• filmin gişede patlamasından sonra jerry bruckheimer filmin değerinin ileride anlaşılacağını ve klasikler arasına gireceğini iddia etmiştir.

    tabiki bu olmayacaktır. çünkü;

    --- spoiler ---

    filmin ana teması "gerizekalılık" olduğu için.

    başrol karakteri tam bir morondur bu filmin. adamı çileden çıkarır. yeni dünyanın adalet sistemine inanan sempatik bir genç yaratalım derken tam bir gerizekalı ortaya çıkmıştır. karakteri derinleştirmek için ona zıt bir agabey yaratmışlar ve o abiye kahramanın sevdiği kızı hediye etmişlerse de bu bir işe yaramamış. karakter okadar gerizekalı ki ne abisiyle ne de eski aşkıyla arasında elle tutulur bir çatışma gerçekleşemiyor.

    mesela kahramanın tonto'nun elinden kurtardığı adam daha sonra abisini öldürünce bu konuda hiç bir vicdan azabı duymuyor. adam bunun yanında abisinin canlı canlı kalbini söküp yiyor ama bu öküzde en ufak değişim yok. filmin ilersinde bu adamı yakaladığı zaman gayet sakin bir şekilde adalete teslim etmek için tutukluyor. yani bir insanın değişmesi için gözünün önünde abisinin kalbinin canlı canlı yenmesinden daha dramatik ne olabilir diye düşünüyorum. bu herif film boyunca mal mal dolaşıyor. tonto olmaza gram zeka yok beyninde.

    diğer taraftan bu filmde herkes mal. makinalı tüfeğe depar atıp ölen kızılderililer mi dersin, daha şirketi ele geçirmeden tüm planını ortaya döken mal kötü adam mı, gündüz vakti pusu kurulduğu kesin bir vadiye giren mal şerif mi.. her türlü sığır var bu filmde. yemin ediyorum iq'um düştü.
    --- spoiler ---
  • bir kez de ben gişede çakıldığını söyleyeyim belki hala bilmeyen kalmıştır. filmi izleyip de gişede neden çakılmış olabileceğini anlayan yok benim gördüğüm kadarıyla.

    2013 yılında antikapitalist, amerika karşıtı bir hollywood filmi yaparsanız; başrolünüz depp dahi olsa gişede başarısız olabiliyormuşsunuz. bunu gördük film sayesinde. şahsen bir western-depp-verbinski sever olarak gayet eğlenerek izledim filmi. çekim tekniğine, müziklerine, yerli-yersiz esprilerine, eski western'lere saygı duruşlarına, her zamanki gibi olan depp'e dayanaraktan bu filmi vasat üstü, dozunda abartılı, eğlencelik ve mesaj veren film olarak tanımlayabilirim. belki tek kanımın ısınamadığı william fichtner'dı. kendisini severim ancak bu rol ona gitmemiş gibi geldi bana özellikle aksan olayından dolayı.

    şimdi gelelim şu "berbat film, gişede de sıçmış" diyenlere. size yakın tarihte gişede zirvelere oynamış, oynayacak birkaç film önerebilirim. fast & furious 6 mesela. imdb puanı da yüksek, süper film. the lone ranger'ı izlerken fragmanı çıktı, yakın zamanda the wolverine geliyor. en az 7.5 imdb puanı garantili. şimdi git onları ayıla bayıla zevkini sevdiğim. gişe önemli...
  • --- ağır spoiler ---

    helena bonham carter'in filmdeki rolu için tıklayınız.

    --- ağır spoiler ---
  • izleyerek bitirilemeyen film. ileri ileri sararsaniz bir sure sonra bitebiliyor.
  • --- spoiler ---

    gore verbinski'yle hans zimmer'ın en sondaki tren sahnesinde bütün maharetini sergilediği film. zimmer'ın william tell uvertürü yorumu eşliğinde (evet, uzuun sahne boyunca arkaplanda hiç susmuyor) verbinski'nin buharlı trenin her metrekaresini ustalıkla kullanmasına şahit oluyoruz, scorsese'nin taxi driver'da taksiyi fetiş unsuruna çevirmesi gibi, verbinski de kendi trenine aynısını yapıyor, koca trende aksiyon 10 dakika boyunca (belki daha fazla) hiç bitmiyor, verbinski hiç kesme yapıp başka sahneye geçmiyor bile.

    iflah olmaz bir entel sinema (artsy fartsy) tutkunu olarak, eğlendirdi. umarım gişede iki seksen yatmaz da (ki yatacak gibi duruyor) seri haline gelir; trenlere ve vahşi batıya hayır diyemiyorum.

    --- spoiler ---
  • sözlükteki olumsuz görüşleri okuduğum için gitmek istemediğim fakat hanımın ısrarıyla izlemeye karar verip gayet de memnun ayrıldığım film olmuştur.

    filmi sevmeyenlere artistlik yapma notu: ülen bunu da beğenmiyorsanız size neyi beğendirecek adamlar? amerika doğumlu musunuz, dedeleriniz kızılderili mi öldürdü? bari bu filmin yarısında uyumayın, çıkmaya çabalamayın. ayıptır, günahtır.
    negzel filmdi.
  • neşelendiren yapım. nedense pek beğenilmemiş film ancak alt metni okuyabilene çatır çatır da american dreameleştirisi yapan aşırı aksiyonlu film.

    kızılderililerle ilgili olması, texas'ta yaşanması, kovboy gibi ağır klişeleri içinde barındırsa da hoşuma giden yerleri vardı. bunların en başında johnny depp'in bir soytarı olarak değil %12,5 kızılderili olmasıyla bu role seçilmesi gayet manidar olmuş. aksiyonlu sahnelerin bolluğu, felsefi derinliğin azlığı, kızılderililere karşı bir türlü kırılamayan bakış açısı filmin naçizane değerini azaltan unsurlar.

    --- spoiler ---

    yönetmen filmde trenin bağıra bağıra, kara dumanı çıka çıka yüzlerce buffalonun arasından geçmiş olduğu ve kutsal toprağa zarar vermemek için tarım yapmayan ve avlanarak beslenmek zorunda olan kızılderililerin en temel yiyecek maddelerinin ellerinden alınmasına yani ''every dead buffalo is every dead indian'' sözüne gayet başarılı bir gönderme yapmıştır.

    american dream ile ilgili olaraksa kullanılan göstergelerden en bilindik olanı elbette ki tren. colby(kötü adam)'nin tüm rüyası kuzey amerika'yı tamamen tren raylarıyla kaplamak bu sayede ulaşım, bilgi transferinin ve eldeki olanakların kullanımı konusunda olağanüstü bir hız sağlamak, bu şekilde geleceği kontrol edeceğinden dem vuruyor ve şu an dönüp baktığımızda pek de haksız sayılmaz. ve en vurucu olanı da ''the noble savage man'' adıyla bir sergi alanı gibi bir yerde sergilenen aynı zamanda anlatıcı kişi yaşlı tonto. tonto'nun gidişi bir takım elbise ve bir fötr şapka ile tamamlanıyor yani kara adam artık vahşi değil evcil ve bütün bunlar gerçekleşmesi için bir kabile yok ediliyor.*
    --- spoiler ---

    aylar sonra gelen edit: tarantino da beğenmiş diye duyduk biz.
  • tam sinemada izlemelik eglenceli film. filmin asil kahramanı bir at.
  • otomatik hollywood filmlerinden. tarife bakılarak yapılan yemekler gibi. formüllere sadık kalınmış. -yemek olmuş mu? -karnım doydu bir şekilde ama bir daha asla yemem.

    filmin şöyle büyük bir hatası var. aksiyon sahnelerinde fizik kurallarını abartarak bozuyor. bu yasak değil. becerebiliyorsan abart ancak o zaman senaryonda fantastik öğeler barındıracak, fizik ötesine az da olsa göz kırpacaksın. yapamadın mı, komple komediye döndüreceksin olayı. ağız dolusu gülerken fark etmeyeceğiz ipi. sen ikisini de yapmayıp hem gerçekçi olsun, hem vahşi batı sertliği olsun, hem komik olsun, hem hareketli olsun biraz gizem de olsun dersen daha ilk aksiyon sahnesinde, “ne lan bu, heri potır gibi” dedirtirsin seyirciye. hikaye de berbat olunca istediğin kadar formüle sadık kal olmuyor. johnny depp de, nadir görülen tür olan western de kurtaramıyor filmi.

    gişe hasılatını filmin kalitesine bir kanıt olarak almam ama amerikan izleyicisi filme gitmeyerek doğru yapmış bu sefer.

    western, action, komedi ve gizem arıyorsanız, seyretti iseniz bile tekrar tekrar seyredebileceğiniz şahane film şudur: (bkz: maverick)

    western olsun bir de johnny depp olsun diyorsanız ise jim jarmush’dan geliyor: (bkz: dead man)
  • gereksiz uzun.

    johnny depp delilikleri de kesmiyor.
hesabın var mı? giriş yap