yorgun düşmek

• bitkinlik halidir. özellikle zihinsel olanı. berbattır. fiziki olanı yatıp uyuyarak geçiyor da, zihinsel olan biraz biraz bitiriyor sizi. en sonunda da hiçbir şey kalmıyor geriye.
• erezilin akdeniz bölgesindeki geleneksel kullanımına göre "rezil olmak" "erezil olmak" deyişiyle karşılanmaz, ama perişan, paçavra olmak, yorgun düşmek karşılığı erezil olmak denir. "erezil etmek" de utandırmak değil, gene benzer biçimde zorlamak, yormak, hor kullanmak anlamlarını karşılar.
  
  "yaklaşık olarak üç yıl önce ciğerlerimde hiçbir hastalık belirtisi yoktu, yorulmak nedir bilmezdim, bitmek tükenmeksizin yürürdüm ve hala gücüm olurdu (buna rağmen düşünmek beni daima yorgun düşürürdü^*), birdenbire takriben ağustos civarında -hava sıcak ve güzeldi, kafam dışında her şey iyiydi- halka açık yüzme havuzunda kırmızımsı bir şey tükürdüm. kabul edeceğin üzere bu durum sıra dışıydı. şöyle bir baktım ve sonra hemen unuttum. daha sonra sık sık tekrar etmeye başladı, ne zaman denesem genellikle kırmızı tükürüyordum." franz kafka - briefe an milena
  
  (ilk giri tarihi: 9.3.2018)
  
  (bkz: yorgun/@ibisile)
• bazen böyle bi lüksünüz bile olmaz.
• yorgun düşmek insan fıtratına aykırı bir durumdur. yani yoktur öyle bir şey.
  yorgunluk insan beyninin vücudumuza uyguladığı bir illüzyondur ve biz ona inanırız.
  
  tüm iç organlarımız doğduğumuz andan itibaren çalışmaya başlar ve hiç dinlenmeden ölene kadar çalışmaya devam eder. eğer yorgun düşmek gerçekten olsaydı, bu organlar da dinlenmeye ihtiyaç duyardı.
  
  diğer bir kanıtı da maratoncular. bu sporcular, bizler 3-5 km koşamıyor iken nasıl 40-50 km mesafeleri yorulmadan koşuyorlar?
• son damlasına kadar değen. dayanamayıp kendiliginden uykuya dalana kadar devam edilesi..
• anlık olarak hissettiğim. kendimi evrenin en tepesinden aşağı bırakmak istiyorum sadece, sonrasında ise hiçbir şey düşünmemek, belki de yok olmak.. ^{* * * * *}
  
  tanım: her şeyini ortaya koyduktan sonra yine de sonuç alamayan insanların başına gelen.