• sartrein, özyaşamöyküsünü öznelliğin ağır bastığı bir içerikle yazdığı kitabı.
  • okumak ve yazmak. hayatın iki arızalı dönemi.rahimden sonraki dönem , çocukluk yıllarına özdeş aromalı ve tarçın kokulu okuma saatleri: ardı arkası kesilmeyen hikayeler , mitler , masallar ,fabllar..
    bir mühlet sonra okumayla yetinememe durumu , kişinin her türlü engellemesine karşılık sözcüklerin çalışma masasında kah uçuşan kah uslu uslu duran kağıtlara kavuşma arzusunun varolması.sona yaklaşırken , okuma ve yazmanın kardeş kardeş ele ele tutuşarak parisin bulvarlarından aşağı doğru süzülmesi , yazara görünmesi , el etmesi ve sonra bu iki afacan ve lafazan kardeşin yazarın buruşuk suratına şöyle bir bakıp "sen okudun ve yazdın.sözcükler sana hizmet etti ama öleceksin naçar.. biz ise var olacağız başka başka yerlerde , sen gebersende yaşasanda.." demesi.

    yazarın yaşadığı bütünüyle bir yanılsama olsa bile - ki ben öyle farz ettim , farz-ı mahal- bu iki afacanın arkasından küfrederek , "size hayatımı verdim ama görüyorum ki herşey bir hiçe dönüşüyor nihayetinde..
    yalnızca birşeye hayıflanıyorum hayatımda : neden yokoluşçuluk üzerine çalışamadım , neden ilkelerini ortaya koyamadım? neden be.."

    yazar bu son kelimesini tamamlayamadan , bankın üzerinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti ve yokoluşçuluk felsefesinin gelişimi adına kişisel ilk katkısını yapmış oldu.
  • denizin ortasinda, firtinada bir salda gecen hos videosu ve akla kolayca kazinan melodisi ile tatli bir mylene farmer - seal dueti..
  • "..ortadan kayboldum, bir aynanın önüne surat asmaya gittim.. bugün, bu surat asmaları yeniden hatırladığım zaman, onların beni koruduklarını anlıyorum: utanmanın zorlu yaylım ateşine karşı, kasların donduruşu ile koruyordum kendimi.. hem sonra, talihsizliğimi son kertelere dek götürmekle, beni utançtan koruyordu bu surat asmalar: aşağılanmaktan kurtulmak için alçakgönüllülüğe atılıyordum, elde edişimi ve kötüye kullanılışımı unutmak için, hoşa gitme olanaklarımı yok ediyordum; ayna büyük bir kurtarıcıydı benim için: ona, bir canavar olduğumu bana öğretme görevini veriyordum; eğer bu görevi yerine getirirse, keskin yürek acılarım, acıma biçime dönüşüyordu.. ama, özellikle, başarısızlık köle ruhluluğumu ortaya çıkardığından, bu köleliği olanaksız kılmak, insanları yadsımak ve onların da beni yadsımalarını sağlamak için kendi kendimi iğrençleştiriyordum.. iyi'nin oyununa karşı oynanıyordu kötü'nün oyunu; eliacin, quasimodo'nun rolünü alıyordu.. bileşik germeler ve kırıştırmalarla yüzümü biçimsizleştiriyordum; geçmiş gülümsemelerimi silmek için, zaçyağı sürüyordum suratıma.."
  • jean paul sartreın keyifle okunan, anne, baba, hısım akrabaya dair ilginç tezlerini barındıran otobiyografisi.
  • muhteşemötesi bir la rue kétanou parçası...

    gel vatandaş geeeel, aradığın tüm sözler burda!

    dinlemek için böyle: http://www.youtube.com/…jahdxt7tfue&feature=related

    sözleriyse şöyle:

    approchez, approchez mesdames et messieurs
    car aujourd'hui grande vente aux enchères
    dans quelques instants mes deux jeunes apprentis saltimbanques
    vont vous présentationner des ... mots

    un mot pour tous, tous pour un mot
    un mot pour tous, tous pour un mot

    des gros mots pour les grossistes
    des maux de tête pour les charlatans
    des jeux de mots pour les artistes
    des mots d'amour pour les amants
    des mots à mots pour les copieurs
    des mots pour mots pour les cafteurs
    des mots savants pour les emmerdeurs
    des mobylettes pour les voleurs

    aujourd'hui grande vente aux enchères
    on achète des mots d'occasion
    des mots à la page et pas chers
    et puis des mots de collection

    un mot pour tous, tous pour un mot
    un mot pour tous, tous pour un mot

    des morues pour les poissonniers
    et des mochetés pour les pas bien beaux
    des mots perdus pour les paumés
    des mots en l'air pour les oiseaux
    des mots de passe pour les méfiants
    et des mots clés pour les prisonniers
    des mots pour rire pour les enfants
    des mots tabous pour l'taboulé

    aujourd'hui grande vente aux enchères
    on achète des mots d'occasion
    des mots à la page et pas chers
    et puis des mots de collection

    un mot pour tous, tous pour un mot
    un mot pour tous, tous pour un mot

    des mots croisés pour les retraités
    et des petits mots pour les béguins
    des mots d'ordre pour les ordonnés
    des mots fléchés pour les indiens
    des momies pour les pyramides
    des demi-mots pour les demi-portions
    des mots courants pour les rapides
    et le mot de la fin pour la chanson
  • j.p.sartre'nin '65'te türkçeye çevrilen "yazmak" ve "okumak" izdüşümü.. "insanın okumak için yazabileceği aklıma bile gelmemişti" '64 nobel ödülünü almayışının nedeni olabilir mi?..
  • evde kendi başıma kaydettiğim bir adet vokal cover'ı (mylene farmer'a ait olan) şarkıyı sevenler tarafından şu adresten dinlenebilir:

    https://soundcloud.com/…1/caner-nal-les-mots-mylene

    http://www.youtube.com/…jrnipj_q4o&feature=youtu.be
  • bir cümle aklıma kazındı bu kitaptan, senelerdir üzerine düşünür, hayatımı tekrar gözden geçiririm ne vakit aklıma düşse:

    ''ve ta derinlerde hiçbir şey kıpırdamıyordu; yüzeydeki beyhude kıpırdamalar, kaderimiz olan ölüm dinginliğini saklayamazdı.''
  • jean paul sartre'ın elli yaşında kaleme aldığı otobiyografik kitabı. adım adım yazma macerasına atılışını, inanmaktan vazgeçişini, daha ufacık bir çocukken kendi varlığını sorgulayışını okuduğunuzda sartre'ın varoluşçuluğunun nasıl da kaçınılmaz olduğunu göreceksiniz.

    "iyi baba yoktur ve bu bir kuraldır. ama bu kusur yüzünden erkekler değil, çürümüş babalık bağları suçlanmalıdır."

    "ölmek her şey değildir; zamanında ölmek gerekir."

    "tanrı'ya ihtiyacım vardı; onu verdiler bana ve ben, onu aradığımı kavrayamadan aldım. yüreğimde kök salamadığı için bir süre bitkisel hayat yaşadı içimde ve sonra öldü. bugün bana o'ndan söz edildiğinde, güzel bir eski sevgiliye rastlayan ihtiyar bir delikanlı gibi pişmanlıktan uzak bir neşeyle, 'elli yıl önce, o yanlış anlama, o hata, bizi ayıran o rastlantı olmasaydı, aramızda bir şeyler olabilirdi', derim."

    "kendimin gerekli olduğunu hissedebilmem için insanların beni hep alkışlarla istemesi gerekiyordu."

    "inanç, derin olduğu zaman bile tam değildir. onu her zaman desteklemek ya da en azından, tahrip etmekten kaçınmak gerekir."

    ve belki de tüm zamanların en iyi özeleştirisi şu satırlarda hayat bulur:

    "kendimi yeterince sevmediğim için daha sonraya kaçıyorum hep ve bunun sonucu da şu oluyor: kendimi daha da az seviyorum; bu amansız ilerleyiş, kendimi kendi gözümde küçük düşürüyor."
hesabın var mı? giriş yap