hesabın var mı? giriş yap

  • matematik dersinde kadın öğretmen öğrencilere sorar:
    -bir ağacın dalında 5 tane kuş var. taş attım, iki tanesini vurdum. geriye kaç kuş kalır?
    öğrencinin biri parmak kaldırır ve cevaplar:
    - hiç kuş kalmaz çünkü diğerleri korkudan uçup gider.
    öğretmen gülümser:
    - hayır. doğru cevap üç olacaktı ama bakış açını sevdim.

    öğrenci duruma çok bozulur ama pek göstermez. ders devam ederken tekrar parmak kaldırır:
    - bir soru da ben sorabilir miyim?
    öğretmen izin verir.
    - sokakta üç kadın dondurma yiyerek yürüyor. biri dondurmasını yalıyor, diğeri ısırıyor, diğeri de emiyor. kadınlardan hangisi evlidir?
    öğretmen şaşırır, kızarıp bozarır ama cevap da vermek zorundadır:
    - hmm...şey..yalayan?
    öğrenci yanıtlar:
    -hayır, parmağında alyans olan. ama bakış açınızı sevdim.

    edit: debe'ye falan girmiş ama daha önce yazılmış ki bu. uyaranlara teşekkürler. fava atanlara da çaylar benden*

  • kendi korkularımızla yüzleşmeden hiçbir şey yapamayacağımızın hikayesidir bruce wayne'nin hikayesi. ruhu kapana kısılmış bir adamın kendisini bir fikre, bir ideale adayıp, çok daha büyük bir şeye, bir efsaneye dönüştürmesinin hikayesidir. aslında kendi gücünün farkına varan herkesin çok daha başka şeylere dönüşebileceğini söyler bize. kendi gücünün farkına varan herkesin korkularını yendiği zaman içinden çok daha başka büyük şeyler çıkarabileceğini gösterir. kendini kaybetmişliğin karanlığı hakimdir psikolojisinde ama bu karanlıktan yükselen bir fedakarlık vardır. karanlık bir adamın, sırf insanlara yardım etmek için daha da karanlık bir adama dönüşmesinin hikayesidir bruce wayne'nin hikayesi. umudu ve insan ruhunu yükseltmek için benliğini karanlıklara gömen bir adamın hikayesi. çocukluğumdan beri yani 1989'da tim burton'un çektiği ilk batman filmini sinemada izlediğimden beri bu karamsar ruh hastası adamı büyük bir hayranlıkla izliyorum. belki, christopher nolan'ın bruce wayne'e kattığı derin psikoloji olmasaydı şimdi içimde derinlerimde bir yerlerde bu kadar karşılık bulmazdı bruce wayne. artık bir batman filmi çekmeyecek olan christopher nolan'ın, bruce wayne'e kattığı derinlik o kadar güçlü ki bundan sonra yeni batman filmi çekecek olanların christopher nolan'ın bruce wayne'inden dışarı çıkmaları olanaksız.

    bruce wayne, bize paranın insanın kendisini değiştirme amacıyla kullanıldığı zaman ne denli etkili bir araç olduğunu gösteren günümüz popüler kültürün yarattığı en içi dolu sağlam metaforlarından biridir ve belki de en güçlüsüdür. insanın istediği zaman içinden çok daha başka bir şey çıkarabileceğinin simgesel anlatımıdır.

  • arda'dan 1000 defa daha mert, insan gibi bir insanın söylemi. bunu milyonlarca kişinin gözlerine bakarken demesi de ayrı bir güzellik. alkış!

  • us agent kimdir?

    capam 323.sayıda çıkmış. çizgiromanda aşırı milliyetçi ve daha sert. sağ kolu battlestar yine. 333.sayıda capam unvanı alıyor.1988’de 341’de battlestar çıkıyor. powerbroker serumlarını kullanmışlar. avengers west coast la geçinememiş. kree’lerle savaşmış. bir dönem enerji kalkanı kullanmış. starz ekibine lider olmuş bi ara. avengers'a beceriksizlikle suçlanıyor. civil war döneminde kanadaya kaçmaya çalışan süper kahramanları yakalamaya çalışmış. sonra mighty avengers'a katılmış. nuke ile savaşıp sakat kalmış. süper güçlü hapishanesine gardiyan olmuş. bir simbiyotla kolu bacağı onarılınca dark avengers'a katılmış sonra orduya geri dönüp ortadoğuda görev yapmış. hükümet sam wilson ı halk desteklemez diyor ama us agent kalkanı istemiyor.steve rogers’ın hydra ajanı olduğu dönemde sam le arasını açıyor steve. 10 ton ağırlık kaldırabiliyor. copunun adı convincer yani ikna edici. cap am 323-355. sayılar; force works 1994 serisi,, 2012'deki dark avengers 179-190.sayılarda görünmüş. 1993 ve 2020'de kendi çizgiroman serisi çıkmış.

  • olayın altında yatan sebep plüton'un güneş sistemi aidatlarını geciktirmesiymis. güneş'e çok uzak olduğu için ısınma problemleri yaşayan plüton, "ulan bizim paramızla merkür ısınıyor" gerekçesiyle doğal gaz aidatlarını ödemek istememis. vay sen mısın ödemeyen?

  • eski türklerde şamanların tören sırasında kullandığı en önemli eşyası davuldu.

    davulun tekdüze sesine uygun olarak şamanın çıktığı ruhsal yolculuk sırasında davul, sembolik olarak onun atı, kayığı, geyiği olurdu.

    davul eskidikçe değiştirilirdi ki bunun da oldukça uzun ritüelleri var ama bazen eskimesine gerek olmadan da yenisini yapmak gerekebilirdi. mesela bir kişi öldüğü zaman, ölen kişinin evinde şamana ait eşyalar davul vs varsa, erlik'in ölüm tanrısı/elçisi aldaçı eve girdiği için bu eşyaları kirlettiği kabul edilir ve davulun yenisi yapılırdı. (hakikaten pes dedirtecek kadar uzun ve karmaşık ritüeller var bu aşamada. kasnağın yapılacağı ağacın seçilmesinden tut, derisi gerilecek hayvana kadar)

    (bkz: şaman/@ay hatun)

    eski türklerde demirin kutsallığının en büyük kanıtını, şaman giysilerinde görürüz.

    en eski şaman elbiseleri (yakutların kullandığı demirden kuş iskeletine benzeyen giysi gibi) ya tamamen demirden yapılırdı ya da üzerinde demirden (özellikle hayvan motifleri) parçalar olurdu. aynı şekilde deriden yapılan şaman davulunun çevresinde de demirden aksam olurdu. kiriş denilen bu parçaya yine demirden parçalar asılırdı. demir eldiven, çizme giyerler, ağızlarına demirden diş takarlardı.

    (bkz: türk mitolojisinde demir ve demircilik/@ay hatun)

    şamanlar kayın ağacına özellikle hürmet eder, ayinlerini kayın ağaçlarının etrafında yapar, hastaları yine bu ağaçların altında iyileştirirlerdi. şaman davullarında da mutlaka ağaç resmi olurdu.

    bazı türk boylarında şaman ölünce ormanda bir ağacın dibine gömülür, davulu da aynı ağaca asılırdı.

    (bkz: orman/@ay hatun)

    kün ve ay simgeleri tabii ki şaman giysilerinin de olmazsa olmazıydı. ak şamanlar da güneşi selamlarlar, kostümlerinde ve davullarında da güneş sembolünü kullanırlardı. (kara şamanlar güneşi kullanmaz) ayrıca aynalarına da güneş simgesi kazırlardı.

    (bu sizin evdeki aynalardan değil; şaman aynaları demirden, bakırdan vs yapılmış, yuvarlak, içbükey tabağa benzeyen eşyalardır)

    (bkz: kün ay/@ay hatun)

    şamanın tören sırasında kullandığı başlığı ve ayakkabıları ise, bu manyak denilen kostümün içinde değil, onlar ayrı, davulu ve tokmağı ise tamamen başka hikaye. yani manyak sadece kıyafetin palto ya da üstlük kısmı ve bu kısımda çok çok fazla detay var ve detayların hepsinin de mitolojik bir karşılığı yani anlamı var.

    (bkz: manyak/@ay hatun)

    grigory potanin'e göre bozkurt, yıldırım tanrısı olarak düşünülürdü. yıldırım tanrısı'nın şamanlarla bağlılığı veya onun da bir şaman gibi düşünülmesi fikrini de ilk defa potanin ileri sürmüş, bu inanca dayanan şamanların davula vurarak ses çıkarmasını şimşek çakmasına benzetmişti.

    (bkz: türk mitolojisinde yıldırım/@ay hatun)

    altaylı şamanların davullarında gökkuşağı olmasına gelince... genellikle kayın ağacıyla birlikte resmedilir ve bu acunu ol acuna yani bu dünyayı öbür dünyaya bağlayan bir köprü olduğu ve şamanların alemler arası yolculuklarında bu köprüyü kullandıkları düşünülürdü. (belki de sahiden kullanıyorlardı, kim bilir…)

    (bkz: gökkuşağı/@ay hatun)

    “işin aslı kabulgan bütün şamanların bir hayvan atası olduğuna inanılan döneme yani şamanist döneme ait bir inançtır. bu koruyucu ruh, şamanı sadece korumakla kalmaz ona ruhsal yolculuklarında eşlik eder ve enerji verir. (şamanların davulu hayvanlarını, tokmakları da kamçılarını simgeler)

    bu hayvan genellikle kuş, geyik, ayı ya da kurt olur ve şamanın görme gücünü, yani geçmişe ve geleceğe dalmasını, aydınlanmasını, kehanette bulunmasını simgeleyen bağımsız ruhudur.”

    (bkz: donuna girmek/@ay hatun)

    wilhelm radloff türklere ait bir şaman ayinini şöyle anlatır:

    hasta için çağrılan şaman en iyi yere buyur edilir. şaman saçlarını çözüp dağıtır ve hıçkırmaya başlar; giysilerini giyip, süslerini takar. çubuğuna doldurduğu tütünden çekmeye başlar. gittikçe sararır; titremesi ve hıçkırığı gittikçe artar; yurdun ortasına bir at postu serilir. şaman biraz su içtikten sonra, çadırın ortasına gidip, dört rüzgar yönüne doğru eğilip, ağzındaki suyu dört bir yana serper. bu sırada hiç kimseden ses çıkmamaktadır.

    ocağa beyaz at kılları atılır ve ateş söndürülür. güneye yönelen şaman, davulunu bir kalkan gibi tutar. bir şeyler mırıldanır ve hıçkırır. kesin bir sessizliğin egemen olduğu sırada gürültülü bir biçimde geğirir. yurdun bir yerinden ya bir atmaca ya da bir martı çığlık atmaya başlar. derken ortalığa yine bir sessizlik çöker. sonra şaman usuldan usuldan davulunu çalmaya başlar, tıpkı bir sivrisinek gibi sesler çıkartır; giderek davulun sesi güçlenmeye başlar, bir gök gürültüsü halini alır. buna uygun olarak kuşlar, atmacalar bağırmaya başlarlar. davulun vuruşları iyice artar, zil ve çan sesleri birbirine karışır, adeta ses tonlarından bir su çağlayanı halini alır. birden her şey susar...

    yeniden davuldan sivrisinek vızıltısına benzer sesler çıkar ve gürültü gittikçe artar: bu biçimde sürüp giden gürültü sırasında şaman büyüsel şarkılar söyler, yerin kudretli öküzünü, stepin beyaz atını, ateş cinini vb çağırır. şaman şarkı söyleyerek ciniyle diger koruyucu cinlerin yanına gelmelerini rica eder ve onlardan yardım ister; onlara bir takım sorular sorar ve karşılıklar alır. sorduğu soruları da kendisi yanıtlar.

    böylece çağrılan cinler gelmiş olurlar. öyle ki onların birden ortaya çıkışından, korkunç bakışlanndan korkan ve çarpılan şaman yere düşer...

    (bkz: kam davulu)

  • bana dava açan başbakandır. bugün gerekçeli karar açıklanmış, ben de cumhuriyet gazetesinden öğrendim:

    http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=356270

    --- spoiler ---

    mahkeme yargıcı mustafa kara, gerekçeli kararını açıkladı. kararda, politikacılara hoşgörülü olmaları mesajı verildi. kararda; referandum öncesinde erdoğan dahil tüm siyasi parti temsilcilerinin siyasi eleştiri kapsamında birbirlerini sık sık eleştirdiğini anımsatan kara, “siyasetin doğası gereği de bu ‘sert, kırıcı ve incitici’ eleştiler karşılıklı olarak tolere edilmiş ve hiçbir siyasi tarafından da hakaret olarak değerlendirilmemiş ve katlanılmıştır” dedi.

    aihm ve yargıtay’ın düşünce özgürlüğü konusundaki kararlarına dikkat çeken kara, şunları kaydetti:

    “sanığın yazı içeriği kaleme aldığı düşüncelerin ifade ve eleştiri özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı, siyasi bir kişilik olarak toplum önünde bulunan ve her söz ve davranışının kamunun eleştirisine açık olduğu kabul edilen müştekiye ve müştekinin genel başkanı olduğu partiye hakaret kastı ile hakaret etmediği kanaatine varılmıştır.”

    --- spoiler ---

    mutlu olduğum bir başka nokta da şu: benim dava, benimki gibi (sırf blog yazıları değil, twitter ve facebook paylaşımları gibi) eleştirilere açılan davalarda emsal olarak gösterilebilecek.

  • kurtuluş savaşını değil de adnan menderes'in evli kadınlara sarkma maceralarını okumak isteyen cuckold sevdalısı ak-troll yazarın beyanıdır.

    katılanlar da en az onun kadar cuckold dur.

  • şu an sözlük bize ait arkadaşlar. kanzuk meşgul. istediğimiz yapabiliriz bence.
    ay çok heyecanlandım. annem nilgül teyzelere gidip evde tek kalınca da böyle olurdum.

    napıyoz lan hadi?