• nihat hatipoğlu'nun anlattığı hikayede eşcinselliğin yanında sokaklara sıçan, toplu gaz çıkarma partileri düzenleyen, en sesli kim osuracak yarışmaları yapan kavimdir. bunları da yaparken ''haa, haa, haaa...'' şeklinde büyük kahkahalar atıyorlarmış.

    şehirlerine gelen tüccarların ilk önce mallarına el koyuyor, üzerlerine saldırıp elbiselerini yırtıyor ardından da sikiyorlarmış. daha sonra ise siktikleri insanlara ''beni yordun, bana borçlusun'' diyorlarmış.

    debe edit: kaynak

    sokaklara sıçan ve gaz çıkarma partisi düzenleyen lut kavmi: https://youtu.be/mk4gic_rxd0?t=1438

    beni yordun bana borçlusun diyen lut kavmi: https://youtu.be/mk4gic_rxd0?t=1387

    haa haa haa diye gülen ve toplu olarak gaz çıkartan lut kavmi: https://youtu.be/mk4gic_rxd0?t=1473

    not: eğer aman efendim boş vaktim var, delirdim ben diyorsanız ve boş beleş bir işle uğraşmak istiyorsanız videonun tamamını izleyip lut kavminin ne kadar rezil bir toplum olduğunu görebilirsiniz. lol

    linkler kurbağa olmuş. düzeltrildi.
  • edit: 11 yıl önce yazılmış. azerbaycan'da, mısır'da eşcinsel diye avlanan insanlar var. türkiye'de de güvende hissetmiyorum. bu bitmek bilmez nefret söylemleri, homofobik görüşler arasında artık lut kavmi ile ilgili bir fikrim, iddiam, düşüncem ve de analizim yok. köşeme çekildim. bu entry'yi ise, sadece 2000'lerin başında, bir miktar saftirik, hümanistimsi, türkiye dışındaki bir ülkede yaşama deneyimi olmamış ve kendiyle yeni yeni yüzleşebilmeye başlamış, türkiye'den bir eşcinselin, din kökenli homofobi(si)yle başa çıkma uğraşını gösterdiği için silmiyorum. argümantatif değerinden ziyade, öznel bir malzeme olarak kenarda dursun. şöyle ki;

    * * *
    hakim cinsellik anlayışı - tüm hetoroseksüelleri, homoseksüelleri ve diğerleri ile- bugünkü türkiye toplumuna çok benzeyen bir topluluk.

    kutsal kitaplardaki satırları, sığ ve her sözcüğün üzerinde düşünmeden ve tartışmadan yapılan yorumlarla kendi tekeline alanların; üstelik, kimi zaman, başka insanları aşağılama "üstünlüğüne" sahip olduklarını sananların; ve cezalandırarak tanrı'lığa soyunmakta hiç sakınca görmeyen bazı insanların, dayanak noktası kavim. eşcinselleri durmadan birbiriyle yatan, hayatlarının amacı memeden, vajinadan, penisten ve testisten ibaret zanneden.... vs.vs. kişilerin ağzında gezinen kavm ve cezası.

    lut kavmi tasvir edilirken iki erkeğin birbirini sevmesi ya da iki kadının öpüşmesi, aşka dair herhangi bir ima yoktur. lut kavmi'ni resmetmiş olsaydık, herkesin herkesle seks yaptığı bir erkek grubunun gay pornosunu çerçeveye almış olurduk. lut kavminde haz bedene indirgenmiştir. bir erkekten diğerine koşan ve erkeklerini değiş tokuş eden bir erkek eşcinsel grubunun öyküsüdür. burada ruhsal doyum yoktur. (çok eşliliğin zararlarından falan bahsetmiyorum... eşsizlikten bahsediyorum, girdi-çıktı yapmak dışında hiç bir paylaşıma yer vermeyen bir sistemden bahsediyorum) kadınlarla birlikte olan kadınlar ya da erkek-erkeğe ilişki sürdürenler de heterojen gruplardır. bu ilişkilerin içinde türlü hikayeler mevcuttur. aralarında sıradan bir kadın-erkek ilişkisi prototipinde, sıradan sayılabilecek ilişkiler sürdürenler bile bulunabilir... devasız, insanların kendini sırılsıklam itler gibi hissettiği devasa aşklar da. ve, hayatı boyunca porno seyretmemiş birinin karşı komşusunda gördüğü zaman ufak bir travma yaşayacağı 10 kişilik gang-banglerle yaşayıp gidenler de söz konusudur. yani, az önce belirtmeyi denediğim üzere, eşcinseller lut kavmi'ne indirgenebilecek homojen bir komünite değillerdir. hepsi, lut kavmi'ndekiler gibi ortamlarına yeni gelen birinin ırzına geçmeye çalışmazlar.

    bir insan bir dine inanıyorsa, "ruhun" varlığına da inanır. sadece beden denilen et, kan, kemik vs. parçalarından oluşmadığına inanır. dolayısıyla, bir insanın huzurlu hissedebilmesi için ruhunun da beslenmesi, bazen perhiz etmesi, kimi zaman acı çekmesi, kimi zaman sabretmesi, kimi zaman coşkun ve taşkın şeyler hissetmesi gerekliliği onun için açıktır. cinselliği "fuck buddy"liğe indirgemekse, uzun vadede huzursuzluk doğurur. ruhun kurumasına neden olur. insanlar, fiziksel olarak birbirlerinden etkilenmeye açık varlıklardır. canları birbirleriyle yatmak isteyebilir. eğer yalnızca kaşı, gözü, memesi, penisi için karşısındakini yatağa atmaya debeleniyorsa, aldığı haz orgazmın kısa süreli hazzından ya da bir kaç saniyelik boşalmanın sinirsel gevşemesinden öteye geçmez. benim için, o insan beş yüz kişi ile, türlü yoldan cinsel ilişkiye girmiş olsa dahi, yaptığı sekslerin toplamının zevki, aşkla yaşanılan bir ilişkideki tadı vermez. (ki, "o insan" dediğim kişi ben de olabilirim, birinin yarın ne olacağına garanti vermesinin inandırıcılığı bence sıfır çünkü)

    insan seyreder, gezinir, temasa geçer, vazgeçer.
    insan başka birine tutunur. sonra onu bırakır. ya da bırakılan olur. ama, sahiden sevebildiği ve özelini paylaşabildiği birini bulursa kadın ya da erkek... neden bıraksın?

    islam'da -çok eşliliğin değil fakat- zina'nın haram oluşu da benim için aynı perspektiften değerlidir.

    bunu göremeyenler ya sahiden kördür ya da öğretildikleri düşünce biçimini sorgulamak ve yorumlamaktansa; bir kutsal kitabı yalnızca bir cezalandırma aracı olarak görmeyi kendilerine yakıştırabilmektedirler. lut kavminin hikayesi, bazı insanlar için, kendi günahlarını ve ikiyüzlülüklerinin cezasını, başkalarından çıkarmak için kullanılan bir araca dönüştürülmüştür.

    aynı kişilerin, aynı kutsal kitapların "barış" hakkındaki kısımlarını, benzer şekilde ve özenle takip etmeyişleri ya da ettilerse bile insanlığa belli etmeyişleri dikkat çekicidir. üzücüdür de...

    lut kavmi'ndeki hikayeyi altını çizerek okumaları saygı duyulabilecek bir davranış olabilir. ne anladıklarına göre değişir.
  • başlıca geçim kaynakları tarım ve oğlancılıktır.
  • tek tanrılı dinlerin yüzyıllar boyu eşcinsel ilşkilere bakışını resmeden kavim .... bu yüzden eşcinsellik yüzyıllar boyu lanetlendiği gibi buna yeltenenler ağır bedeller ödemişlerdir. oysa ki tarih boyu eşcinsellik doğada bir gerçeklik olduğundan varolmuş, kendi kurallarını yaratarak sürdürmüştür. hırıstıyan toplumları çok katı oldukları halde doğu toplumları bu hususta bu kadar katı olmamış fakat riyakar bir politika izlemişlerdir. örneğin osmanlı padişahları içinde tanzimata kadar açık eşcinsel olmayan padişah yok gibidir. tanzimat fermanı ve sonrasında toplum hayatında olan uygulamalar batı dayatması sonucunda gerçekleşmiş, bunlardan bi tanesi de ilginçtir; saray oğlanlarının yasaklanmasıdır. ehh ! bazıları buna bozulabilir, bazıları da "ne var bunda padişahlar erkek adamdı düdüklenen değil düdüklüyendi" diyebilir. ama nafile eşcinsellik aktif ve pasif ayrımı ile tanımlanamaz. bilimsel olarak hemcinsiyle birliktelik yaşayan eşcinsel grubuna girer. bu durumda bir dakika duralım! anadoluda pasif (ibne) erkekle birlikte olduğunu böbürlenerek söyleyen aktif erkek takimı homoseksüel olmuyor mu? elbette oluyor, ama erkekliklerine toz kondurmayan yurdum erkeği zeytinyağı gibi üste çıkar merak etmeyin.
  • lut kavminin neden, niçin, nasıl yok edildiğini bilmek, onunla ilgili akla gelen soruları bertaraf etmez. asıl soru allahın neden bu kadar direkt olarak işe karıştığıdır? neden meleklerini yollar? neden atom bombası(!) atar şehre? bu özgür iradeye müdahale değil midir? allahın her beğenmediği ortamı ibret için yok etmesi kendisi ile çelişmez mi? zaten peygamberler ve dinler bu ibret görevini yeteri kadar görmüyorlar mı? rezillik kime göre rezilliktir? şimdiki zamanda yaşanan sapkınlıklar lut kavminin zamanında yaşanan sapkınlıkları kat kat aşmamış mıdır? bizi de mi helak edecektir allah? ya da neden etmiyor? bu ve buna benzer sorular aklınıza zaten gelmiyorsa o aklı rölantiye almamış mısınız? babamız böyle tatlı yapmayı nereden öğrenmiş? vs. vs.
  • topluca ibne olmuşlar ve kıssaya göre bunları bu yoldan vazgeçirmek için peygamber gönderilmiş.. yetmemiş bir de şehirleri yeryüzünden silinmiş..
  • ya resmen helak edilmiş kavim :/ keşke onlar yerine yozgatlılar kavmi, elazığlılar kavmi, çorumlular kavmi, erzurumlular kavmi filan helak edileymiş, en azından lutgiller 21. yüzyılda bu helak talak olaylarına inanmayacak kadar akıllıymıştır. kala kala en unqualified, tipsiz ve aptal kavimler kalmış. bol bol kadın öldürüyor, damacanaya, ördeğe halleniyor, birlik olup çocuklara tecavüz ediyorlar ama bilim çok ilerlediği için helak falan yok tabi. çok üzülüyoruz.
  • abdülmecit'in kadınlara müsaade ettiği gevşemenin ardından cevdet paşa'nın istanbul ahalisi içindekileri kast ederek "adeta yere battı" dediği kavimdir.
    "lut kavmi adeta yere battı"
    neden?
    çünkü önceki devirlere kıyasla kadınlar daha serbest gezer, erkeklerle bir nebze de olsa temas kurar oldular.
    kaç köç önceki dönemlere kıyasla azalınca erkekler birbirine göz süzüp birbirini düdüklemekten vazgeçip kadınlara yöneldi.
    işte öyle kadınları toplumsal yaşantıdan soyutlayıp evlere kapatmanın sonuçları böyle de ortaya çıkıyor.
    neymiş,
    kadın sokağa erkekleri baştan çıkarmak için çıkarmış.
    bütün kadınları eve kapatmayı hepten yine becerseler bu sefer dönüp yine birbirlerini düdüklemeye başlayacak bunlar.
    artık yoksa hayal ettikleri budur mudur nedir,
    ben bilemem.

    hamiş: eşcinsel, gay vs arkadaşların başımın üstünde yeri var, başka şey anlatmaya çalıştığım aşikar herhalde...
  • lut kavmi vardır. son birkaç bin yıldır, ortadoğu’da yaşamaktadır. islam alemi, özgür irade ile rıza kelimesi arasındaki farkı öğreninceye kadar da lut kavminin torunları, karşımızda islamcı gömleği ile oturmaya devam edeceklerdir.

    öykünün özü kısaca şöyledir: hz. lut’un evine genç erkek kılığında iki melek gelir. ahali lut’un evinin önünde toplanır. delikanlıları ister. “bize onları ver! ver ki belleyelim!” der. biz de binlerce yıl sonra meleklerin erkek kılığında olmasından yola çıkarak, lut kavminin çok ileri gittiğine karar veririz. bırakın batıyı, herhangi bir muz cumhuriyetinin ceza kanunu sallayın, yukarıdaki olayla ilgili “haneye tecavüzden, ırza kasıta” kadar en az 20 ayrı suç çıkar.

    rıza ile özgür irade arasındaki fark
    ıran’da eşcinsellik sapkınlık olarak kabul edilir ve suçtur. cezası ise idamdır. ancak ayetullah humeyni’nin fetvası ile transseksüellik sapkınlık olmaktan çıkarılmış ve hastalık olarak anılmaya başlamıştır.

    şimdi eşcinsellik cinsel yönelimle ilgili kavramdır, transseksüellik ise cinsiyet kimliği ile ilgilidir. cinsiyet kimliği insanın oluşan ilk kimliğidir ve değişmesi en zor olandır. bir adamdan aletini kestirtip, bu tarihten sonra kadın olarak yaşamasını beklemek en büyük zulümdür. hemen ebu garip’te erkek tutsaklara kadın iç çamaşırı giydirilmesi olayını hatırlatırım. sadece sütyen taktılar. kimse erkek mahkumların ne penislerine ne de fiziksel bütünlüklerine dokunmadı. ama yapılanın işkence olduğu konusunda başta eşcinseller olmak üzere tüm dünya hem fikirdi.

    işte iran’da eşcinsellerin önüne konulan kırk katır mı kırk satır mı uygulamasıdır. buna rağmen daha kolay göz batan efemine eşcinsel erkekler, gerek toplumun şartlandırmasından ( madem efeminesin o zaman kadınsın) gerekse kırk satırdan kaçmak için cinsiyet değiştirmeyi kabul edebiliyorlar. ancak işte bunun için hasta! olduklarını doktor raporu ile ispatlamaları lazım. iran’dan kaçan eşcinsellerin anlattıkları, böyle bir durumda, doktorların sakince kalkıp kapıyı kilitlediği.

    şimdi doktora kadar gitmişsiniz ve deşifre olmuşsunuz. o dakikadan sonra doktor size rapor vermez ise tescilli sapık olacaksınız. bir de eşcinsel olduğunuz ispatlanırsa sonunuz idam. soru şu: o doktorun raporuna yana yakıla ihtiyaç duyuyorken, doktora domalır mısınız, domalmaz mısınız? şüphesiz ki insanlar, domalmaya rıza gösteriyorlar. rıza var mı? var! özgür irade var mı? hayır yok!

    ortadoğu’daki ahlakın ilgilendiği, erkek doktorun yarrağının erkek hastanın götüne girmesi. yerlerde sürüklediğiniz, duvardan duvara vurduğunuz batı ahlakının ilgilendiği ise işin ucunda sopa varken bir kişinin özgür iradesinden bahsedilemeyeceği özgür irade olmayan her türlü cinsel ilişkinin de tecavüz sayıldığı.
  • hayatımda duyduğum en saçma hikayelerden birinin kahramanı olan toplum.

    hayır insanların götleriyle ne yaptıkları kendilerini ilgilendirir de bütün bir şehir nasıl ibne olur lan? nasıl olur böyle bir şey? geceden sabaha mütemadiyen ibneleşiyor mu bu adamlar?
hesabın var mı? giriş yap