hesabın var mı? giriş yap

  • sadece annelerin misyonudur.
    kardeşim olana kadar kullandığım kalıptır.
    -anneee bittiiiiie
    -geldim canım

    işte bu kadar.
    ne zaman ki anne kardeşi doğurmak için hastaneye yattı, biz babayla kaldık.

    baba da dayadı yumurtayı; sabah haşlanmış, öğlen sucuklu akşam soğanlı yumurta..

    -babaaa bittiiieee
    -aferin, gel de kestane ye.
    -??????
    -baba?
    -efendiim?
    -bittiiiii?????
    -aferin kızıma, hadi ellerini yıka gel.
    -aha?

    çözdük olayı baba sayesinde. teoriyi pratiğe aktarabildik.

  • sahneye her girişinde imparatorluk marşı çalmaya başladığı için acaba elbisesindeki bir buton vazifesiyle kendisi mi çalıyor diye düşündüren şahıs.

  • bu virüse inanmayan pezevenkler. şu yaşanan kapanmalar, insanların işsiz kalması, ölümlerin artışı... hepsi sizin sorumluluğunuzdur. hepsine siz sebep oldunuz. olmaya da devam ediyorsunuz.

    avustralya, g. kore, japonya, tayvan örneklerine bakın. insanlar önlemlerini toplu şekilde aldığında hiç bir sorun olmadan normal yaşantısına devam ediyor. ama o maske var ya maske. sanki ırzınıza geçiyorlar. sanki bir yerlerinize sokun diyorlar. namusunuzu ondan daha az korursunuz. sanki özellikle bir yerden bu hastalık yayılsın diye finans alıyorsunuz. bu kadar boş beyinler olamaz çünkü. sanki caddede fosur fosur sigara içmeden duramıyorsunuz. sanki o sıçtığımın sigarası ağzınıza girip mikrobunuzu milletin suratına suratına üflediğinizde size para veriyorlar. bu kadar mal millet başka yerde yoktur. okumuşundan okumamışına kadar.

  • vatandaş olsa soğuk su içerdi üstüne. savcının şikayeti üzerine dolandırıcıların anında yakalanıp paranın kurtarılması şaşırtıcı. demek ki polis istediğinde hemen yakalayabiliyormuş bu adamları.

  • bulunabilirlik 10 (türkiye'nin her manavında var)
    alınabilirlik 10 (mevsiminde kilosu 1 lira)
    görsel güzellik 10 (dışı güzel bir sarı, içi daha güzel bir turuncu)
    kabuk soyma kolaylığı 10 (pıtır pıtır, soyması da zevkli, portakal gibi değil)
    yeme kolaylığı 10 (dilim dilim, ayrı ayrı sarılmış şeker gibi, paket içinde paket)
    paylaşılabilirlik 10 (şu an elimdeki 11 dilimli, 11 kişiyle tertemiz paylaşılır)
    lezzet 10 (ne tatlı ne ekşi, kıvamında bir lezzet, sulu sulu)

    10 üzerinden 10 ile en sevilen meyvelerden bir tanesi. benim en sevdiğim meyve.

  • japandi, japon ve iskandinav estetiğinin unsurlarını birleştiren bir tasarım stilidir. son yıllarda popülerlik kazanan iki farklı tasarım felsefesinin birleşimidir.

    japon tasarımı, sadelik, minimalizm ve doğal malzemelere odaklanma ile karakterize edilir. temiz çizgileri, nötr renkleri ve doğa ile uyum hissini vurgular. wabi-sabi (kusurluluğun ve geçiciliğin kabulü) ve zen felsefesi gibi geleneksel japon tasarım ilkeleri, japon tasarımını büyük ölçüde etkiler.

    iskandinav tasarımı ise işlevsellik, sadelik ve açık renklerin kullanımı ile bilinir. pratikliği, temiz formları ve rahatlık duygusunu vurgular. iskandinav tasarımı genellikle ahşap gibi doğal malzemeleri bir araya getirir ve sıcak ve davetkâr alanlar yaratmaya odaklanır.

    japandi tasarımı, uyumlu bir karışım oluşturmak için bu iki stili bir araya getiriyor. japon tasarımının sadeliği ve minimalizmi ile iskandinav tasarımının sıcaklığı ve rahatlığını birleştiriyor. japandi mekanları tipik olarak nötr renk paletlerine, doğal malzemelere, temiz çizgilere ve bir huzur duygusuna sahiptir. amaç, hem işlevsel hem de estetik açıdan hoş, dengeli ve huzurlu bir atmosfer yaratmaktır.