• dönüşme sahneleriyle "iğrenç" kelimesini yeniden tanımlayan john carpenter deliliği. kan testi gerilim olayını aşmıştır, derim yırtılıyordu gerilmekten.
  • yaşamımın son 24 saati içerisinde tesadüfen karşılaşıp aldığım ve kısa olması dışında bir eksik bulamadığım filmdir. kurt russel'ın "yol yorgunuyum bırak da soluklanayım" kıvamındaki gerilimli karakter oyunculuğu gerçekten ilginçtir. ayrıca the thing, john carpenter'in diğer filmlerini de izleme isteği uyandırmıştır bende.
  • en taş fantastik dörtlü elemanı*. bu arkadaşın* fantastic four filmindeki kostümü bazı kişilerce başarısız bulunmuş, bunlardan oldukça fazla boş zamanı olan ve kendi tabiriyle filmdeki "foam rubber orange ninja turtle" kostümünden nefret eden hasta bir kişi tarafından gerçek taşlarla kaplı daha orjinal bir modeli yapılmıştır.

    http://ultthing.tripod.com/main.htm
  • yarattığı gerilim yüzünden bazen götünüzün tavana vurmasına neden olan bir john carpenter filmi.
  • yeniden çevriminin senaryosu ronald d moore tarafından yazılmakta olan film.
  • çemçük gibi, çılbır gibi bir film. şöyle ki:

    neen: ginç
    bu the thing'deki yaratık nası bi şeydi lan
    lem: abi böyle pis bi şeydi karpuz gibi
    neen: nerden gelmiş
    uzaydan?
    lem: haa hatırlamıyom ki lan dur
    aha bak sol köşede
    http://images.google.com.tr/…utf-8&um=1&sa=n&tab=wi
    neen: ya ulan
    nerden gelmişti falan diyom
    sen bana google araması çıkarıyosun arkadaşım ya
    lem: bak arkadaşım işte şekline
    abi ne sikimden geldiği belli değildi ya
    neen: uzaymış
    wikipedya öle diyo
    lem: antartikada bi sikimde bulunuyodu abi bi organizmamsı bişe
    insanlara bulaşıp götünü başını yamultuyodu
    alien gibi bi sikimdi
    neen: tamam tamam
    ben anladım seni
    lem: anlatıyorum hiç dinlemek yok
    götünle dinliyosun sonra yanlış yunluş
    neen: imite ediyomuş arkadaşım insanları
    kim dost kim düşman bilinmiyomuş
    sen götünle izlemişin asıl
    lem: e tamam söleyom işte
    bulaşıyo diyom
    bulaşınca olaylar değişiyo
    olayların akışında bi tutarsızlık olduğunu düşündüğüm film
    neen: ahuyauhhua
    öle yazcam
    lem’in notu
    lem: ekle abi
    ben arkasındayım
    karışık olaylar kaışık
    şey diye yaratık mı olur
    koy ismini onun araştırmacısın sen
    bilimsin
    koy isim koy
    neen: şey abi
    değişikbişey
    lem: beyin yok ki abi
    akıllı beyin olsa aralarında
    allahın organizmasından kaçamzlar
    neen: organizma değil abi
    şey
    uzaylı şeyi
    lem: türk değiller abi
    türkçe geniş dil
    ingilizce 5000 kelime olduu için
    neen: tabi abi
    bizde olsa isim hazır
    çemçük
    lem: çılbır
    ahahaha yaz abi türkiyede çıksa çılbır korlardı ismini
    kumpir korlardı
  • her bir şeyler eksik dediğimizde uğruna hüzünlendiğimiz, eksik olan, asla ulaşılamayacak, arzularımızın merkezidir the thing, yani şey (ingilizce'si daha karizmatik).
    sigmun freud ilk defa 1895 yılında kullanmış bu kavramı.
    detaylı bilgi (paranız yoksa pek de detaylı değil) için;
    (bkz: http://soc.enotes.com/…oanalysis-encyclopedia/thing)
  • -en çok hangi hayvandan korkarsın? "arı"
    -peki başka ne tür şeylerden korkarsın "thing gibi şeylerden."

    bu john carpenter filmi, insani ucuz hollywood afişlerinde damgalı olduğu gibi germez. korkutur, korkar ve gece yatağınıza girdiğinizde odadaki diğer insanların sağlıklı olup olmadığını düşünmek zorunda kalırsınız. eğer ormanda sıkışıp öcülerle mücadele eden gençlik gerilimlerine gülüyorsaniz "şey"i denemelisiniz.. (bu da bize tagline olsun)
hesabın var mı? giriş yap