• japonlara ait iki kelimelik şiirdir.

    her iki kelimenin anlamındaki zenginliklerden ötürü tanımlaya tanımlaya bitmeyendir.

    aşk kelimesinin sözlük anlamı nasıl çaresiz bir tasvirden ibaret kalıyorsa, wabi sabi'yi birkaç cümlede anlatmaya çalışmak da bir deryayı bir kaba sığdırmaya çalışmak olacaktır.

    gerek estetik değerler bütünü, gerekse dünya görüşü olarak değerlendirildiğinde birbiriyle iç içe geçmiş bazı kavramlarla ilişkilidir. bunlar; yalınlık, yapmacıklıktan uzak bir doğallık, göze batmayan gizli bir zerafet, aşınmışlık, gelenekselden uzaklık, kurallara/geleneklere bağlı olmayan özgürlük, düzensizlik ve huzuru içerir.

    eksik olandaki bütünlük, mükemmel olmayandaki mükemmellik, geçicinin kalıcılığıdır.

    tuhaf bir biçimde doğada bizi büyüleyen her ne varsa bu iki kelimelik şiiri anımsatır.
  • sıradan olanın güzelliğinden bahseder. hayatı bütünsel olarak kavrayabilmenin bir yoludur bence. evet yaşlanıyoruz, evet ağaçlar çürüyor, evet hiçbir şey sanıldığı gibi pembiş falan değil. bunu kabul ederek yaşayabilme hali gibi.
  • her şeyi kusurlarıyla sevebileceğimi öğrendiğim mükemmel bir felsefe.
  • kusurların estetiğin parçası olduğunu kabullenen japon estetik akımı. yamrı yumru çay kapları buradan geliyormuş. o yüzden türkçedeki karşılığı rahatça "kaba saba" olabilir. bu akımdaki amaç görende melankoli hissini uyandırmakmış.
  • wabi-sabi başlığına girdim yazmak için ama sonra buraya yönlendirildim.

    bu kelimeyi türkçeye tam olarak çevirebilen henüz olmamış ama kabaca söylemek gerekirse; wabi,sade bir şıklığı ifade ederken sabi ise kusurlardan keyif almayı ifade eder. aslında bunlar zaman geçtikçe gelen kusurları,hataları güzelliğe ekler. mesela zaman geçtikçe göz çevresindeki kaz ayakları çirkinliği değil yaşanmışlığı yaşanacakları tasvir eder.

    günümüzde bu felsefeyi benimseyen insanlar sadelik ve basitlikten yana hayatlarını şekillendirirken sahip oldukları eşyaları hatta bunu biraz genişletirsek birlikte oldukları insanları kusurlarıyla beraber kabul edip yaşamlarına devam ediyorlar.

    japon işte ne dersen de akıllı insan.
  • beth kempton'ın yazdığı wabi sabi kitabından bazı kesitler:

    her şey değişiyor. belki şu anda durmanız, yönünüzü değiştirmeniz ve başka bir şeyin peşinden gitmeniz gerekiyor.

    her ne oluyorsa, şu anda oluyor. olanı görmezden gelmemeliyiz; ama abartmamıza da gerek yok. zorluklara teslim olmayı ve yaşanacakları kabullenmeyi öğrendiğimizde hayatımız savaş alanından bir dans pistine dönüşecektir.

    bütün mutsuzlukların kökeninde; eldekilerle yetinmemek ve dışarıdaki hayata kendini kaptırıp çok fazla harcamak vardır. mutluluk; minnet ve şükran ile başlar.

    işler hayal ettiğiniz gibi gitmediğinde gerçekleşenlerdeki iyiliği arayın.

    başarısızlık hikayenin sonu olmak zorunda değil, bir sonraki bölümün başlangıcı olabilir; ama bunun için kusurlu olmayı kabullenmeli, kendinize şefkat göstermeli ve ilerlemeyi seçmelisiniz.

    ideal yaşam tarzı bir ağacınki gibi olmalı… toprağa köklerimizi sağlamca yaymalı, dimdik ayakta durmalı ve yavaşça büyümeliyiz. toprağa kök salarken günlük yaşamamımızın tadını çıkarır, uzun vadeli hedefleri kovalar ve çevremizde olumlu etkiler yaratırız. özel bir şey yaratmak için hiçbir zaman geç değildir.

    çaba önemlidir ve kendini adamak ödüllendirilir. geldiğimiz yere ne kadar zamanda geldiğimizin önemi yok. zaman bizi bir sonraki aşama için gitmemiz gereken yere götürecektir. aslında geldiğimiz nokta bile önemsizdir. sonuçlara ulaşmak için tarzımızı nasıl geliştirdiğimiz sonuçlardan çok daha önemlidir.

    sihir tam olarak oluruna bırakıp kendimize güvendiğimizde gerçekleşiyor. aynı zamanda her şeyi bildiğini ya da yapamayacağını düşündüğün anda kaybedeceğini de öğrendim. daha en başında bana bütün açıklığımla anın içinde olmam gerektiği öğretildi. oluruna bırakmak büyük bir hayat dersi, dahası günlük pratikte büyük önem taşıyor. niyetimizi ortaya koymalıyız, idman yapmalıyız; ama bir nokta geliyor ki güvenerek bütün taşların kendi zamanında yerlerine oturmasına da izin vermemiz gerekiyor. slogan; teslim ol.

    sorular sormaya devam edin, adım atmaya devam edin, bazen yavaşlayın, bazen hızlanın. hayatın doğal akışını hissedin.

    hayatı geliştirmenin 10 yolu
  • kusurluluğun içinde kusursuzluk dersek yanılmış olmayız. yaşanmışlıklardan sebeplenen kusurları sevmek... kendi dünyama çok yakıştırdığım bir japon felsefesi.
  • duydum ki içinde dengeyle gelen iç huzuru barındırıp size pastel tonlarındaki asimetrik bir kulpsuz bardakta sunar. sözüm ona japon dili ve toplumu için lisans eğitiminden geçtim, varlığının detayından yeni haberim oldu. kendi adıma shame.

    dipnot: vabi'ye takıldım. romajiyi türkçeleştiren görünce mideme kramplar girdiği için biliniz ki doğru yazımı wabi'dir.
hesabın var mı? giriş yap