mustafa kemal atatürk

• yarın ölümünü bir kere daha anacağımız ve her geçen sene onun yokluğunu daha da fazla hissetmeye başladığımız yüce önderimiz.
• şimdilik türklerin son büyük önderi. yenisini biraz daha beklemeniz gerekecek.
• fahir atakoğlu'nun sarı zeybek'i ve marmaris'e yerle$mi$ bir [sonradan] zanaatkarin tuval bozumundan ibaret değildir. canlı renkler ve melodileri ihtiva eder. çakmak ka$ları ve delici bakı$larından ziyade, senin benim gibi olu$undan, mesela; meye dü$künlüğünden ötürü severim onu.
  
  fransızcayı aksansız konu$tuğu kadar, çapkınlığıyla da bilinen mustafa kemal; diplomatik davetlerden birinde, güzel bir fransız kadınla sohbeti ilerletmi$tir. kokteyl kahkahalarının gırlandığı sırada, tepsi içinde rakı servis eden garson çıkagelir. mustafa kemal'in etrafındakiler [muhtemelen sek ve yarısına kadar dolu] kadehlere birer birer uzanırken, garson fransız kadını görmezden gelir. hayatında bu $ark içkisini ilk kez gören kadın da, kadehi cebren ve hileyle almak zorunda kalır.
  
  mustafa kemal kadeh kaldırır: "$erefinize!"... ve etrafındaki erkeklerin $a$kın bakı$ları altında, fransız kadın rakıyı fondip yapar. diğer kadehler de bo$alıp da garson elinde yeni rakılar^* ile geri döndüğünde, bu sefer kadına mecburen servis yapar. onların etrafından uzakla$ırken, endi$esini göstererek yüzünü tutacaktır.
  
  kadeh doldurma, kaldırma ve fondip seremonisi, müteaddit kere tekrar eder. son yudumu boğazında takılan mustafal kemal, en sonunda, sarho$ olmaya ba$layan güzel kadına dönerek:
  -matmazel, ben erkek olduğum için değil, türk olduğum için rakıyı tanıyorum. siz ise rakıyı bilmiyorsunuz... ben bile yava$ça içerken, siz neden bardağın dibini aceleyle görmek istiyorsunuz?
  -sizin kadar karizmatik bir erkeğin "chérie finissez!" lafına biat etmek zorundaydım!
  
  meğersem hanımefendi; $erefinize telaffuzunu , fransızcada "bitir sevgilim / canım!" manasına gelen "chérie finissez" zannediyormu$!
• bugünkü saçmalıkları, bugünkü ihaneti, bugünkü basiretsizliği ve şaşkınlığı gördükçe bugün ve her gün daha fazla özlediğim.. paşam..
• aramızdan ayrılışının 69. yılında saygıyla andığımız önderimiz.^*
• neredeyse devrim yaptigi dönemi yasamamiza rağmen, bir seylerin olmayisini aciklayan tam anlamiyla lider.
  
  oysa o kadar ihtiyacimiz var ki ona...
  
  ve simdi ölümünün bu yildönümünde, sahte gözyaslariyla, gardrop ataturkculuguyle anilacak, bayrak saticilarina bakip, turkiye'de bir seyler degisiyor diyecegiz, ertesi gün bir sene daha hatirlamak üzere rafa kaldiracagiz.
  
  oysa ki, evvela sosyalist olmali maddeyi anlamali diyen bir dahiyi,
  bagimsizlik benim karakterimdir diyen bir yolgöstericiyi
  benim en büyük eserim cumhuriyettir diyen devrimciyi
  emperyalizm ve kapitalizmin kökü kazinmalidir^* diyen bir ulu önderi
  izledigi artvin bari'ni hasta hasta oynayip adini atabari yapan o sanatseveri
  
  unutacak kadar kör olduk iste,
  
  hayir bu toplum bir ataturk daha yaratabilir belki,
  
  ama cikar, geri kafalilik, feodalite her seyin üstüne gectiyse eger
  
  cok zor be atam, sen orada yalniz bir lider olarak kalacaksin,
  
  her sene yalandan seni anacagiz, her sene 9'u 5 gece taksiciler korna calacak
  biz de andik sanacagiz.
  
  cok zor be cocuk.
• mütemadiyen, dört bir yanda "özledik" yazılıyor kendisi ile ilgili.
  
  çünkü neden? çünkü biz yatıp, birilerinin bizim yerimize iş yapmasını, ülke meselelerine karışmayıp, birilerinin bizim yerimize girmesini bekleyen bir milletiz.
  
  kendisi de, bizim yatıp kıç büyütmemiz için zamanında çok şey yaptığı için milletçe çok "özlüyoruz".
• "beni görmek yüzümü görmek değildir" diyen kişi.
  yeri doldurulamayacak insan.
• genelde atatürk' ün ya da bayrağımızın herhangi bir şeye reklam edilmesinin, çok ortada olup kullanılmasının doğru olmadığını düşünsem de atatürk' lü banka reklamı beni çok duygulandırdı. şu günlerde o' nu görmek içimi rahatlattı. tıpkı her evin balkonunda, penceresinde asılı türk bayraklarını görünce duygulandığım gibi. başımızda ulu önderimiz^* yine tüm ulus tek yürek olup ülkeyi bölmek isteyenlere karşı dimdik ayakta durabilsek... nereye gittiğimiz belli değil, bu ülkenin sonu nereye varacak diyenlere birlik olarak en güzel cevabı verebilsek keşke. o gideli 69 yıl oldu. belki bir reklamda da olsa o' nu görmek o' nun değerli emanetini, fikirlerini unutanların hafızasını tazeler umuduyla...
• adını her andığımda tüylerimi diken diken eden mucize. eminim bayrakları yarıya kadar indirdiğimizi görse çok kızardı.