hesabın var mı? giriş yap

  • maçı izlediğim link çok geriden geliyor. lan drogba hala chelsea'da oynuyor.

  • ilay (4), ege (6)

    ilay: nasıl görünüyorum?
    romica: çok güzelsin.
    ilay: iyi de tarif et...
    romica: saçların rengini güneşten almış, gözlerim kamaşıyor bakamıyorum...gözlerin menekşeleri kıskandırıyor...
    ilay:hihihihi...
    ege: beni de tarif et...
    romica: saçların altın bir madalyon gibi parlıyor, gözlerin ise aynı adını aldığın ege denizi kadar derin mavi bakıyor...
    ege: yakışıklıyım yani...
    romica: evet, dünyanın en yakışıklısı sensin...
    ilay: kendini de tarif et...
    romica: saçlarım alev renginde bir deniz gibi dalgalanıyor, gözlerim bal gi...
    ege: bir kere senin saçını kuaför boyuyor, ayda bir de dibi geliyor, hiç kendini övme!
    romica: eşşoğlusu!%!!

  • galatasaraylı futbolcuların bu maçı kazanmak gibi bir düşünceleri olmayacak, maça iyi hazırlanmayacaklar, maç bitse de tatile gitsek diyecekler ve maç formaliteden ibaret olacak. fenerbahçe ise en azından şampiyon takımı yendik diye avunacak, hırslı oynayacak ve sezonu iyi kapatmak için elinden geleni yapacaktır. bu şartlar göz önüne alındığında galatasaray 3-0 kazanır.

  • groove sahibi müzisyen.

    notaları ruhsuz bir robot gibi çalmaz. hangi tele ne kadar vuracağını, nerede hangi duyguyu aktarmak için hangi hareketi yapacağını bilir. bu yüzden dakikada iki milyon nota bastığı halde kimsenin umrunda olmayan bir gitarist değil insanlık tarihine geçmiş, belki bin yıl sonra bile dinlenecek şarkıları bestelemiş ve çalmış bir müzisyendir.

  • iclerinde bo$luk falan yoktur aksine ateistler muminlere gore daha doludur. cunku onlar hayatla ilgili sorularini basit cevaplara indirgeme luksune sahip degillerdir. haliyle varolu$ sebeplerini rasyonalize edemezler. her ortaya ciktiginda oldukten sonra yokolacagini bilmenin ya$amsal icguduleriyle carpi$masindan dogan depresif ruh halleriyle de mucadele etmek zorunda kalirlar.

    oysa ki din bizim varolu$sal kaygilarimizi ya$am dongumuzden soyutlayan bir ara bolmedir. hayatla ilgili cozemediginiz $ey mi var, atin dine, allah bilir. her sifat gibi etiketleme ve gutmeye kurban gitmedigi surece de guvenlidir.

    bizim toplum olarak dini sadece bu amacla kullanip, ickisiydi kumariydi karisiydi be$ vakit namaziydi pek takmiyor olmamizin sebebi de tek derdimizin aidiyetin yumu$ak pembe tasmasini takmak, ondaki huzurun bize yetiyor olmasidir.

    (bkz: ignorance is bliss)
    (bkz: hayati cozmek)

  • nakit avans dediğin kısa vadeli ve düşük tutarlı nakit ihtiyaçlar için sunulması gereken bir hizmet. kimsenin anlık, kısa vadede 100 bin-300 bin nakite ihtiyacı olmaz. o avansı çeken kişinin parayı nereye kullanacağı belli. yüksek meblağda kredi ihtiyacı olan ya da borçla yatırım yapmak isteyen gitsin ihtiyaç kredisi çeksin.

    ama vur deyince öldürmenin de alemi yok. tamamen kapatmak yerine 20-30 bin gibi bir sınır uygulanabilirdi. sonuçta bununla ayı döndüren insanlar var. millet bu parayla altın, döviz alıyor diye hizmeti gerçekten de amacına uygun kullanan insanları da mağdur ettiler.

    türkiye'nin en büyük problemi plansızlıktan bocalamasıdır. ortodoks politikayı anlarım. tüm harcamaları, kredi musluklarını kısarsın, daralmaya ve işsizliğin artmasına razı olursun, elindeki tüm kaynakları yatırıma kaydırarak zamanla toparlanırsın. heterodoks politikayı da anlarım. harcamaları artırırsın, üretim ve istihdam yaratırsın, bir süre yüksek enflasyona razı olursun ama zamanla üretim artacağı için emtia-hizmet fiyatları azalır ya da sabit kalır, halkın geliri enflasyondan daha fazla artınca ekonomiyi toparlamış olursun. bu iki yöntem de kabul edilebilir seçeneklerdir ve iktidarın seçimine bağlıdır.

    ancak sen bir taraftan konut fiyatı artmasın diye krediyi bitirip bir taraftan yabancıya konut satarak evin fiyatını yükseltirsen, bir taraftan ticari kredileri kısıp diğer taraftan istihdam artışı hedeflersen, bir taraftan ürün-hizmet maliyetlerini baskılamaya çalışır diğer yandan asgari ücrete devasa zam yaparsan, bir taraftan devletin zorunlu yapması gereken hizmetlere bütçe kısıntısına gidip diğer taraftan yok eyt çıkartır yok kamu işçisine rüyasında göremeyeceği zammı yaparsan iki yöntemi de geçersiz kılarsın.

    tabii iki politikayı da seçememesinin sebebi seçim. hadi bu seçimler bitti, artık 5 sene istikrarlı politika izlenir de diyemiyoruz çünkü 9 ay sonra bir seçim daha var. iktidar, kaybettiği başta istanbul, ankara olmak üzere büyük şehirleri yeniden almak isteyecek. ortodoks politika izleyemez halkı çok kızdırır, heterodoks politikayı karşılayacak kaynak ve üretim yok. 10 ay daha ne yardan ne serden vazgeçmeden gideceğiz bakalım. sonrası allah kerim.

    edit: akıl izan sahibi biri varmış da 15.000 sınır olarak güncellemişler yeniden. uygulamada 15 binin üzeri dikkate alınacak. bu sayede amacına uygun kullananlar mağdur edilmemiş olacak.

  • --- spoiler ---

    ava'da nasıl bir yapay zeka varsa nathan ı bıçakladığı sahnede bıçağı sokup bir de dikiş tutmasın diye bıçağı kıvırıyor. tarlabaşında mı büyüdün sen, altı üstü robotsun.

    --- spoiler ---

  • var böyle bir şey. tüyler ürpertici. tekrar kavga başlatıcı.

    mesela bugün tanık olduğum bir olaydan yola çıkayım;

    banka kuyruğunda bekleyenler var diyelim ya da hastanede doktorun odasının önünde bekleyen kalabalık da olabilir. sıra oluşundan mütevellit ortam zaten azıcık gergindir. aniden bi itiş kakış; ''sıra bendeydi'' gerginliği çıkıyor. atışma başlıyor taraflar arasında. ''arkadaşım bi müsaade et'', ''önce ben geldim lan'' lafları tansiyonu yükseltiyor yavaştan. sonra taraflardan biri yumuşuyor, ''can sıkacak bi durum yok, güzel abim gel sen geç benim sırama'' diyor.. ortam yatışıyor hafiften, tam mırıl mırıl eden kalabalık susacakken tartışmanın taraflarından diğeri, asabi olan patlatıyor bombayı

    - hah işte böyle susarsın, adam ol. !!
    ya da
    - illa uyaralım mı yola gelmen için !!11
    ya da
    - ha şöyle aferim!

    ulan napıyorsun yaa :((( niye kışkırtıyosun adamı? sonra kesin büyük bir kavga çıkıyor, daha bugün gördüm. sus işte adam hazır alttan almış.
    o son anda edilen laf var ya laf! kanın beyne sıçradığı andır. arada susmak lazımdır.

  • ya bu yabancılar daha dürüsttür algısını kim oturttu zihnimize. her yerde sahtekar düzenbaz adam çıkar. ama medeni toplumlarda kurallar o kadar iyi uygulanır ki bu adamlara fırsat verilmez.

    türkiye'de siyanürle altın çıkaran kanadalı firma ne kadar sahtekar, çevre düşmanı ve kötü değil mi? peki bunu kanada'da yapabilir mi ? hayır.

    yani işin özü bizim kurallarımız ve sistemimiz iyi olmadıkça, en doğru ülkeden en doğru insanları getirin onlar da yozlaşır.