hesabın var mı? giriş yap

  • *(bkz: aa bu benim lan)

    hatta bu durumu biraz abartmış da olabilirim. keza en geç 1 yıla üniversite bitiyor ve bahsi geçen konuda hala bir ilerleme yok*

    edit: ve üniversite de bitti. hala bir ilerleme yok*

    gelen mesajlar üzerine güncelleme editi: 2 yıldır çalışıyorum (hatta şu anda ilk yıllık iznimdeyim) ve hala bir ilerleme yok*

    çok beklenen final editi: https://www.youtube.com/watch?v=p4egdn90wye (edit: ölü link düzeltildi)

    beklenmedik after credits editi: bitti ya la*

    çok beklenen devam filminin kısa özeti edit: ilk filmin finalinden* 1 yıl bile geçmeden başka bir güzel hanımla bir birlikteliğe başladık. arasını çok anlatmayacağım burada ama şu anda 8 aylık evliliğimizde ikimiz de işimize gücümüze bakarken artık birbirimize yoldaşlık da yapıyoruz bu hayatta **

  • dünyanın en büyük ekonomisindeki değişim, yani donald trump'ın abd başkanı olması ile birlikte, conservative zihniyetteki hükümetlerin artık bir 21.yüzyıl gerçeği olduğunu kabul etmiş oluyoruz sanırım.

    muhtemelen sırada fransa, yani le pen var. ingilizler zaten... brexit. güzide ülkemiz türkiye'yi de söylemeye gerek yok. *

    olaya uzun uzun yazacak bir enerjim yok şu an, daha sonra istatistik ve tarih ile ayrıntılı girmeyi düşünüyorum ancak şimdilik özet geçersek:
    merkantilizm zaman içinde terk edilmişti. çünkü adam smith'in dediği gibi sadece kaynakları elinde tutup dışarıya satıp birikim yapmak yetmiyor, tüketim de gerekiyordu. ekonomi tarih boyunca her zaman değişecek, hiçbir zaman tek ve sonsuza kadar geçerli bir kural olmayacak, bulunamayacak. oyunun da güzelliği bu, hep bir değişime ayak uydurmak, o değişimi keşfetmek olayın keyifli yanı aslında.

    peki şu an ne oluyor?

    tüm ülkeler içe kapanmaya başlıyor. zaten endüstri içinde olan biri olarak gümrük tarifeleri&çin vs. derken son yıllarda her ülke küreselleşmeden yavaş yavaş kopup kendi ekonomisini korumaya almaya başlamıştı. şimdi popülist, sol kokulu ama sağ şovenistliğiyle bezenmiş ekonomik politikalar sağ görüşlerin kozu olmaya başladı.

    yani ülkeler ellerinde kaynakları dışarıya vermeden, kendi içlerinde kullanmak, hayrını ülke dışına çıkarmadan kullanmak isteyecekler. merkantilizmin yaşandığı dönemlerde bu kaynaklar altın gibi madenlerdi daha çok.

    şimdi ise, insan (beyin, fikir), teknoloji, arge, eğitim, yazılım...
    bunları dışarıya kaptırmanın bedelini en çok gelişmekte olan ülkeler görüyor. gelişmiş ülkelerdeki bilim adına iyi buluşları yapan birçok göçmen var. gelişmiş ekonomiler de beyinlerin terk ettiği ülkelerde ucuz üretim yapmak adına know-how'larını kaptırıyorlar. direkt olmasa da herkes kendi kaynaklarını (bkz: asset) içeriye çekip öyle savaşmak istiyor.

    bu sebeple neo-merkantilizm dönemi de geçti, ne diye isimlendirirler bilemiyorum; belki merkantilizm 2.0 gibi saçma bir ismi olabilir (endüstri 4.0 gibi). ama yaşamaya başladığımız, şu an ufukta gözüken şey merkantilizm'den uzak bir şey değil. tarih enteresan, tarih tekerrürden ibarettir lafı pek de yanlış değil. insanlık dönüp dolaşıp benzer senaryoları farklı tatlar ile yaşıyor. sanki eski filmlerin yeniden çevrilmesi gibi.

  • kulağından koku aldığı için değildir. acaba kokunun kaynağı olan yerden herhangi bir ses, bir kablo cızırdaması, bir ocak üstü taşması vs söz konusu mu diye yokluyordur. nesini anlamadınız ki amk. beyin kıvrımları biraz gelişmiş olduğu için sen daha kokuyu almadan adam çoktan proaktif davranarak kaynağına inmeye başlamıştır. zeki insan özelliği bunlar. hızlı düşünen insan işi.

  • 1.5 dakikalık, sanki uzun metrajlı bir dostluk filmi izlermişçesine izlenilen ve 1.5 dakikada içinde uzun metrajlı filmlerin bulundurduğu konuları (azim, istek, başarı, cesaret) barındıran video.

    kahramanımız bir kedi ama bu kedi mel gibsonlu william wallace kadar cesur.

    şaheser

    edit; deliğin içine girdiği anda arkadan ittirdi mi? diye soranlar var. evet net geo'da bu video hakkında araştırma yapmışlar ve arkadan olanca kuvvetiyle ittirdigine karar vermişler. bende videoyu buraya taşımadan önce net geo da izledim.

    evet 3.entrydeki arkadaşımızında yazdığı gibi eli olsa sarma sarar bu zeka küpü varlıklar.

  • aile işi olarak börekçiyiz. 20 senedir bu işi yapıyoruz.

    1.5 liraya sebep böreği geri alıp tepsiye koyan adam esnaf değildir. tamam abi 50 olsun canın sağolsun der geçersin. müşteriyi memnun edersin. bunun adabı budur. eğer ki o müşteri sürekli benzer şeyler yapıp 1-2 lira geçirmeye çalışan biriyse ancak o zaman o 1.5 liralık böreğin hesabını sormaya kalkarsın bu iş böyledir.

    bir de bir ihtimal o an tezgahta olan eleman iş yerinin sahibi değilse ve çok detaylı bir şekilde ondan hesap soruluyorsa adam kasada bir dengesizlik olmasın diye o 1.5 liranın peşine düşmüş olabilir. ama yinede çalışanından 1.5 liranın hesabını soracak işletmeden de hayır gelmez. neresinden tutsan ofsayt. eyyorlamam bu kadar.

  • ibreye doğru eğildiğinde oluşan aerodinamikle dengeye ulaşan motor, salağın doğrulmasıyla tamamen bozuluyor ardından kontrolü kaybediyor. bunlar hep fizik. fizik, aerodinamik bilmiyorsan o hızları yapmayacaksın. gerçi o hızları hiç bir türlü yapmayacaksın da işte, ne diyelim doğal seçilim.

  • birleşmiş milletler'e üye 193 ülke var. çok ciddiyim içlerinde bu kadar absürt bir olaya sahip olabilecek tek ülke bile bilmiyorum.

    devlet televizyonu kaçış rotaları önerir, böyle simsarlar gönül işi yapıyoruz diye alkış bekler.

    bugün günlerden cumartesi. mikrofona bu açıklamayı perşembe günü yapmış olsa hakkında işlem yapılacaktı, bugün gurur vesilesi oldu. şu haber zaytung'da olsa hiç şaşırmazdım.

    yüz yıl sonra bile anlatılacak tarihi günler geçiriyoruz.

  • "avrupa görmemiş öküz türkler." demişim gibi olacak biliyorum ama vallahi amacım türkiyedeki alkol fiyatlarına dikkat çekmek.
    şu pakete verilen 169 tl ile çek ripablikte mandıra alınıyor.
    iki ortak daha bulursanız bira fabrikası kurup bira dolu havuzunuzun keyfini sürebilirsiniz.

    geyiği bir tarafa bırakırsak ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar insanı türkiyede.
    o fiyata içki mi olur lan.

    sırf nasıl düdüklendiğinizi daha açık anlayın diye aynı yahut muadil markaların fiyatlarından örnek vereceğim.

    bira, 60 kuruş. (onlu pakette alınırsa 50 kuruşa kadar düşüyor)
    votka 70lik 19 lira
    johnnie walker black label 32 lira
    şarap 11 lira (tekrar baktım da bugün 11'e çok daha kaliteli şaraplar alınıyor. standart sofra şarapları 6 lira)

    içki içmeyi lüks hale getiren politikaya sokayım.
    onu kanıksayan halkın da dibine vurayım.

  • girdiğiniz mekanlarda masaya sigara,araba anahtarı,cüzdan bırakıp sağı solu kesen insanlar değil de kahvesiyle kitabına yumulmuş insanlar görmek.