ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
deniz gezmiş
-
sanırım 1969 yılı idi.deniz gezmiş’in anneannesi faika hanım , ankarada oğlu cavit bey’in evinde kalıyordu...kanserdi . hasta ziyaretine gitmiştim.deniz’i özlediğini,ölmeden görmek istediğini söyledi..o sıralar deniz, sbf’de saklanıyordu.bu fakültede okuyan kuzeni osman ile araları yoktu.bu yüzden nenesinin bu arzusunu iletmediğini anladım.sbf’ye gittim. deniz’e haber salındı. öğrenci derneğinde bekliyordum kendisini.kısa sürede geldi. anneannesinin durumunu aktarıp,”son defa görmek ” dileğini ilettim. biraz durdu. gözleri doldu. ”abi,çok özledim ninemi.ben de görmek istiyorum.ama buradan çıktığım anda polis beni yakalar” dedi.o dönemde polis fakülte ve yurtlara dekanın talebi olmadan giremiyordu.ama fakülteyi de dışardan nerdeyse kuşatmıştı.bir çare bulunur dedim.bir süre daha konuştuk. ayrıldım. arkamdan “nenemin ellerinden öperim.kendisini göreceğim” diye bağırdı.
deniz ninesini gördü mü bilemiyorum.ama benim kendisini son görüşüm imiş…
marquis de sade
-
ceza görmemiş ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yoktur diyen aşmış insandır.
yorgun mermi
-
mehmet topal'ın aracına isabet eden merminin emniyetçe yapılan tanımı.
ortamlarda mermi yorgundu dersin kim bilecek amk.
27 haziran suriye rejiminin türk ordusunu vurması
-
askeri çek, mültecileri geri yolla, sınırı kapa, duvarını ör, mayınını döşe, bırak ne halleri varsa görsünler.
istiklal caddesi'nin 1996'daki görüntüleri
-
o tarihte üniversitenin üçüncü sınıfındaydım. kahvede okey oynayan gençlerle akrandım.
çiçek pasajı'ndan çeyrek ekmek midye tava alıp, onu yedikten sonra kahvede de bir sıcacık çayla ısınıp robinson kitapevi'ne gider, yolda muhakkak paganini bülent'e rastlayıp onu birazcık dinler, dönerken metropol'den bir cd alırdım. rebetiko'ya meraklıydım. beyoğlu o kara-mavi müziğin ruhuna çok uyardı.
o zamanlarda insan olmanın, genç olmanın, yaşıyor olmanın kıvancı vardı.
tadını çıkarmış olduğuma mutluyum.
kişinin kendisini en özgür hissettiği an
-
vize veya final haftasında son sınavdan çıkıldığı andır.
mohamed elneny'nin beren güney'e dm'den yürümesi
-
yani mesajlara bakinca bana daha cok beren guney mohamed elneny'e yurumus gibi geldi.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"deli gibi hem kendi etrafında hem güneşin etrafında dönen birşeyin üzerinde yaşamak istemiyorum ben."
toplama bilgisayarlara şahit olmuş efsane nesil
-
toplama bilgisayarlar hala satıldığı için 10 yaşındaki çocuk ve 40 yaşındaki adam bu nesle dahildir. neyin efsanesi onu çözemedim ancak ben.