• yanınızda sürekli birileri olsun.yoksa kendi kendinize saçmalarsınız.
  • ikinci kurda psikologları ve psikiyatristleri, üçüncü kurda antidepresanları, son kurda da bakırköyü ve düşünen adamı görürsünüz.
    ister yenisi ister eskisi olun depresyonun sadece ilk kurunda şarkısı yazılabilir.
  • eskiden zevk aldığınız hiçbir şey, artık zevk vermez olmuşsa,
    parmağınızı bile kımıldatacak mecaliniz yoksa,
    gündüzleri çok uyuyor veya geceleri hiç uyuyamıyorsanız,
    iştahınız iyice kesildi, iğne ipliğe döndüyseniz veya ne bulursanız tıkınıyorsanız, duba gibi olduysanız,
    etrafınızda konuşulanları dinledikçe, insanların ne kadar çok saçmaladıklarını ve ne gereksiz konuştuklarını düşünüp duruyorsanız,
    gözlerinizin içi artık gülmüyo, sadece ağzınız sırıtıyosa, dolu dolu kahkaha atmayı ise tamamen unuttuysanız,
    gözyaşlarınız, akmak için komik-üzücü demeden en ufak fırsatları bile değerlendirir hale geldiyse,
    arada bir, hayattan istifa etmenin cazibesine kapılıyosanız,
    amacınız, idealiniz, hırsınız, arzunuz kalmadıysa,
    etrafınızdaki dingillerden "bi tatile çıksan bi şeyin kalmaz; bunları kendine dert etme; hep kafanda kuruyorsun; dışarı çık biraz dolaş; aslında biraz ağlasan açılırsın" diyenler varsa,

    psikologa değil, psikiyatra gidin. dediklerini can kulağıyla dinleyip harfiyen tatbik edin, ilaç verirse, kıldan tüyden bahanelerle erken bırakmayın, seroxat verirse içmeyin, başka psikiyatra gidin (bkz: #8337201) veya başka ilaç yazmasını isteyin.

    “hadi len! ne işim var benim deli doktorunda? dayıyacak şimdi uyuşturucuyu, ben zaten aslan gibi delikanlıyım da son günlerde biraz moralim bozuk, hafif bir bunalımdır, gelir geçer” şeklinde zırvalar ve gitmeyi ihmal ederseniz, hastalığınız kronikleşebilir. nasıl ki bir çok iltihabi hastalık antibiyotik olmadan geçmezse, depresyon da antidepresan içmeden asla ve kat’a iyileşmez. amma ve lakin; komşunuza, arkadaşınıza iyi gelen antidepresan size iyi gelmeyebilir. one cure fits all sökmez burda. alaturka işler yapmayın, kıyın paracıklarınıza ve psikiyatra gidin. çünkü bu bir hayat memat meselesidir. malum, "duvarı nem, yiğidi gam yıkar". insanın; hayatı sona ermeden hayattan kopması, kendini derinlere gömüp orada nebatat misali yaşamasıdır depresyon...

    kotu beslenme, depresyonu kolaylastiriyor:

    http://www.hurriyet.com.tr/…19789036.asp?yazarid=95
  • ilgi çekmek için götünüzden psikolojik hastalık uydurmadığınıza önce bir emin olun. zira depresyondayken değil melankolik müzikler dinlemek, müziğin sesine dahi tahammül edemeyebilir insan.

    (bkz: kendine psikolojik hastalik yakistirma ekolu)
    (bkz: depresyonda oldugunu herkese duyurma istegi)
  • bunalımda olana her gün depresyon haftasıdır, unutmayın.
  • evde oturmayin. lutfen.
  • toplumsal sorumluluğunuzu elinize alın. başkalarına bulaştırmamaya özen gösterin. yalnız kalın. *
  • geçicidir. hiç akıldan çıkarılmaması gereken gerçek budur.
    depresyonunuz size bir şey anlatmaya çalışır. "hayatında yanlış giden bir şeyler var " demek ister ama anlatma yolu böyle salakçadır. bu dile alışın.
    içinizde hiç susmadan "intihar et, yaşamak anlamsız" diyen densize kulak asmayın. bunun en basit çözümü depresyondayken hiç bir önemli karar almamaktır. bırakın konuşsun.
    geçecektir ama yatkınlığınız varsa ya da yaşama tarzınızı değiştirmiyorsanız tekrarlama olasılığı yüksektir. bir psikoloğa danışın.
    sözlüğün depresyondan bahseden entrylerinden uzak durun. sadece daha beter hale getirirler sizi.
    geçicidir. bütün hayat depresyonla geçmez. bunu unutmayın.
    depresyonda hafıza sapıtır biliyorum. o yüzden iki kez yazdım. unutmayın işte..
  • intihara kalkışmayın

    unutmayın ki etranızıdaki insanlar sizden nefret etmiyor, öyle sanmanızın sebebi beyninizin size oynadığı oyundur.

    evde oturmayın. çok zor biliyorum ama mümkün olduğunca arkadaşlarınızla dışarı çıkın

    mümkünse açık havada spor yapın, bisiklete binin, yürüyün

    çikolata ve muz seretonin salgılanmasına yardımcı olduğu için bu besinleri bolca tüketin

    bunalım müzikler dinlemeyin

    yaşadığım gelip geçici birşeydir, kendim atlatırım demeyin mutlaka bir uzmana danışın

    eğer sinir krizleri geçirme noktasına geldiyseniz psikiyatriste gidin ve antidepresan kullanın

    ama yok sadece canım çok sıkkın be sözlük modundaysanız terapi yeterli gelebilir ama bu kararı da mutlaka psikiyatristinize bırakın. (bkz: serdar serdaroğlu)

    anti depresanlardan korkmayın. alışkanlık yapmaz.sadece beyninize seretonini geri almamasını öğretir. bıraktıktan bir süre sona normal yaşantınıza geri dönersiniz.

    derslerinizi ve işinizi boşlamayın, hatta onlara tutunun. birşeyler başarıyor olma hissi iyi gelecektir.

    önemli kararlar vermeyin

    dikkatiniz normalden daha dağınık olacağından yüksek hızlarda araba kullanmayın. hız tutkunuzu lunaparklarda değerlendirin

    eğer yanınızda sizi seven ve size destek olacak bir sevgiliniz varsa çok şanslısınız demektir. iyileşme süreciniz yarı yarıya azalacaktır.

    hayatınızda kötü giden şeyleri değiştirmeye çalışın. değiştiremiyorsanız kafanıza takmamayı öğrenin.

    yatağınızdan çıkın. haftasonlarınızı uyuyarak geçirmeyin.

    ve aklınızdan çıkarmayın ki herşeye rağmen bu hayat sizin ve onu doyasıya yaşayacağınız çok da fazla bir zaman yok önünüzde. o yüzden değerli zamanınızı depresyonda takılarak öldürmeyin. bir an önce bu hastalıktan kurtulmak için birşeyler yapın
  • evlenmemişse evlenmek, evlenmişse çocuk dogurmak çözümdür. hayat telaşı unutturur her şeyi... depresyon diye bir şey yoktur yaşanan sadece boşluk hissidir. ara sıra canlanır, 3-5 ay sonra bişeyi kalmaz insanın.
hesabın var mı? giriş yap