• hoşçakalının doğru hali olmalı.
    tdk
    gerçi
    arayınca
    çünkü "hoşça kal (veya kalın)" şeklinde aranmalı imiş.
    (bkz: tdk bugları)`:!`
  • ayı ruhludan/ince ruhlu ayıdan içli veda mesajı:
    "hoşça, kalın saygılarımla."
  • fazlaca kullanıyorum. konuşma başlangıcında "merhaba, iyi günler/akşamlar/geceler" şeklinde başlayınca sonda da tekrar "iyi"yi kullanmak istemiyorum. o yüzden "hoşça kalın" demek daha iyi hissettiriyor. hoşça kalın.
  • bu sözün sanki bitişik yazılması daha uygun gibi. ayrı yazılınca dildo betimlemesi gibi oluyor.
  • veda betimleyen bir söz öbeği.

    ayrıca, gün itibariyle sözlüğe ve bu sözlükte iyi kötü bir şeyler paylaşmış olduğum herkese bu entry vasıtasıyla göndermekte olduğum mesaj.

    hayatta bazen kazanıyorsunuz, bazen kaybediyorsunuz. bir var oluyorsunuz, bir yok oluyorsunuz. bir galya'yı dize getiren caesar'sınız, bir vücudunuzda 23 hançer darbesiyle pompey heykelinin dibinde cansız yatan caesar'sınız. sırtım yere gelmez artık dedikten beş dakika sonra sırtınız bir daha yerden kalkmayacak kadar yerle hemzemin olmuş. once in a lifetime demişsiniz ama lifetime derken kaç sene, kaç ay, kaç gün, kan an, kaç anı, kaç yaşanmışlık diye düşünmemişsiniz. timsal-ı fazıldan ziyân-ı fuzûla dönüşmenize kısacık bir zaman yetmiş. ben şahanşah'ım, krallar kralıyım, indüs'ten yunanistan'a kadar benim diye ruhu böbür eylerken saniyesinde 3. darius gibi evsiz, yuvasız, vatansız, çaresiz kalmışsınız. bir bakıyorsunuz sağlıklısınız ve taş gibisiniz, bir bakıyorsunuz eriyip gitmişsiniz.

    "ulan beşer-ı mûdemmag, tüm bunların sözlükle ne ilgisi var?" diye sual edecekseniz, esasen yok tabii. yine de bir dinlenme, soluklanma, hayatın içinde olan bazı şeyleri bir kenara bırakma, ruhu elden geldiğince arındırma ve içselliğe doğru bakabilme için bazı adımlar atmak lazım geliyor.

    toplam 1785 paylaşımım ile dolu bu macerada neler yapmadım, yazmadım ve görmedim ki? üniversitede tarih bölümünde okuyup derslerine giren profesörlerdense entrylerimden daha çok şey öğrendiğini mi söylemedi insanlar? "tarihçi değilim" dediğimde inanmayanlardan mı söz edeyim, yoksa yelpazenin öbür ucunda "bizans p*çi" olduğumu tüm cehaletiyle haykıran amaçsız çaylaklardan mı?

    kendi enfes paylaşımlarıyla beni bir şeyler yazmaya iten göz göz suser dostlardan mı söz edeyim, silivri'nin filhakika hiç soğuk değil ve hatta ne kadar sıcak olduğunu her bir paylaşımıyla izhar edenlerden mi? isa'nın göğsündeki kıllara asırlar içerisinde neler olduğunu vela vela araştırıp benden de konuya dair fikir almak isteyen bilgelik ve tevazu kavramlarını yemiş bitirmiş yazarlardan mı bahis geçireyim, "yazdıklarınız zerre ilgimi çekmese de sonuna kadar okumadan duramıyorum" diyerek bana övgülerin en büyüğünü bahşeden harikûlade insanlardan mı?

    herkese, her şeye dokunmak zor. zaten hakkıyla bir veda entrysi kaleme almak da zor. bu vedanın temelli mi olacağını, geçiciyse ne kadar süreceğini söylemek de zor. 3 gün? hadi canım. 3 ay? belki. 3 sene? more likely than not. niye hep 3 vakit zorlaması peki? sosyokültürel kodların bilinçsizlikle süslü dominantlığı? belki...

    tagmata'daki görevinden usanıp uludağ'a inzivaya giden aziz ioannikios vardır. kendi içinde çıktığı münzevî bir seyahat vesayetiyle milyonlarca monastik için öncü olagelmiştir. benimki de öyle bir yolculuktur belki, dinî tarafındansa öze inme amacında olan... belki de ncpzbsn'ın her bir harfinin neyi sembolize ettiğini içimde keşfedip geri dönerim, kim bilir?

    kozmos'un pek bir bitmek bilmez işleri oldu benimle bu aralar; bakalım daha da olacak mı? olacaksa da bunları böylece karşılamak en iyisi olacak. sonrası kerim abdulcabbar!*

    romalılar sözlükte yalnız kalmaz ama doğu roma'yı* ve hele hele büyük iskender'den augustus'a, emir timur'dan buddha'ya, şüpheci tomas'tan kraliçe victoria'ya, sikkim'in krallarından baktria basileus'larına kadar evsahipliği yaptığı şahıslar ve uygarlıklar buradan delhi'ye yol olacak hint altkıtası'nı öksüz koymayın, olur mu gençler?

    hoşça kalın!

    vale, thesaurum meum!
hesabın var mı? giriş yap