• eger karsilasilan ermeni turkce biliyorsa ve siz yabanci oldugunu dusunup turkce onun hakkinda konustuysaniz buyuk got olus demektir..sonra ermeni size turkce bir laf eder "hasittir" olursunuz, lafi cevirir muhabbet eder dost olursunuz..*
  • tomas karakas adli 80 yaslarinda bir amca, 1959'da gelmis brezilya'ya. büyükelçilik araciligiyla beni bulmus. isyerime geldi, kapida "merhaba tomas bey" diyerek karsiladim. burada çok az turk oldugundan 1974'de karisi oldugunden beri türkçe konusmazmis, turkçe duyunca bana sarilip hungur hungur agladi. 8 tane ince belli çay bardagim vardi, dordunu tomas amcaya hediye ettim ozlem gidersin diye. tavla da oynadik.
    (bkz: birden duygulanmak)
  • huzun yaratabilecek durum. bir kismisi ters ters bakip, kafayi ceviriyor da. yapma be guzel kardesim.
  • eger etrafinizda sizi tanistiran insanlar baska millettense, kavga etmeyinle biten durum. soyle ki;

    benim turk oldugumu bilen pakistanli - hede hodo, aaa, bak bu falan filan, ermeni ama
    mufasa - (dusunce balonu: bana ne ermeni olusundan?) memnun oldum, ben de turkum
    belcikali - ah ne guzel, kavga etmeyin ama... *

    butun bu konusma, insanlarin iyi vakit gecirmek icin bir araya geldigi bir ortamda olmustur. kimin, kimi kime dusurdugu taa halklardan bellidir...
  • fransa'da basima geldi.
    bir grupla gitmistim.
    tek kara kafa bendim.
    bir sehirde
    fransiz'in biri
    nereli oldugumu sordu.
    türkiye
    deyince
    üzerime yürüdü.
    arkadaslar onu tuttu,
    dayaktan kurtuldum.
    sonradan ögrendim ki,
    adam ermeniymis.
  • yurt disinda amerikaliyla, romanla, yunanliyla, rusla, isvecliyle, iranliyla, arapla karsilasmak ile arasinda hic bir fark olmadigini düsündügüm karsilasma. her insana dediginiz gibi bir merhaba derseniz alacaginiz cevap bir merhabadan farkli olmayacaktir ama bir önyargiyi kirmak bir atomu parcalamaktan daha zordur degil mi? insanlarin hic olmazsa özel hayatlarinda politikacilarin yaptiklari hatalari tekrarlamamalari bu dünyayi daha iyi yasanabilecek bir hale getirecektir bence. politikalar kendilerine yandas bulmazlarsa cürüyüp gidecek düsünce bicimleridir, yorumlaridir. bu düsüncelere yandas olmamak ve rasyonel davranmak bizim elimizdedir.
  • eger yari ermeni yari ingiliz bir insan en iyi arkadaslarinizdan biri olabilmisse, akla gelen tum genellemelerin yanlis olabilme ihtimalinin cok yuksek oldugunu dusundurten olay.
  • ne yazik ki yurt disinda ermeniyle karsilasmak, romanla, yunanliyla, rusla vs. karsilasmaktan farkli bir durumdur. ne kadar insancil olmaya calisirsak calisalim, iyimser dusunmek ve bazi davranislara cevap vermemek sabir isteyebilir, ne de olsa bir nesil (ermeni) nefretle yetismistir. bir ermeni sizin dilinizden, kulturunuzden, yemeklerinizden ve muziginizden anlayabilir ve bunlar sayesinde size gurbet ellerde yakin gelebilir ama garip bir tarafi vardir bu insanlarin: korkunc hikayelerle buyutulmuslerdir; her firsatta turklerin amcalarini, dayilarini vs. nasil "kestiklerini", "oldurduklerini" anlatirlar size. herhangi bir konuda yardim teklif ederler ama asla yardim kabul etmediklerini gordugunuzde ister istemez uzak durmaya baslarsiniz bu insanlardan; buyuk ihtimalle gurur meselesi yapmislardir bir turk'un yardimini kabul etmeyi. turk arkadaslarinin ne kadar cok oldugundan bahsederler, kulturumuzun hangi guzel ozelliginden konu acilsa o geleneklerin kaynaklarinin kendi kulturlerinden geldiklerini iddia ederler. koskoca bir sinifta butun hocalarinizin, arkadaslarinizin yaninda sizi soykirimi sessiz sedasiz dinlemek zorunda birakabilirler. velhasil bir ermeniyle karsilasmanin degil de iliski kurmanin bir amerikaliyla ya da romanla iliski kurmaktan farksiz olacagini dusunmek utopik bir davranistir. butun bu durumlari her yasayisinizda, yurt disinda turk olmanin bazen ne kadar zor oldugunu anlarsiniz. ama tum bunlarin yaninda ne kadar gururlu yetistirildiginizi gorur ve kendi capinizda ulkenizi iyi temsil etmeye calisirsiniz. bu yuzden yurt disinda boyle ermenilerle karsilasildiginda yapilacak en iyi sey susmaktir; bu insanlari olumsuz dusunceleri, binbir konudaki (hakli-haksiz orasini tartismiyorum) kompleksleriyle basbasa birakirsiniz. yine de her seferinde icinizde buruk bir tad birakan olaydir onlarla karsilasmak..
  • ermeni bir tanidik kaza yapmis, neyse ki hurdaya donen arabadan burnu bile kanamadan kurtulmustur. ertesi gun yolda karsilasinca dialogumuz baslar:

    - kaza yaptigini duydum, cok uzuldum.
    + senin sucun degil ki neden uzuluyorsun?!

    (bkz: öküz)
  • "sen turksun ha..ben de ermeniyim, hadi bakalim simdi napicaksin. siz var ya siz, bizimkileri soyle yaptiniz, boyle ettiniz, bikbikbik, homur homur homur" diye ermeni tarafin monolog halinde konusmaya baslamasina sebep olabilen, ozellikle amerika gibi kimsenin dunyadan haberi olmadigi bir yerde durup dururken gerceklesiyorsa, bu monologa maruz kalan insanin sevgili amerikali arkadaslar tarafindan "salla adam siyirmis, sıkıntıdan sana sarıo anlasılan" diye desteklenirken, boyle bi cıkıs yapan ermeni kardesimizin de dalgaya alınmasıyla sonuclanabilen hadise. ha ama en guzeli nedir? bi parti ortaminda eglenilirken sanki politika ya da tarih kongresindeymiscesine icinde biriktirdiklerini kusmamak ve dolayısıyla hep beraber cılgın danslara yelken acmaktır...
hesabın var mı? giriş yap