• -ya aşkım neden bir kez olsun seni seviyorum demiyorsun bana?
    -bunun manidar olmadığı kanaatindeyim
    -allah allah niye anlamlı değilmiş?
    -zaten ben aşkımı başka yollardan kanıtlıyorum
    -ya iyi de insan ara sıra o cümleyi duymak istiyor
    -o cümlenin dillerden dökülmediği anlarda da yürekteki yangını ortaya dökebilmek pekala mümkündür...
    -bi dakka bi dakka!
    -ne oldu?
    -cafer...sen biraz daha konuşmaya devam etsene...
    -ortaya koyduğun cümlelerin mealine varabilmiş değilim nebahat
    -oha be! ulan 6 aydır beraberiz nası fark edemedim!
    -neyi fark edemedin?
    -sen "s" leri söyleyemiyorsun di mi?
    -ne alakatı var tikicem ama...
    -aha yakaladım..ahahaha "s" leri söyleyemiyor
    -anatını tiktiğimin kaderi ya...hah şimdi mutlu oldun mu amını tikeyim tenin nebahat...
    -ahaha süper lan...
    -tiktir...
  • kadınların bu diyememe/duyamama sancısı için ürettikleri teselliler, bahaneler bir yerden sonra çok boş geliyor bana. seni seviyorum diyemiyor çünkü onun huyu böyle, elele gezmeyi sevmiyor haklı da, ergen miyiz biz, doğduğum günü unutabilir, o hoşlanmıyor böyle şeylerden, eve varıp varmadığımı neden merak etsin koskoca insanım ben ölecek değilim ya, vs. insanın kendi kendinden, "seni bu duruma soktuğum için özür dilerim ama şu an farklı bir hayat düşünemiyorum" diye rica etmesi gibi sanki. çok istisnai durumların dışında kabullenmek gerek diye düşünüyorum, seviyorum diyemeyen değil sevmeyen erkek var, elele gezmeyi değil ama birlikte görülmeyi sevmeyen gibi; söylenemeyen şeyse seni seviyorum değil, "seni sevmiyorum, ikimizin tarihi boyunca bir an bile sevmedim aslında, ama bunu sana söyleyemiyorum. hiç düşünüyor musun sana sen beklemeden tek güzel söz söyledim mi, sen elini uzatmadan bir kere kolumu beline doladım mı, hatırlatmadan ne zaman doğduğun aklımda kaldı mı, hiç seni bir yere bıraktıktan sonra ardından uzun uzun özlemle baktım mı? hiç. neden benden seni sevdiğim gibi şeyler duymayı beklediğin bir ilişki içindeyiz biliyor musun, boşluktayım/birini bulamadım/işimden-okulumdan çok bunaldım, aklımdan bile geçmiyorsun normalde. ama bunu söyleyemiyorum, derdim kırılman incinmen de değil. keşke anlasan ve azalarak bitsen”. bir düşün o iki kelimeyi söyletsen ne olacak, ya da bahaneler üretsen, bunu bir lütuf gibi benimsesen, hak etmiyorum, layık olamıyorumlarınla hep kendini bitirsen, olumsuzlasan. biri gelip seni miss melankoli ilan edecek mi sanıyorsun? kızıyorum hemcinslerime, yaptırmayın bunu kendinize. ne demiş ünlü türk düşünürü, papia reklamındaki kız: "gencim/yaşlıyım, güzelim/çirkinim, 75 yıl yaşayıp öleceğim, seni seviyorum'u sormadan duyup ben de ağız dolusu söyleyebilmeliyim, hayatımı kendim de dahil kimsenin elleriyle cehenneme çevirmemeliyim"
  • deseler suç, demeseler suçtur. seni seviyorum diyen erkek ilerde terketmemeli gibi yanlış bir kanı vardır kızlarda. erkek ayrılmak isteyince niye bana seni seviyorum dedin diye aptalca bir soruyla karşılaşabilir.
  • seni seviyorum deyip sevmeyen erkege tercih edilmesi gereken erkektir.
  • zamanında çok demişlerdir de, bir işe yaramadığını görünce bırakmışlardır..
  • ben bu çocukları ne zaman görsem, sessizce yanlarına yanaşır "lazım olur, bulunsun" diye çaktırmadan ceplerine yirmi- otuz lira koyarım. utanırlar, "aman abi" demeye kalkarlar, sustururum. içten içe mutlu olduklarını anlarım. pek severim bu adamları, genellikle en harbi sevenler bu insanlardır çünkü.

    insanın içini arif olmayan göremez. göremeyen de dudaklara bakar. "beni seviyor musun?" diye sorup arsızca cevap bekleyenine bile şahit oldum.

    sevgiyle çalışmayan, "seni seviyorum"la çalışan motorlar var ne yazık ki. lan adam senin için gerekirse götünü siktirecek kadar tapınıyor sana, sen bunu göremeyip "duygu yoksunu" falan diyorsun bu çocuklara. adam senin resmine bakıyor sabahın dördüne kadar, ufak bir kavga ettiğinizde kendine öfkesinden ucuz şarap zehirlenmesi geçiriyor.

    ama "seni seviyorum" diyemiyor. o kadar çok seviyor ki seni, dudakları titremeden adını bile anamıyor senin, sen bunu biliyor musun?

    ama "seni seviyorum" diyemiyor. belki seninle telefonda bile konuşamıyor heyecanından. konuşmayı unutuyor zavallı.

    ama "seni seviyorum" diyemiyor. "ahmet, tüp bitti para yok napacaz", "abi bir öğrenci alır mısın", "bizim iki çay vardı" diye gündelik sözlerle kirlettiği dudaklarıyla sana duyduğu sevgiyi anlatmak istemiyor, yapamıyor.

    ama "seni seviyorum" diyemiyor. yüzüne bakınca nutku tutuluyor garibimin. hep yanında ol istiyor, dokunmak istiyor, yanında susmak, bir daha hiç bir zaman konuşmaya gerek kalmamasını istiyor.

    "seni seviyorum" diyemediği için belki de durup dururken siktir yiyor. üzülüyor. "keşke seni seviyorum diyebilseydim" diye ağlıyor. deseydim değil, diyebilseydim diye ağlıyor. sana o kadar çok tapıyor ki sana kızamıyor bile, kendine kızıyor. ağız dolusu küfür etmesi gerekirken edemiyor. susuyor. "duygu yoksunu" di mi bu herifler, tuvalette sıçtıkları zaman bile senin hayatın boyunca sahip olduğun duygudan fazlasını üretiyor bu insanlar.

    sen bu çocuğa göt diyorsun. odun diyorsun, kalpsiz diyorsun, sevmiyor diyorsun.

    ben de senin ta götünü sikeyim diyorum.
    kalp gözünüzü sikeyim afedersiniz, sevgiyi şımarıklıklarınızla kirletmeyin.
  • kadınların genelde sevmediği tip erkektir. tamam her önüne gelene "seni seviyorum" diyeni de makbul değildir elbette ama...

    ayrıca tabii ki her dakka "seni seviyorum" nidaları duymak yerine davranışlarda hissetmek daha güzeldir, ama yetmiyor genelde, ve yetmemesi de kapris yüzünden değil, sanılanın aksine.

    not düşmek istiyorum burada konuyla alakalı olarak: erkeklerin o kadar tecrübelerini birbirleriyle paylaşmalarına rağmen hala kadınları neden anlayamadıklarını çözebilmiş değilim. neden kimsenin aklına bu sözleri duymak isteyen kadının kendi hakkında şüpheleri olduğu, bazen kendini bu sevgiye layık görmediği, "beni kim naapsın" kaygısı içinde olduğu için, bazense karşısındakinin duygularından emin olamadığı, "seviyor gibi davranıyor ama acep?" diye içi içini yediği için, bazen mantık dahilinde yüzde yüz emin olmasına rağmen bu sevgiyi kendine itiraf etmeye korktuğu için duymaya ihtiyaç hissettiği gelmez? niçin?*` :swh`

    anlıyorum zorluğunu söylemenin, empati filan yapabiliyorum çok şükür de, şu lafı hissederek söyledikten sonra hayatın hakkaten kolaylaştığını neden farkedemez erkekler?*` :gülümseyen kadın`` :dırdır etmeyen kadın`

    ...

    bilen varsa beri gelsin de anlatsın, almıyor kafam zira.
  • seni seviyorum demek kendini ortaya atmak, savunmasız bırakmak, bütün paravanları kaldırmak olduğundan bunu başarması zordur bazı insanların, özellikle de korkak olanların ya da kötü tecrübe sahibi kişilerin. sadece erkeklerde görülen bir şey değildir, benzer nedenlerden kadın kişilerde de görülür.
  • sadece söyleyemiyorsa öpüp başına koy.. bu modelin çoğu aynı zaman da sevemez de zira..
  • esasında yürekten sevilmediği gerçeğini kabul etmek istemeyen, sevildiğini sanmak, öyle düşünmek isteyen kadınların, var olduklarını sanmak veya öyle düşünmek istedikleri erkek grubu.
    sevgilisinin "seni seviyorum diyemeyen erkekler"den biri olduğunu düşünen dişiler için şöyle bi$ii var belki alakalıdır;
    (bkz: kendi kendine gelin güvey olmak)
hesabın var mı? giriş yap