza taşlarıyla dolmuştu. kilometrelerce uzanan bu taşların dalgaların etkisiyle kırılması ve körfezin açılması uzun zaman aldı.

    * her yere kül ve çamur yağdı. lampung körfezi'ndeki teknelerde 60 cm'e varan çamur tabakaları oluşmuştu. gece boyunca süren patlamanın oluşturduğu kül bulutu civar yerleşimlere güneş ışığının ulaşmasını öğlene kadar engelledi. toz, kül, gaz insanları nefessiz bıraktı, hasta etti. en kötüsü ise patlamadan sonra araştırma için gelen ekiple ortaya çıktı. krakatoa adasında zaten yerleşim yoktu, ona en yakın büyük yerleşim olan sebesi adası'nda ise patlamadan önce 3000 kişi yaşıyordu, sağ çıkan kimse olmadı. sebesi'ye gelen araştırma ekibi, adanın üstü olduğu gibi kül ve çamurla örtülmüştü. güneş bu birikintiyi kurutmuş, sonrasında yağan yoğun yağmur da bu birikintiler üzerinde çukurlar açmıştı. adaya gelen araştırmacılar bu çukurlar açıldıkça gaz ve külden etkilenip boğulan adalıların, çamur birikintisinin altında kalan mumyalaşmış cesetlerini buldular.

    * patlamanın olduğu yerde, sonraları yeni bir ada ortaya çıktı, günümüze kadar da büyümeyi sürdürdü. bu yeni adaya anak krakatau yani krakatoa'nın çocuğu adı verildi. krakatoa bu olayla beraber filmlere, romanlara ilham kaynağı oldu. orijinal x-men'in mahsur kaldığı ve tarihinde çok önemli bir yere sahip olan krakoa adası da ismini buradan almıştır.
  • bu yanardağ 1883'te o denli şiddetli patlamış ki, kendi kendini yok etmiş. sinirden kendi kendini sikmek böyle bir şey olsa gerek.
  • güneydoğu asya da java ve sumatra arasında bulunan bir ada. canlığın bakir bölgelere hızla yayılımı açısından bir örnek oluşturmasıyla önem kazanmış.şöyle ki; 1883 yılında bir volkanik patlamayla bu adanın yarısı havaya uçmuş, diğer yarısı ise külle kaplanmış ve burada hayat sona ermiş. 3 yıl sonra adanın tamamı mavi yeşil alglerle dolmuş. daha sonra diğer bitkiler ve yavaş yavaş göçlerle hayvanlar (rüzgarlarla sinekler, kelebekler, örümcekler böcekler ve hatta nasıl gittiği bilinmeyen bir tür kertenkele) tekrardan adayı doldurmuşlar.
  • şu ana kadar tarihte kaydedilen en yüksek ses, bu yanardağ'ın ağustos 1883 yılında patlamasıyla ortaya çıkan sestir. 3000 km ötedeki avustralya'nın perth şehrine kadar ulaşmış bu patlama sesi. bu patlamanın gücü 2 mega ton tnt'nin patlamasıyla oluşan güce eşitmiş. yani, japonya'nın hiroşima şehrini yok eden atom bombasının tam 13 katı büyüklüğünde demek oluyor bu da.
  • java yakinlarindaki krakatoa yanardagi'nin 1883 senesindeki patlamasi o kadar siddetli olmustur ki yanardag londra'da olsaydi patlama ankara'dan duyulabilirdi.
  • 1883'de patladığında insanoğlu tarafından kaydedilen en yüksek sesi çıkarmış ki bu ses avustrulya'nın batı kıyısındaki perth'den duyulmuş. (wikipedia'dan, http://en.wikipedia.org/wiki/krakatoa)
  • edvard munch'ın scream tablosunda ki kırmızıların ve çığlığın, bu volkanın neredeyse termonükleer patlama sayılacak dehşetini yansıttığı söylenir. o yıl dünyanın ısısı düşmüş ve yaz aylarında kar yağmış.
  • 1883'te patladığında dünyanın %10'u patlama sesine şahitlik etmiştir.
  • sözlük yazarı.
  • bu vatandaş ilk 535'de patlıyor. basınç krakatoa'nın ~50x50 kilometrelik parçasını paramparça edip 50 km rakıma savurmuş. kraterin parçaları taa mezosfere kadar seyahat etmiş. tabi bunun bir de inmesi var. rüzgar ve coriolis etkisi ile dünya karanlığa gömülmüş. meşhur izlanda'da ismi patlamasından daha çok geyik mevzusu olan yanardağ, gaz çıkardığında neredeyse tüm avrupa etkilendi. krakatoa patlaması sonrası bazı bölgeler 1 yıldan fazla güneş göremedi. kuraklık baş gösterdi, 2. dalga kavimler göçünün tetikleyicisinin bu patlama olduğu söyleniyor. muhammed'in kuraklık zamanı doğduğu varsayılır. o yıllarda istanbul'da* bile tutulmuş kayıtları. bir çok tarihçi yazar filan kayıt altına almış "hava geceymiş gibi karardı, karanlık 1 yıldan fazla sürdü" diye. mısır'da buğday çok çok az çıkmış, bizans bahçelerinin tüm meyve ağaçları kurumuş, suriye'de üzüm bağları telef oluyormuş başka bir şekilde deva olmuşlar. kara veba filan gibi hastalıklar da cabası.
hesabın var mı? giriş yap