ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
denize apo mu düşse kurtarırsın rte mi
-
denizi kurtarmak en doğrusu.
tuzak bir soru.
2 ocak 2023 fatih altaylı trafik yazısı
-
--- spoiler ---
kaldırımda yürüyorsan üzerine motosiklet geliyor. bazen kurye, bazen motor alıp trafikten kurtulduğunu düşünen bir öküz.
motosiklet zaten tam bir terör olmuş.
trafik akışı onları ilgilendirmiyor. ters düz her yolu kullanmak en doğal hakları gibi davranıyorlar. sonra sorsan motosikletliye saygı istiyor terbiyesizler.
--- spoiler ---
adam %100 haklı.
sivrisineklerin giderek zekileşmesi
-
olasi bir durum. tabi bunu oturup dusunup tasinarak gerceklestirmiyorlar. tesadufen iclerinden birinde olusan genetik bir farkliligin sonucu eger mevcut oldurulme yontemlerinden kacisi daha mumkun kiliyorsa, mesela sinek ilaci zehrini vucutta parcalayan enzimi cok daha fazla uretiyorsa, o sivrisinek hayatta daha uzun kaliyor ve genlerini aktaran da o oluyor. boylece yeni nesil sivrisinekler genetik olarak ilgili oldurme yontemine direnc kazanmis oluyor. buraya kadarki kisim evrimsel biylojinin aciklamasi.
bir de isin davranissal direnc boyutu var. belli bir sivrisinek korunma yonteminden oturu kan ememeyen, ama yontemin 7/24 etkili olmamasindan dolayi da hayatta kalabilen sivrisinekler, can havli agir bastigindan olsa gerek, davranislarini degistirebiliyorlar. ornegin, cibinliklerin cok sik kullanildigi bir cografyada, geceleri zorunlu olarak es gecip, gunduz erken ve aksamustu saatlerinde ava cikiyorlar. bu sekilde hayatta kalmak norm haline geldikce, bu davranislar da norm olmaya basliyor.
gerek sivrisinek ilaclari gerekse de cibinliklere karsi sivrisineklerin nesiller boyu gelistirdigi evrimsel ve davranissal savunma mekanizmalari uzerine yapilan arastirmalarin bir kismi su yazida cok guzel anlatiliyor.
istanbul'da hangi ilden kaç kişi yaşıyor
-
mugla,izmir,aydin'in gozunu seveyim. oturmuslar oturduklari yerde. zaten turkiye'nin en cennet gibi yerleri. yunan tanrilari bile yasamak icin o civarlari secmisler. inanmayan selcuk'a efes'e gitsin baksin. yalan mi soyleyecez sanki amk. gelip yozgat'ta corum'da mi tanrilik taslayacaklardi.
rize'de fotoğraf çektirirken dereye düşen turist
-
türk milletinin turist algısı da değişmiş amk
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
bunu çok yakınlarım hariç kimseye anlatmadım. burada zaten kim olduğumuz belli olmadığı için yazmamda bir sorun yok.
yıl 2010, amerika'nın alaska eyaletindeyim*
orada yaşamaya başlayalı yaklaşık iki ay olmuştu. şehrin yaşam tarzına artık alışmıştık. mesela sokakta yürüyen bir tek insan yoktu. sadece biz türkler yaya idik, herkes arabayla geziyor.
birgün marketten çıktım bisikletimi bağladığım yere doğru ağır ağır yürüyorum. arabanın birinde şoför koltuğunun yanında bi tane yaşlı adam oturuyordu, adam aynı dedem. ama bukadar benzer yani. kendimi ona bakmaktan alamadım çünkü aşırı benziyor. o da bana bakıyor. artık o kadar uzun bakıştık ki adam elini yavaş yavaş kaldırıp bana selam verdi. yavaş yavaş diyorum çünkü galiba adam felçliydi, felçli tanıdığı olanlar bilir, hani ilkokulda hoca parmak uçlarımıza cetvelle vururdu ya, parmaklarımızı birleştirirdik, hah işte eli öyleydi. o şekildeki elini yavaşça başına kaldırarak selam verdi ve gülümsedi.
ben iyice heyecanlandım çünkü benim dedem de felçli. adamın yanına gitmek istedim ama hasta olduğu için birileri adama zarar vereceğimi düşünür diye çekindim ve gitmedim. arkama baka baka gittim ve adam da hiç gözünü benden çekmedi.
türkiye ile aramızda 11 saat var. yani alaskada sabahken türkiyede akşam oluyor. ben ertesi gün sabah yani türkiyede akşamken bizimkileri türkiyeyi aradım, normal konuştuk ettik. dedemin öldüğünü söylediler. ne zaman dedim dün dediler. yani benim o markette dışarıda o adamla selamlaştığım an.
dedem yaklaşık 25 sene felçli yattı, yatalaktı yani. çok zor yıllar geçirdi. ben dedemin normal halini hiç göremedim. bir kere bile sohbet edemedik yani adam zaten yatalak. ama hep sıcaklık hissederdim adamcağıza. severdim yani.
lafın özü bu olay bana pek tesadüf gibi gelmedi. dedemin zaten hayatımızda bir yeri yoktu ki hatırladım özledim aklıma geldi ölümü de ona denk geldi desem. adamın öldüğü anda benim birini ona sanki oymuş gibi benzetmem, elin amerikalısıyla vedalaşır gibi selamlaşmamız bana gülümsemesi kaybolana kadar birbirimize bakmamız..
dedemin kafamdaki görüntüsü hep o adamın görüntüsüdür, diğer hallerine dair gariptir ama hiç bir anı yok. hep o gülümseyip bana selam verdiği anı hatırlıyorum.
25 mart 2020 abd'nin 6 trilyon usd corona paketi
-
trilyon dolar nedir ilk kez duyuyorum aq.
akıl almaz trafik kazası
-
"şehir içi. kamyonlar cok hızlı olamaz. "
hala saf ve masum insanların varlığını ispatlamış kazadır. duygulandım.
biz kabile devleti değiliz
-
damadı enerji bakanı, kızı cumhurbaşkanı danışmanı olan cumhurbaşkanının sarfettiği söz.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
diş hekimi olarak sarıkamış'a giden bir zat, askeri hastanenin yanındaki askeri fırına pide yaptırmak için gider.
- oğlum bi kıymalı yapın bana
- emredersiniz komtanım.bu arada biz kısa dönemiz komutanım kimya öğretmeniyim ben (hamurcu asker)
- allah allah, öğretmenin ne işi var fırında ya
- komutanım o ne ki, şu çaycı hakim, yamağı da savcı
- ben de maden mühendisiyim komutanım (kürekçi)
29 mart 2022 tel aviv'de yaşanan silahlı saldırı
-
(bkz: terörist)
cep telefonu rehberinde kayıtlı fantastik isimler
-
(bkz: lokomotif gülşen)
(bkz: çıtı pıtı birsen)
(bkz: ah bir görsen)
(bkz: cici bici ebru)
(bkz: esmer banu)
(bkz: yakışıklı erkan)
(bkz: karizmatik serkan)
(bkz: canlar yakan)
(bkz: sempatik ercan)
(bkz: çılgın ayhan)
http://www.youtube.com/…ailpage&v=sgei9_ttwog#t=143
evet gençler benim, ismail yk!