tiyatro
-
tiyatroda duygu satarken pazarlamada duyguyla satmaya başlamış. onu hınzır onu..
acaba siyaset/politika şiirin veya edebiyatın bir kolu mu olsaydı? veya dans veya tiyatronun? (bkz: o zaman dans)
ferhan şensoy'un taa muzır müzikal zamanından bir esprisi vardır. birisi yeni tanıştığı kişiye kendini tanıtır: '(bendeniz) ve arkadaşları...' önemsiz ve anonim (isimsiz) kişiyi çok iyi anlatır. bu "ve arkadaşları" anımsaması birden başka bir şeyleri belleğime taşıdı:
lise çağlarından "the şahları da vururlar'ı satır satır ezberleyip her an replik döktürmeye hazır adam" özelliğinde bir arkadaşım, aynı zamanda ilk tiyatro okuru* olarak örneğimdi. meğer sesli kitap kavramını da ilk onunla tanımışım. hani ray bradbury'nin fahrenheit 452'sindeki, her biri bir kitap ezberleyip birer kitap insan olan kültür bekçisi insanları gibi. bir tane bile canlı kitap-adamın olması hem arkadaşımın hem bradbury'nin şerefi. tabii, bir de kuran hafızları var, onlar koruyucu olduğu kadar akıncı, kültürcü değil din eri; başka nitelikleri daha önde.
o zamanlar kadıköy anadolu lisesi yatılısıyız. arkadaşım hatırlatıyor, ona özenen rahmetli arkadaşım ibo ile ben şahları da vururlar'ı yat zamanında yatakhanede tuvalette yüksek sesle birbirimize okuyorken "şüpheli ilişki var" zannıyla basıldık. kitap bir süreliğine bizden alındı*, az daha disiplin kuruluna gidiyorduk.tuvalette okuma nedenimiz, akşam etüd saatinde okuyacağımız kadar okuduk, kitap bitmedi, biz de ayrılamadık, keneflerde devam ettik. tiyatro metni ya, iki ayrı ses sırayla okuyunca hem yüksek sesin yorulmasını dengeliyoruz, hem de piyeste rolleri almış oynuyor gibi oluyoruz.
şahları da vururlar'dan çoğu insanın zaten anımsadığı basit bir repliği atlatma haber olarak vereyim; benim aklımda gereken kalmış, aslı lazım sözcüğüyle olmak üzere:
"sana lazım yedi yedi
o da henüz icad edilmedi.."
(bkz: ferhan şensoy/@ibisile)
["troyalı kadınlar"a* gittin mi? ben birkaç gün önce burada gittim, werfel'in* çıkardığı iş olağanüstü, bu konuda söze hacet yok; buna karşı gösterinin (lessing tiyatrosu) bendeki izleniminin ardından hayatımın geri kalanında tiyatroya gitmekten vazgeçmeye tereddütsüz hazırım, bunun için de zaten uzun süredir çabalıyordum.] franz kafka - briefe an felice
*: franz werfel euripides'ten uyarladığı bu oyunu (die troerinnen des euripides) 1913 gibi başlayıp 1915'te yazmış, ilk sahnelenmesi 22 nisan 1916'da lessing tiyatrosu'nda olmuş. werfel'in ilk büyük tiyatro başarısıymış. aslında zamanının savaş başlatıcı ruhuna karşı çıkışını temsil ediyormuş.
"christian metz sinemasal deneyimlerde bir çeşit röntgenciliğin* söz konusu olabileceğini belirtiyor. bu röntgenci biçimi özellikle tanımlayan nedir diye soracak olursak, görünen nesnenin yokluğu diye karşılık verebiliriz ki bu da klinik bir fenomen olarak gerçek rötgenciliğe ters düşmekle kalmıyor, aynı zamanda da nesnenin sahnede bizzat bulunduğu tiyatroya ters düşüyor." glen o gabbard & krin gabbard - psychiatry and the cinema*
"tabii ki sinemada tiyatroyu çok etkileyici kılan oyuncu-seyirci arasındaki dolaysız ilişkinin çekiciliği kaybolmaktadır. bu yüzden sinema hiçbir zaman tiyatronun yerini alamayacaktır. buna karşın sinema sanatını da ayakta tutan, aynı olayı beyazperdede istendiği kadar yeniden yaşatma imkanıdır. sinema, doğası gereği nostaljiktir." andrey tarkovski - die versiegelte zeit
"daha önce belirttiğimiz gibi, sinemayı tiyatrodan ayıran şey, filmin kişilikleri bir mozayik şeklinde film şeridine kaydetmesi, yönetmenin de sonradan bunlardan sanatsal bir bütünlük yaratmasıdır. buna karşın tiyatro, spekülatif çözümlemeciliğin çok büyük önem taşıdığı bir oyunculuk çalışmasının yürütülmesini talep eder." andrey tarkovski - die versiegelte zeit
[gözlerini denize çevirdi. "meta-tiyatronun amacı aynen budur -katılımcıların kendilerine verilen ilk rolü görmeleri yani. ama bu yalnızca bir catastasis."
"ne yazık ki bu kelimenin anlamını bilmiyorum."
"klasik trajedide, final sahnesi ya da catastrophe'dan önce gelen sahnedir." ve ekledi. "ya da komedide. duruma göre değişir."] john fowles - the magus
"muhammed gaffari gibi başka tiyatro yönetmenleri de taziye oyunlarını, avrupa tiyatrosu ile avangard tiyatroya da yer veren şiraz sanat festivali'nin son derece başarılı bir unsuru haline getirmişti. daha yakın dönemlerde ise iran'ın dünyaca meşhur tönwtmeni abbas kiarostami de taziye oyunlarının yaratıcı uyarlamalarına ilgi göstermiştir." hamid dabashi - iran ketlenmiş halk
"bir zaman gelmiş, yazın alanında bir zayıflama, fazla yağları atma kürü kaçınılmaz olmuştur; roman için kafka, tiyatro için de brecht bu kürün başlatıcıları arasındadırlar." ernst fischer - franz kafka
"tarihi gelişimi açısından bakıldığında, ilkel ve kokuşmuş bir sanat türü olması nedeniyle tiyatrodan nefret ederim." vladimir nabokov - lolita
"mengü* kendi sanat dalında, yani "tiyatro resimleri" diye de tanımlayabileceğimiz unutulmaz afişleri yaratmada, dünyada tek sanatçı." tomris uyar - aşkın yıpranma payı
"- aktör görünür görünmez seyirci şu soruları sorar: kimdir? ne yapıyor? nasıl yaşıyor, hayatını nasıl kazanıyor? soyu sopu? zengin mi, fakir mi? kendisi için neler düşünüyor? başkaları bunun için ne düşünüyorlar, niçin? umutları, korkuları nelerdir? ne istiyor görünüyor, gerçekte istedikleri nelerdir? piyes bu sorulardan hangisini karşılayacaktır? nasıl karşılayacaktır?" kemal tahir - notlar (sanat - edebiyat 4)
"tiyatroda, büyük bir olay ancak başka büyük bir olaydan doğar. sıradanın engin ve gizemli gücünü keşfetmeyi sadece roman başarmıştır." milan kundera - le rideau
"burada oyun yerini okumaya bırakacaktır. bir metnin okunmasının yerini, bir metindeki hafıza boşluğunun yerini hiçbir şeyin dolduramayacağına hep inanmışımdır, hiçbir şetin, hiçbir oyunun." marguerite duras - la maladie de la mort
"karabekir karakterli, ahlaklı, yurtsever, fakat kültürsüz ve kafaca "pek orta" bir adamdı. eskiden tiyatro osmanlıcaya "ibret" sözü ile çevrilmiştir. operet'i "şarkılı ibret"e çevirerek pek gülünç bir eser yazmış, erzurum'daki okul çocuklarına oynatıp durmuştur." falih rıfkı atay - çankaya
(ilk giri tarihi: 17.1.2017)
(bkz: türk tiyatrosu)
(bkz: istanbul tiyatro festivali)
(bkz: devlet tiyatroları)
(bkz: sokak tiyatrosu)
(bkz: okuma tiyatrosu)
(bkz: lise tiyatrosu)
(bkz: çocuk tiyatrosu)
(bkz: bolşoy tiyatrosu)
(bkz: antik yunan tiyatrosu)
(bkz: efes antik tiyatrosu)
(bkz: bergama antik tiyatrosu)
(bkz: absürt tiyatro)
(bkz: grotesk tiyatro)
(bkz: radyo tiyatrosu)
(bkz: no tiyatrosu)
(bkz: tuluat tiyatrosu)
(bkz: taziye/@ibisile)
(bkz: kukla tiyatrosu)
(bkz: kenter tiyatrosu)
(bkz: sahne tozu tiyatrosu)
(bkz: naum tiyatrosu)
(bkz: çevre tiyatrosu)
(bkz: dostlar tiyatrosu)
(bkz: spontanite tiyatrosu)
(bkz: metropolis/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap