pırlanta

• ingilterede cenaze işlerine ilave 3500 pound ödediğiniz taktirde bedeniniz yanıp kül olduktan sonra uygulanacak 3000 derecelik ısı şoku ve pressleme sonrasında insan bedeninin dönüsecegi şey. rengi biraz maviye kaçsa da eski kocayı parmakta taşımak değişik olsa gerek.
• bu yazdıklarım bir türlü ilerleyemeyen çaylak onay listesi sebebiyle üç beş kişiden fazlasına ulaşamayacak ama neyse, yine de yazacağım.
  
  pırlanta ile ilgili genel bir yanlış kanı var; satarken değersiz olduğu, yarı yarıyadan fazla değer kaybettiği kanısı. aslında buna yanlış demek de çok doğru olmayabilir, evet işleyiş bu şekilde. ancak bu durum insanların nereden, hangi pırlantayı alacağını bilmemesinden kaynaklanıyor. eğer bu konuda bilinçli iseniz aldığınız pırlantayı verdiğiniz ücretin daha üstüne bile satabilirsiniz. (döviz kurundaki oynamalar ve piyasanın durumunun etkisiyle)
  
  pırlantada 4c olayını artık hepimiz biliyoruzdur. berraklık, renk, kesim ve karat ağırlığı. çeşitli oranlarda pırlanta fiyatına etki ederler. tek tek bunları açıklayıp, her biriyle ilgili bilgi verirdim ancak o da başka bir entry'ye kalsın.
  
  şimdi, dünyada birkaç tane güvenilir, bağımsız pırlanta laboratuvarı var. bunlar herhangi bir pırlanta alım-satımıyla uğraşmadan, belli bir ücret karşılığında taşları incelerler ve bu 4c'nin daha da ayrıntılandırmışı şeklinde bir rapor oluşturup, buna göre taşları sertifikalandırırlar. idl, hrd, gia, ags bu lablardan bazıları, güncel olarak ise en güvenilirleri gia ve ags olarak kabul edilir, özellikle gia'in daha güvenilir olduğunu düşünürüm çünkü kriterleri daha keskindir. bu kriter farkı özellikle hrd ile gia arasında çok belirgin olup, ags ile gia arasında çok ufaktır, bu yüzden gia ve ags tamamen güvenilirdir diyebilirim.
  
  tabii ki dünyadaki bütün taşlar bu labların herhangi birinde incelenip sertifika almıyor, aksine sertifikalı taşlar azınlıkta kalıyor ülkemizde. bugün bir atasay'dan, altınbaş'tan, zen'den, ariş'ten vb. taş almak istediğinizde "sertifikalı" taşlar için hep daha fazla para ödersiniz. özellikle belirtiyorum, çünkü kuyumcuların ya da kuyumcu zincirlerinin kendi marka adlarıyla verdikleri sertifikaların herhangi bir hükmü yok, bu çok önemli. bu şekilde, çoğu zaman kredi kartı gibi hazırlanan sözde sertifikalar herhangi bir lab sonuçları içermiyorlar, satıcı kendi incelemesiyle nasıl değerlendirdiyse o oluyor taşın özellikleri. dolayısıyla sizin gidip g renk diye aldığınız taş aslında ı, vs1 diye aldığınız taş aslında si1 olabiliyor, ki çoğu zaman da öyle oluyor. taşların kesim kalitesi de çok çok önemlidir. gia sertifikalı taşlarda bile her excellent cut taş aynı değildir, excellent kategorisine ucu ucuna çıkabilmiş taş vardır, bir de mükemmele en yakın kesilmiş, cilalanmış taşlar. siz bir gia sertifikasında taşın her bir açısının kaç dereceyle kesildiğini, oranlarını vs görebilirsiniz, dolayısıyla bunun değerlendirmesini yaparsınız. ancak lab sertifikası olmayan taşın kesim kalitesinden emin olabilmeniz söz konusu bile değildir, ben excellent dedim ama fair aslında bu kesim, ne olacak? kesim çok önemlidir, taşın ışıltısına etkisi bir yana, kesime göre doğru kesilmiş 0.70 karat bir taş kötü kesilmiş 1.00 karat taştan daha büyük görünebilir, o derece.
  
  tabii şu da var, bilindik pırlanta firmaları taşı ederinin minimum iki kat fazlasına satıyorlar, taşın özellikleri söyledikleriyle birebir aynı olsa bile iki kat fazlasını ödemiş olacaksınız, ama üstüne bir de sandığınızdan 2 renk daha koyu, 2-3 derece daha lekeli bir taş alma ihtimaliniz var. işte tam da bu yüzden, zaten taşı ederinin minimum iki kat fazlasına aldığınız için satmak istediğinizde kaybınız çok yüksek oluyor.
  
  eğer yeterince bilinçliyseniz, nereden alacağınızı da biliyorsanız sorun yok. küçük esnaf olarak bu işle uğraşan güvenilir kişiler var. her şeyinden emin olarak, makul bir fiyata istediğiniz taşı alabilirsiniz bu kişilerden. gia sertifikalı, 1 karat, 3x excellent (excellent cut, excellent polish, excellent symmetry) d renk, vs1 berraklığındaki bir taşı 25bin lira civarına alabilirsiniz. bu şartları sağlayan bir taşı bir de bilindik markalara sorun. alacağınız fiyatlar dudak uçuklatacak.
  
  doğru yerden aldığınız doğru taşı değiştirmek istediğinizde herhangi bir ücret almazlar, sadece yeni taşın farkını ödersiniz. iade durumunda ise maksimum %15lik bir kaybınız olur. maksimum o da. iade etmeyip başkasına satarsanız daha fazlasına da satabilirsiniz.
  
  doğru yer, doğru taş, doğru fiyat. hepsi bu.
  
  edit2: link ölmüş kaldırdım.
  
  edit3: ben 25.000 tl dediğimde 10.000 usd ediyordu bahsettiğim gibi bir taş. nereden nereye.
• bu kapitalist, hatta somurgeci entryi yazmaktan utanmakla beraber, bir tespit yapmaktan kendimi alikoyamiyorum, zira ayni sonuclari veren yeterli denek sayisina ulastim.
  pirlanta, aldikca alasin gelen bir sey. daha once pirlantanin p sinden haberi olmayan bir kadin, pirlanta bir taki kullanmaya baslayinca atom tabir ettigimiz, imitasyon taslara burun kiviriyor, evinde bir milyon tane bulunan boncuklu takilara ise pislik muamelesi yapiyor.
  uzmanlar bunun gecici bir travma oldugunu soylese de, ben umut gormuyorum.
• tıpkı altın gibi bu meretinde pırıltısında yüzlerce yıldır kendisi için dökülen kanın donuk ışıltısını görebilirsiniz.
• iç yüzünü başlık altına kimse yazmadığı için şaşırdığım taştır. aşkın simgesi gibi dayatılan tek taş pırlanta yüzükler bir yana, günümüzde az biraz durumu olan evli - bekar sayısız kadının parmakları tria üç pırlantalı yüzüklerden, tam tur pırlantalardan, kulak ve boyunlar pırlanta küpe ve kolyelerden geçilmiyor.
  
  elmasın sınıflandırma tanımlarından biri; savaş (conflict) ve savaş-dışı (conflict-free diamond) elmaslardır. savaş (conflict diamond) elmasları adından da anlaşılabileceği gibi elmas şirketlerinin desteğiyle ülkede iç savaş çıkartılarak ve ülkenin insanları çok zor sağlık koşullarında zorla çalıştırılarak elde edilmektedir. savaş-dışı (conflict-free) adı verilen elmaslar ise çıkarılırken çalıştırılan insanlar sağlıklı koşullarda ve ücretli olarak çalıştırılmakta, aynı zamanda ülkede herhangi bir çatışma veya iç savaşa neden olmamaktadır. bkz: `http://www.babialem.org/…as-ticareti-ve-insan-hakki`
  
  ancak tahmin edilebileceği üzere kapital sömürü sisteminde bir pırlanta üreticisi de yoğurdum ekşi demiyor, hemen hepsi tek tek sertifikalarını basıp ürünlerinin savaş-dışı olduğunu iddia ediyor. pırlanta alanlar, bu sertifikalara nasıl güvenebilir?
  
  pırlantanın ana maddesi olan elmasın afrika’da hangi şartlar altında çıkartıldığı, elmastan elde edilecek rant uğruna çıkartılıp desteklenen iç savaşlarda onbinlerce kişinin tecavüze uğradığı, katledildiği, el, kol, gözkapağı, kulak veya dillerinin kesildiği, elmas madenlerinde insanlıktan uzak çalışma şartlarının olduğu gerçeklerini bilmiyor muyuz yoksa zaaflarımız uğruna görmezden mi geliyoruz?
  
  pırlantanın aşkın değil acı, savaş ve ölümün simgesi olması sebebiyle pırlanta almayan – aldırmayan tüm kadınlara derin saygılarımı iletiyorum.
  
  beyefendilere de partnerlerine pırlanta hakkındaki gerçekleri anlatmalarını öneriyorum. bu asla cimrilik değildir, aksine, sağduyulu ve sizi gerçekten seven bir kadının bu yaklaşımınızla size olan saygısı artar. mutlaka parlak taşlı takı isteyen partnerleriniz olursa onlara görünümü aynı olan diğer taşlı takılar önerebilirsiniz, hem böylece 1/10 fiyata konu halledilmiş olur. elmasın iç yüzüne dair oturup konuşmanıza rağmen ben ille de pırlanta isterim diyen veya halen bu beklentiye sahip olduğunu hissettiğiniz kadınlar olursa arkanıza bakmadan kaçın derim. bu düşünce yapısına sahip olanlar takıyla da yetinmezler, fiyatını öğrenmek için kuyumcuya koşturarak ona verdiğiniz değeri takının ederi ile ölçmeye çalışabilirler veya toplum içinde kimin takısı daha gösterişli diye aleni – gizli rekabet içerisine girebilirler, sizin üzerinizden kimlik kazanmaya çalışabilirler ki o yaşa kadar kazanamadıysa bu nafile bir çabadır.
  
  pırlanta alan – hediye edenler bana kızmasınlar, bilmemek değil öğrenmemek ayıp, biraz araştırın bana hak vereceksiniz ve bundan sonra pırlanta alırken-aldırırken iki kere düşüneceksiniz.
• türkiye'de insan hayatı için büyük bir öneme sahip olduğu için kdv'si sadece %0 (yüzde sıfır) olan değerli taş...
  
  öhöm... yüzde sıfır!
• enayi mıklatısı olan taş kesilme biçimi. yıllarca kuyumculara yazılım satmış biri olarak bu taş ile kazıklananları gördükçe hep içim acımıstır. 1000 liraya satın alın ve yandaki kuyumcuya satmaya gidin. üzerindeki taşın ağırlığını gramdan düşüp size öyle sadece işçiliksiz altın fiyatı verecektir. pırlanta ile kaplı bir gerdanlık altın olmasa peş para etmez. ancak taş büyük bir şey olacak ki belki satın aldığınız rakamın çeyreği etsin. (o da belki)
• hakkında yazılan 20 küsur entry'e rağmen, tanımı hakkında çok temel bir yanlış anlamanın hala süregeldiği nesne'dir. ki aynı hata bir önceki cümlede de yapılmıştır, zira pırlanta bir "nesne" değil, değerli taşların kesilme biçimine verilen isimdir. ışığın, taşın içinde göze çok/en hoş gelecek biçimde yansıma ve kırılma yapmasını sağlayan, dolayısıyla özellikle elmas için en sık kullanılan kesim biçimidir. tanımdan da anlaşılabileceği gibi zümrüt, yakut gibi bir başka taşı da -ve dahi camı bile- pırlanta formunda kesebilirsiniz. ve fakat bu formda kesilmiş taşı "pırlanta" yerine, örneğin "pırlanta biçiminde kesilmiş elmas" olarak adlandırmak en doğrusu olsa da, meslek erbabının tanımı kısaltarak kullanma alışkanlığı halk arasında yanlış anlaşılmıştır zannımca ve kanımca.
  
  pırlanta kesimin teknik özellikleri için http://www.diamondgrading.com/shapes_round.html adresine göz atılabilir.
• karbonun en pahalı hali
• pırlantanın değeri 4 c kuralı ile belirlenir : carat , color , cut , clarity. taşın büyüklüğü , rengi , kesim işçiliğindeki profesyonellik ve mikroskop, büyüteç vs gibi alet edevatlar ile incelenerek görülecek berraklık . dünya pırlanta sektörünün merkezi belçika / antwerp dir. pırlanta sektöründe eskiden olduğu beri hakimiyet yahudilerin elindedir. belki de bu hakimiyet , yahudilerin yüzyıllardır yersiz yurtsuz köksüz olmaları nedeniyle bu tür para,değerli taş tüccarlığında uzmanlaşmaları ile oluşmuştur. pırlanta, üzerinizde taşıyabileceğiniz tek servettir.