• insanın ağzını doldura doldura küfretme ihtiyacına derman olan, güzel türkçemizin en güzel ve tatmin edici küfürlerinden bir tanesidir. sınırlı kullanılır ve gerekli gereksiz sarfedilmezse, kullanıldığı zamanlar rahatlama hissi verir, insanın içini buz gibi yapar. akılda tutmak, gerektiği yerde zevkle kullanmak gerekir.
  • ünlü divan şairi ibnevî'nin, beş ciltten oluşan muhteşem eserinin adı. bu başyapıta ismini veren şiir şöyledir:

    gözyaşım dinmedi, ağladım çoktan
    hiç kimse varmadı, usandım yoktan
    sövüp saymak ister bu deli gönlüm
    bu şekil yaşamak siktir-i boktan

    ibnevî şah der ki götüm büyüktür
    doğduğum yer mezbeledir höyüktür
    bu ne biçim şiir dersen haklısın
    mezhebi geniş, halis bir kütüktür
  • "o kadar boktan ki siktir edilmesi gereken" demek için kullandığım sıfat.
  • küçükken; küfürlerle pek aşina olmadığım zamanlarda birgün kuzenim tarafından sarfedildiğini duyduğumda bir hayli garibime gitmiş olan laf.uzunca bir süre kafamı kurcalamıştı bu sözcük, gerçekten neyi ifade etmeye çalıştığını çözmeye çalışmıştım.sik ve bok kelimelerinin hangi amaçla böyle bir şekilde birleştirildiğini anlayamamış idim.ardından yıllar geçip daha nice garip küfürler duymaya başlayınca bu onların yanında daha az garip kaldı, olduğu gibi kabüllendik.aslında bir bakıma bu sözcük, tanımlamaya çalıştığı durumların bir benzerini kendi yapısında barındırarak vurgu oranını yükseltiyor belki de.çünkü gerçekten çok siktiriboktan bir laf bu.
  • uyduruk manası taşır, ne kadar da güzel taşır.
  • zannımca çok eskilerden gelen ve tam yazılımı "siktir-i boktan" olması gereken küfürümsü. birşeyin dandik, kalitesiz, zayıf olduğunu anlatmaya yarar. başka anlatım yolları da var tabi, bunu kullanmak şart değil netekim
  • hani düğünlerde seyranlarda roman ekibinin "yorulduk artık, mola alalım" ya da "bizden bu kadar, hadi bize eyvallah" manasına gelen ve çaldıkları parçanın sonunu rat dara rat dat, dat dat!! diye bağlamaları hadisesi vardır ya, orayı, "siktiriboktan, boktan!!" olarak da bitirebilirlermiş aslında. ritm aynı, dünyanın düzeni aynı.
  • kullanımı son derece işlevsel, sempatik bir laftır. bakın dilim varmıyor küfür bile diyemiyorum.

    örnekle açıklayacak olursak,

    högç: hocaya ödev götüren çocuk
    h: hoca
    högçis: hocaya ödev götüren çocuğun iç sesi

    högç: hocam buyrun ödevimi hazırladım.
    h: bu ne ya çok boktan olmuş. git yenisini hazırla.
    högçis: (ben bu ödevi yapamadım, yapamam da.. zaten boktan olmayan ne yaptım ki şimdiye kadar...)

    högç: hocam buyrun ödevimi hazırladım.
    h: evladım bu nedir? al şu siktiriboktan ödevi yenisini getir.
    högçis: (ehe ilahi hoca.. punduna getiremedik yine.. daha iyisini hazırlayacağımı o da biliyor.. şimdi hemen kütüphaneye koşmalıyım..)
  • kısacası sikko'dur.
  • bir davul atagini andirir. cumleyi saha kaldirir. bunun yerine eften puften falan derseniz yeterli vurguyu yapamamis siktiriboktan bi davulcu olursunuz. (bkz: ornekse)
hesabın var mı? giriş yap