hesabın var mı? giriş yap

  • olm artik bunu da savunmayin ya. hayvan bile nerede yemek yiyecegini nerede sicacagini ustunu nasil ortecegini biliyor.
    psikololojik falan demissiniz de psikolojisi ortalara sicacak kadar bozuk olan insan cikarir patirpatir sicar oyle kunil gibi gozlem yapip uygun bir anda sis bombasini cakip yokolan ninja gibi kaybolmaz.
    askere gidenler bilir orda da boyle saga sola iseyen klozete tuneyen psuvara sican adamlarla doludur. bu teyze de onlarin annesi iste.
    mesela bayramda bunun elini opuyorsun. cocuguna ogretmenlik yapiyorsun .muayene ediyorsun. kocasiyla ayni yerde calisiyorsun.
    oyle bir toplum.

  • hdp’liyim.
    öcalan ne demiş skmde değil.
    selahattin demirtaş binali’ye oy verin derse yine de ekrem imamoğlu’na oy veririm.

    her seçmeni kendi seçmeniniz gibi mi sanıyorsunuz ?

  • su sekil oluyor: kakaniz gelmis. hatta gelmemis, hucum etmis. ama ayni anda cok cisiniz de var. biliyorsunuz ki ikisi de ayni anda yogun bir sekilde gelebiliyor. iste trajik durum: cisinizi yapacak alana sahipsiniz, ama kakanizi yapacak ortam yok.

    iste bu anda gelen kaka cis tutma kakasidir. cunku bilirsiniz ki cisinizi yaparsaniz kakayi tutmak mumkun olmayacak. yani bir mincik da olsa kacacak. o yuzden kakanin hatrina cisinizi tutuyorsunuz. oncelikler, hiyerarsiler ve yuzyilimiz 150 bin yildir dunya uzerinde yasayan, evrimi milyarlarca yil surmus bir canli turunu, insani bu duruma soktu. bu cis kaka tutma mecburiyeti cok ciddi sorun diyorum, kimse dinlemiyor. ''bu ne boktan konu allansen?' diye herkes bu meseleleri savsaklarsa ohoo.

  • bu konuda yetkili bir abi olarak tabiki tek bir entrye sığdıramam fakat birkaç tüyo verebilirim;

    *kesinlikle ve kesinlikle kahvenizi öğütülmemiş halde çekirdek olarak alın.

    *zincir kahveciler ya da tchibo gibi markalar yerine butik ve yerli kahve firmalarını tercih edin ve aldığınız kahvenin üzerinde kavurma tarihinin yazıyor olduğundan emin olun. kavrulmasından sonraki 1-1.5 ay içerisinde tüketilmesi gerekiyor çünkü.

    *kendinize bir değirmen edinin en ucuz yollu olarak sözen el değirmeni alabilirsiniz. elektriklilere bütçeniz yoksa bulaşmayın. orta ölçekli olarakta hario markasının el değirmenlerine bakabilirsiniz.

    *doğru kalınlıkta öğütmeniz gerekmektedir.pour over yapıyorsanız fazla ince öğütürseniz eğer demlenme süresi artar, ektraksiyon artar dolayısıyla kabaca yanık/acı diye tabir edilen istemediğimiz tatlara sebep olur. tam tersi fazla kalın öğütülürse de ekstraksiyon azalacağından demleme süresi azalır, yavan tatlara sebep olur. french press kullanıyorsanız ince öğüttüğünüzde bu kötü tatların yanısıra fincanınıza kahve partikülleri karışır. güvendiğiniz bir kahve dükkanının baristasına danışabilirsiniz. kullandığınız kahve demleme metodunu söyleyip ufak bir örnek rica edip yakın kalınlıkta değirmeninizi kalibre edebilirsiniz. çoğu yardımcı olacaktır. ( ya da göz atabilirsiniz tıkla )

    *kağıt filtre kullanılan bir metodla demleyecekseniz kahvenizi kesinlikle beyazlatılmış filtre kullanın. ve kahvenizi demlemeye başlamadan önce sıcak su ile 200-300 ml kadar filtrenizi ıslatın kahvenizi sonra demleyin.

    *kaliteli su kullanmaya özen gösterin. kaynar su ile kahve demlemeyin, kaynadıktan 1 dakika sonra ideal ısılarda olacaktır.

    *hassas tartı edinin. kullandığınız kahvenin 16 katı kadar su kullanmanız ideal orandır. örnek olarak 18 gr kahve 288ml(gr) su gibi.

    çekirdek konusu çok kişisel bir konu. ülkeden ziyade çiftlikler önemlidir. colombia çok iyi, ethiopia en kötüsü demek çok saçmadır. kahve yetişen her ülkede kayıtlı yüzbinlerce çiftlik vardır. bir çiftliğin içerisindeki iki farklı alanda bile (lot) birbirinden bambaşka notalara sahip kahveler yetişebilmektedir. bunun dışında çiftçinin verdiği emek, toplama işleminin nasıl yapıldığı, fermantasyon işlemi, kuru işlenmiş ya da yıkanmış olması gibi birçok değişken vardır. aldığınız kahvenin sadece ülkesinin ismini biliyorsanız çokta kaliteli bir kahve içtiğinizi söyleyemezsiniz. bu yüzden butik yerleri tavsiye ettim. fakat şark kurnazı ülkemizde çok olduğu için ve çekirdek maliyetleri çok yüksek olduğu için bunların arasında da doğruyu bulmak ve seçim yapmak hayli zor. ufak bir araştırmayla kaliteli kahve çekirdekleri satan firmalara ulaşmanız mümkün. başlıkta da paylaşanlar olmuş zaten. bundan sonra damak tadınıza göre ilerleyebilirsiniz.

    filtre kahve hazırlamak çok kolaydır bazı şeyleri doğru yaptığınız taktirde ufak tefek hatalar fincanınıza yansımaz bunları uygularsanız kesinlikle aldığınız keyif artacakdır.

    evde gerçekten güzel espresso hazırlamak gibi bir maceraya atılırsanız çok uğraşmanız ve bütçe ayırmanız gerekir. kahve demlenirkenki parametreler ve dikkat edilecek unsurlar çok fazladır. en ufak hatanız 9 bar basınçlı suyla (250 kg kadar) demlenen kahvenizi rezil etmeye yeter. yeşillendirebilirsiniz. kahveli günler.

  • bitmek bilmeyen melankoli halleri. bir insan 7/24 mutsuz olur mu lan? insana en azından sıçınca bi rahatlama gelir, o da mı yok?

  • yigit özgür'ün 2012 tarihli bu karikaturunun neredeyse aynisi 140 yil once 1872'de namik kemal'in ibret gazetesi'nde yayımlanmıs.

    https://eksiup.com/p/ib180728dtws adresinden ulasilabilecek olan bu karikaturde sunlar yazıyor:

    kayigin ustunde: "servet-i osmaniye"
    karikaturun sol tarafinda: "kanun-u esasiye'nin ilanindan evvel fıçılarını doldurup milleti aç bırakan mürtekipler"

    ficilar icinde resmedilenler:
    bahriye nâzırı rami paşa : "yedim yedim kaçarken tutuldum"
    zeki paşa: "bunları kandırırım ya!"
    serasker rıza paşa: "acaba bunlar bize kalacak mı?"
    izzet paşa: "avrupa'ya kaçabilsem"
    kabasakal mehmet paşa: "ah hepsi benim olsa"
    selim paşa: "siz çok yiyorsunuz"

    not: 1) karikaturu tolga gerger den aldim ve cevirmedigi yerleri cevirdim.
    2) kayigin ustundeki yaziyi suret-i insaniye diye okumustum ama sagolsun marionette duzeltti: servet-i osmaniye

  • en çok onunla eğlenilir, en gerçek onunla hüzünlenilir, kırk yılda bir ciddi konulara girersiniz onunla ama böyle durumlarda sizi gerçekten önemseyen tek insan odur. dalga geçmeyeceği yeri bilir. çünkü onu bu hale getiren, dünyanın iğrenç bir yer olmasıdır. bunun farkına varmıştır ve artık hiçbir şeyi takmayacaktır. ama ruhunu gören insanı tanır, ve onun için dünyayı daha güzel bir yer haline getirir. bu ısırılası insanı daha sonra yeniden doğru düzgün anlatacağım, acelem var şu an sözlük.

  • 1 ve 4'üncü maddeleri değil, üzerinde görüşmeler tamamlanan ilk 4 maddesinin kabul edilmesidir.

    07:30 editi: teklifin tamamı kabul edildi ve yasalaştı.

    peki şimdi ne olacak? önce bi kanun teklifi özetle neyi getiriyor madde madde yazalım:

    madde-1: sosyal ağ sağlayıcı nedir/ne demektir tarif ediliyor.
    madde-2: yer sağlayıcılarına tebligatların ne şekilde yapılacağını tarif ediyor.
    madde-3: yer sağlayıcıları 5651 sayılı kanun'un 5. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmezse 100bin lira ile 1 milyon lira arası para cezasına çarptırılıcak(teklif metninde "10bin lira" olan ifade önerge ile 100bin lira olarak düzeltilip kabul edildi)
    madde-4: kanunun 8. maddesinde (5651) geçen "erişimin engellenmesi" sözü erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkartılması cümlesiyle değiştirildiğini söylüyor.
    madde-5: kanunun 9. maddesinde (5651) geçen "erişimin engellenmesi" sözü erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkartılması cümlesiyle değiştirildiğini, içerik çıkartma kararları yer sağlayıcı tarafından 4 saat içinde yerine getirilir, "unutulma hakkı" ile ilgili detayları içeriyor.
    madde-6: sosyal ağ sitelerinin,
    türkiye'de temsilci bulundurması gerektiğini, bulundurmazlarsa tebliğden itibaren önce;
    a- 15 gün sonunda 10 milyon lira,
    b- 30 gün sonunda 30 milyon lira,
    c- 30 günün sonunda reklam yasağı,
    d- 3 ay sonunda %50 trafik daraltma,
    e- 30 gün sonunda %95'e kadar trafik daraltma uygulanır
    sosyal ağ siteleri 5651 sk'nun 9-9a maddeleri uyarınca yapılan başvurularla ilgili 48 saat içince cevap vermek zorunda
    sosyal ağ siteleri 6 ayda bir türkçe olarak rapor vermek zorunda
    sosyal ağ siteleri türkiye'deki kullanıcı verilerini türkiye'de tutmak zorunda
    madde-7: hangi maddenin hangi tarihte yürürlüğe gireceğini söylemekte.
    madde-8: kanunun ne zaman yürürlüğe gireceğini belirten yürütme maddesi
    madde-9: yürütme maddesi

    *** *** ***

    teklif, yasalaşırken bazı maddelerinde; özellikle yürütme maddesinde değişikliğe gidildi ve 1 ekim 2020 itibariyle yürürlüğe girecek şekilde düzenlenerek kabul edildi.
    kaynak: görsel

    yani kanun 1 ekim itibariyle yürürlüğe girecek. sosyal medya platformlarının türkiye ile şu an olan ilişkilerine bir bakalım.
    facebook: türkiye ofisi yok, türkiye temsilcisi var. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    youtube: türkiye ofisi var, türkiye temsilcisi var. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    instagram: facebook ortak şirket olduğundan facebook temsilcisi de olduğundan var denebilir. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    twitter: türkiye ofisi yok, türkiye temsilcisi yok. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.

    peki 1 ekimden sonra ne olacak?

    burada türkiye ile hiçbir şekilde ilişki kurmayan twitter üzerinden örnekleyerek gidelim.
    1- kanun 1 ekim 2020'de yürürlüğe girdikten sonra btk başkanınca twitter'a 15 gün içinde temsilci ataması yönünde yazı gönderilecek.
    2- twitter 15 gün içinde temsilci atamazsa sürenin sonunda 10 milyon lira ceza kesilecek.
    3- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa 30 milyon lira daha ceza kesilecek.
    4- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa türkiye'den hiçbir firmadan reklam alamayacak.
    5- bu cezayı takiben 3 ay sonunda yine atamazsa trafiğinin %50'si yavaşlatılacak.
    6- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa trafiği %95'e kadar yavaşlatılacak.

    yani, türkiye'de temsilci bulundurmayan, türkiye'den gelen taleplere cevap vermeyen, türkiye'den bu sitelere giren kişilerin datalarını türkiye'de tutmayan, 6 ayda bir türkiye'ye rapor sunmayan sosyal medya platformlarının trafikleri 6 ay 15 günün sonunda %95'e kadar yavaşlatılarak girilemez hale getirilecek.

    yani, 15 nisan 2021 itibariyle türkiye'de çoğu siteye ulaşamayabiliriz. vpn'li günlere geri dönüyoruz.

    bu yasa ekşi sözlük için ise bir sorun teşkil etmiyor. çünkü zaten ekşi sözlük'ün merkezi türkiye ve haliyle temsilcisi var. yasa kararlarını uyguluyor, kullanıcı bilgilerini paylaşıyor, dataları türkiye'de tutuyor.

    ben olacak olanı size söyleyeyim. türkiye’de temsilcisi olmayan hiçbir sosyal medya platformu temsilci falan atamayacak. olanlardan data ve ip vb talep edilenler de ofislerini kapatacak. bu yasanın bir benzeri fransa’da özgürlüklere aykırı d denerek iptal edildi. bir benzeri rusya’da çıktı ve hiçbir şirket data merkezi vs kurmadı, rusya geri adım attı. almanya yasayı yaptı ama uygulayamıyor; facebook ile davalıklar. bu ülkelerle uzlaşmayan şirketler türkiye ile hiç uzlaşmaz, 9 ay sonra da trafikleri resmen felç edileceği için ne facebook’a ne twitter’a ne de youtube’a vpn olmadan giremeyiz.

    ülkenin gençlerinin işi yok.
    oyun oynamak istese bilgisayar veya konsol alabilecek parası yok.
    makyaj yapmak istese kaliteli malzeme alacak parası yok.
    gezmek istese alıp başını giden döviz kurları yüzünden gezecek, pasaport bile alacak parası yok.

    bu çocukların umudu yok. umutsuz bu çocukların elinde kalan tek eğlence de twitter’da kafa dağıtmak, youtube’da parasızlık sebebiyle yapamadıklarını izlemek. ve siz şimdi bunu da onların elinden alacak bu yasayı meclisten geçirdiniz.

    çok iyi yoldasınız. aynen böyle devam edin. bu gençler bunu unutmayacak, 2023’te bedelini sandıkta size ödetecek. bunu da bilin.

    olan bize olacak özetle.

  • celal şengör'ü şu rezil durumda bile savunabilenler var ya nasıl bu kadar mal olunabilir merak ediyorum gerçekten.

  • evlenirken, benim birikmiş param vardı, damat bey de onun yarısı kadar kredi çekti öyle hallettik her işimizi. ailesi düğün üstü yok yere küslük çıkardı, gelmediler, tek kuruşluk katkı da sağlamadılar, düğüne tek akrabalarının gelmesine de izin vermediler. canları sağolsun dedik geçtik, mutluyduk.

    düğünün hemen ertesi günü tüm takıları bozup eşimin çektiği banka kredisini kapattım. hani diyorsunuz ya, "kendi" akrabalarımın taktıklarıyla.

    bir zaman sonra eşimin ailesi bizimle barışmaya karar verdi, öyle yaptık. söz merasiminde bana bir kolye ve küpe takmıştı, küsünce de geri almıştı annesi, onu tekrar verdi. kırmadım kalbini aldım.

    boşanma sırasında ilk o kıytırık iki takı geldi aklına. geri istedi.

    yine de hiç aklıma, bütün erkekleri şeytanlaştırmak gelmedi. tek iyi örnek görmedim çevremde bu konuda, tüm arkadaşlarımın boşanma davalarında altın savaşları yaşandı, iki taraflı, ben hep kendime baktım. elbette bunların lafını bile etmeyecek adamların varlığına da inandım.

    diyeceğim, iyiyi de kötüyü de cinsiyette aramayın hiç. kimseyi de boşanma dilekçesini görmeden tanıdım demeyin. iyi insan seçmeye bakın. becerebilirseniz.

  • --- spoiler ---
    doktor: hoşgeldin rahmi abi
    hasta: hoşbulduk, benim hanıma merhem vermişsin yatmadan önce rahminin ağzına sür diye, onu değiştirsek diyorum ağzımda yara yaptı.

    şimdi bunu doktorun "rahmi abi" dediğini duymadan tekrar okuyun, çünkü ben izlerken o kısmı kaçırmış olmama rağmen ohaaa +18 espri diyerek güldüm. sonra anladım ki benim içim fesatmış, ya da senaristler alttan alttan aslında bunu demek istemiş. (bkz: 69)
    --- spoiler ---

    bunu ikinci izlediğimde farkedip "haa adamın adı rahmi miymiş" dedikten sonra hanım bana dönüp, evet sen niye güldün ki bunu duymadıysan dediydi. öyle de bir anım var işte.

    uzun süre sonra gelen edit:

    dikkatli bir suserimizin * gözünden kaçmamış; bu espri meğersem ekşiden çakmaymış.
    (bkz: #5443462)

  • zincir'in disinda olmak. soyle anlatayim;

    simdi nasil oluyo da oluyo bilmiyorum ama sevgilisi olan insanlarin hep sevgilisi oluyor. yalniz olmuyorlar pek. bu insanlarin daha once de sevgilileri vardi, simdi de var, gelecekte de olacak. artik kendi aralarinda tarikatlar mi, yoksa baska bir sey mi bilmiyorum. iste siz de bu insanlarin olusturdugu bu zincire girdiniz girdiniz, yoksa omru billah sap gibi kalirsiniz. yalniz o zincire bir kere girdikten sonra olay guzel. buzlu bademler, hellolar mellolar eksik olmaz (burada sampanya patlama sesi hayal edilecek, bir de zengin adam kahkasi)