• caillou adlı şeyle yola getirdiğimiz, hayatında ilk kez uslu taklidi yapan kuzenimi(yaş 4,5) eski çılgın ve coşmuş hallerine geri döndüren zımbırtı.

    ben o çocuk biraz uslu olsun, sürekli koşup hasta olmasın diye içimdeki pedagoga fazla mesai yaptırdım bakugan, bak sonuç ne oldu bir bak:

    k- bana kağıtla boya verir misin, resim yapıcam
    i- al canım, hadi ben burada oturayım sen de benim resmimi yap
    k- ı ıh ben bakugan'ı çizmek istiyorumm
    i- batuhan kim, arkadaşın mı? (allah belanı versin bakugan mısın ne haltsın, sayende gencecik yaşımda konuşulanı anlamayan nenelere döndüm)
    k- hayır o bakugan, hadi savaşalım!(ve bana dalar)

    geber bakugan. o top gibi şeylerin içinden gökdelen boyutunda mekanik bir kırk ayak çıktı bir keresinde, ıyyy düşündükçe çok fena oluyorum.
  • grafikleri, animasyonu ve sikiciliğiyle bi döneme damga vuran vasat anime. seks sonrası pompaladığım kadınlar yatakta uyurken banyoda halen gizlice seyreder, duygulanıp ağlarım. kaybettiğim spermlere mi kaybolan gençliğime mi, bakugan ve sosyalizme mi ağladığımı bilmeden.
  • allah cezasını vermesin yaaaaa..
    şimdi idrak ediyorum..
    3,5 yaşındaki yeğenimin "bağa boghguhuhghan alll" diye yerde tepinirken kastettiği şey gerçekten varolan ve ismi cismi olan bişeymiş ve buymuş!

    çocuğa anlattırmaya kalktığımda
    "böyle fış atıyosun.. fışşş patlıyo. yuvarlak. böyle açılıyo.. vın..boghughuhghanannannn" diye diye telef oluşunu izledim dakikalarca..

    meğersem gerçekmiş lan...
    böyle isim mi olur! bakugan ne be!
  • bir çocuk eğlencesi. bir bölümünü gördüm de hoşuma gitti, severim böyle şeyleri. yakın zamanda boyumdan posumdan utanmaksızın internetten izlemeyi planlıyorum.
  • cartoon network'te dönen tanıtımlarında "bazıları sadece konuşur..." gibi bir cümle geçiyor. sorun şu ki en fazla otuz dakika süren bölümleri olan bu çizgi filmde bölümlerin en az yirmi dakikası konuşmakla geçiyor. olay sıfır, dövüş sıfır. dövüşten kasıt da bakuganların ağzından, elinden, kafasından vs. çıkan ışıklar, ateşler, sular falan yani. en az iki kişiyle icra edilen bakugan savaşlarında genel seyir şu şekilde

    +hedehödö kalk
    -hadahodo kalk
    +üçlü yetenek etkin, ateş kılıcı topu(??? uyduruyorum tamamen)
    (hedehödö'den sözkonusu ateş kılıcı topu karşı tarafa gider. karşı tarafın bakuganın yüz iki yüz puanı falan düşer.)
    -beni yeneceğini sanıyorsun ama süper yetenek kartımla oyun daha yeni başlıyor. (karşı tarafta "o ne lan? olamaz öyle şey!" bakışı) süper yetenek kartım herhangi bir ateş saldırısı karşısında benim bakuganımın yaşam puanı ne kadar düşerse karşı tarafın bakuganının da yaşam puanını o kadar düşürüyor. eşitiz yani. şimdi sıra bende! ikili yetenek etkin! hadahodo'nun gücünü ikili yetenek kartıyla birleştiriyorum ve yaşam puanını dört yüz puan arttırıyorum. ikili yetenek kartıyla ayrıca ona iki tur boyunca koruma kalkanı ekliyorum. şimdi saldırma zamanı. hadahodo yeşil tsunami saldırısı! (hadahodo sözkonusu saldırıyı gerçekleştirir. hedehödö'nün yaşam puanı beş yüz puan düşer, yaşamı da ortalara gelir falan.)
    +hayııır! olamaz!
    -evet, işini bitiricem.
    +şimdilik sen kazanıyor gibi görünüyorsun, ama daha oyun bitmedi! elimde daha bir sürü koz var. hedehüdü kalk (yeni bakugan atar) hedühüdü savaş! ışık huzmesi saldırısı! hedehöde'nin ateş duvarıyla hedehüdü'nün ışık huzmesini birleştiriyorum. ayrıca üçlü yetenek kartımla iki bakuganımın da yaşam puanlarını biner puan arttırıyorum ve saldırı gücümü üç katına çıkarıyorum! bu senin iki turluk koruma kalkanını da yok ediyor! (sözkonusu saldırılar gerçekleşir.)
    -hayır! hadahodo!!!! (hadahodo misket halini alır, yaşam puanı sıfıra düşer.)

    ki daha bu yüzde onluk kısmı, atladığım bir on beş dakikalık kısmı da paso kart çıkarmakla, yetenek eklemekle, muhabbetle geçiyor. bakuganların olayıysa ağızlarından, gözlerinden ışık falan çıkarmak.
  • anneleri bıktıran bişeymiş bu.
  • ben 10
    bakugan
    gormiti
    şeytan üçgeninin yeni halkası.
    kese zararlısı,
    gri hücre düşmanı,
    anneye babaya taşikardi sebebi.
  • kıçında mıknatıs olan, cilliden biraz daha irice olan topları (topu görünce anlarsınız neresi kıçı), yine içinde mıknatıs olan kartların üzerine yuvarlarsınız. top bir kartın üzerine gelince açılır ve bir yaratığa dönüşür. yaratığın kendi gücüyle üzerine geldiği kartın bonusunu da yaratığınıza eklersiniz bu da sizin yaratığınızın yaşam puanını belirler. bunu rakibiniz de yapar. daha sonra tuzak kartıydı, etki kartıydı (ingilizcesini unuttum şimdi, kıçımdan uyduruyorum) zart zurt kartıyla yaratığınıza yetenek verip rakibe saldırtırsınız. daha ayrıntılı öğrenemedim çünkü 5 yaşındaki yeğenimin yaratıkları savaştırmaktan anladığı şey, iki yaratığın havaya kaldırıp çarpıştırmak. gerçi biz böyle daha çok eğleniyoruz ama zevk meselesi tabi. çizgi filmi olmasa da olurmuş.
  • (çizgi filmi için tanım yapmak gerekirse) afedersiniz, bok gibidir.
    bizim zamanın çizgi filmleri ile kıyaslanmaz bile (bkz: 80'lerde çocuk olmak). izlemek zaman kaybı hatta sinir yapıyor.
    eee sen ne diye izliyon lavuk? diyenler için: (bkz: baba olmak)
    ulan sözlük, aklıma ne geldi bak şimdi, yahu benim kız da seneye başlayacak tv izlemeye... lan daha bunun winx'i var powerpuf girls'ü var barbie'si selena'sı of ulan offff.
  • geçenlerde en yakın arkadaşımın oğlunu uyutuyorum, tutturdu bana bakugan'lı masal anlat die. olm bilmiyorum, voltron'lu anlatiim dedim istemedi velet :p sonunda şimşek mcqueen'de karar kıldık heehhehehhe. yani diceğim şudur ki yeni nesil arasında acaip yaygın bu bakugan, kızlar bile çok seviyo, iice anladım bizden geçti mirim :'((
hesabın var mı? giriş yap