• önce tavuk eti ufakufak kesilir, mantarlarda daha irice kesilir.
    mantarlar tereyağında, tavuklar becel ile kızartilir. tavuklar mantarlara eklenir, soya sosu ve baharatlar konulur. ateş kapatılır üstüne krema dökülüp karıştırılır ve servis edilir.
    afiyet olsun
  • kapucinolu soguk sufle

    malzeme
    - 12 yumurtanin sarisi
    - 2 bardak seker
    - yarim bardak su
    - 12 yumurtanin aki
    - 400 gr. krema
    - 1 corba kasigi hazir toz kapucino
    - yarim bardak kahlua likor

    suslemek icin
    - 150 gr. iyice cirpilmis krema
    - 1 fincan hazir toz kapucino

    seker ve suyu kaynatarak surup haline getirin. yumurta sarilarina bu surubu dokerek soguyana kadar karistirin. ayri bir kapta yumurta aklarini kopuk haline getirin, yumurta sarilarina ekleyerek iyice karistirin. kremayi cirpin ve karisima ekleyin. ayri bir kapta toz kapucinoyu, kahlua (istersen baska aromali kullan, orasi senin zevkine kalmis) icinde eritin ve bu siviyi karisima yavas yavas ekleyin. sufle kaplarina pay ettiginiz bu karisimi derin dondurucuya koyun. servis yapmadan once cirpilmis krema ve toz kapucino ile susleyin. (cok guzel, valla..)
  • öldürülen soganlar, kavrulan mantarlar, terbiye edilen tavuklar, haşlanan ciğerler, dondurulan meyveler ve kesilen yufkalar icin kullanma klavuzu
  • pilmen:
    hazır mantı alabilriniz hamur acabilosanız mantınızı hazırlayın

    ılk once yagda(1 adet) soğanlar cevrılır ardından 4 adet domates (kabukları soyulmus mınık mınık dogranmıs yada rendelenmis)ıcıne atılır ve her ıkısı olene kadar pişirilir.
    ardından 6 bardan su konulup mantılar atılır.mantılar hamurlugunu kaybetıp piştikten sonra ıstedıgınız gıbı servıse sunabılırsınız ayrıca sarımsaklı yogurtu tavsıye ederız ustune!
    (bu 4 kişilik bir yemektir)
  • şu hayatta kendine ait bir yemek tarifi verdiğin gün, mühim bir mihenktir kuzum. not et o tarihi bir tarafa.
    demek ki yalnız kalmış, demek ki karnını kendi kendine doyurmayı becermiş, bir de üstelik bundan keyif almışsındır.
    yani sen de başlamışsındır, kendi yalnızlığınla cilveli oyunlar oynamaya işte. eh elbette sıkılacaksın yalnız oynan oyunlardan bir gün, işte o gün vereceksin belki de ilk yemek tarifini, kendinden emin, azıcık bilmiş bir eda ile. mutfak pencerende bir buğu peydah olacak belki de.
  • seneler önce üstlenmişim yemek tariflerinin yazılışını. nasıl bir görev bilinciyse tarifin sonunda afiyet olsun yazıp, imzalamışım bir de. annemle birlikte gittiğim her komşu ziyaretinde, her günde önüme kağıt kalemi vermişler; ''yazın güzel, yaz bakalım tarifleri'' diye. katip kıvamında oturur, büyük sevinçle yazarmışım tarifleri. annem de tarifleri yazmaya çok meraklı, herhalde çok hamarat olacak bu çocuk ileride diye umutlanmış, benimse yemek tariflerine olan ilgim, yazmaktan öteye gitmemiş. bugün bir tatlı tarifi çıktı bir yerlerden, altında yine benim imzam. muhtemelen ilk okulda yazmışım. ilginç olanı ise, alışkanlık olmuş devam ediyor, komşular geldiğinde eğer evdeysem, yine kağıt kalem önüme konuluyor, ''hadi iki dakikada yazıver şu tarifi'' diye. görev bilinci ya, başlıyorum yazmaya.

    tabi bir de bunun düzeni var: hamuru için, kreması için, içi için, sosu için. velev ki ayırmadınız bunları birbirinden, hayatınızın hatasını yaptınız. tarifi alan ilgilinin, 5 dakika sonra arayıp, ''yanlış mı bu?'' diye teyit ettirmesi var ki, başa bela. o zaman ''ben katibim, sizi bilir kişiye bağlıyorum'' deyip, toz oluyorum ortalıktan.
hesabın var mı? giriş yap