ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilk kez bir erkekle yemeğe çıkacak kıza tavsiyeler
-
bir daha görüşmeyi düşünmediğiniz adamların hesabı bölüşme ısrarınızı anlamalarını beklemeyin.
asla iyileşmeyecek çocukluk yaraları
-
13 yaşında olup 28 kişi tarafından tecavüze uğramak ve güvendiği devlet erbaplarının ona "kendi isteğiyle yaptı" demeleri. işte bu yara kapanmaz.
(bkz: n. ç.)
edit: başlık başa.
şaka maka covid-19 aşısını türkler'in bulması
-
gurur duyulması gerek olay. fakat burda konuşulması gereken şey bu insanların neden çalışmalarını türkiye’de değil de yurtdışında sürdürdükleri/sürdürmek zorunda oldukları. bu da bizim utancımız olsun. hükümet utanacak değil ya.
gonca vuslateri
-
sen zamaninda turk halk profiline, kulturune demedigini birakma, basit gör hakir gör hatta turkten cocuk mu yapilir falan diye zirvala sonra gel hakan altunla sevgili olup ibo show da yeni nesil cansever denemesi yap. puhahahha. olm su ulkede kimseyi ciddiye almayin. valla almayin bak. 3 - 5 sene sonra kim kimdir nedir taniyamazsiniz bile.
kampanya çekilişlerini kazanan insanlar
-
bir defasında içinde para dolu zarfları dağıtan bir düğün arabasının önüne atlamıştım. yağmada güç bela bir zarfı kapıp güvenli bir noktada açtım. herkese bir şeyler çıkmıştı. herkes deli gibi seviniyordu. ama benim zarf boştu. tek boş zarfı kapmıştım. kampanya çekiliş filan değildi ama geleceğim hakkında çok net bilgiler vermişti.
uefa şampiyonlar ligi
-
şampiyonlar ligi’yle ilgili bazı trivia’lar:
- 1992 yılında tanıtılan turnuva, 1955 yılında başlayan “avrupa şampiyon kulüpler kupası”nın yerini aldı. turnuvaya grup aşaması eklendi ve belirli ülkelerden birden fazla takımın katılmasına izin verildi.
- 1992’den önceki turnuva başlangıçta sadece her ülkenin şampiyon kulübünün mücadele ettiği, düz bir eleme turnuvasıydı.
- “uefa şampiyonlar ligi marşı”, uefa tarafından kullanılan üç resmi dili içerir: ingilizce, almanca ve fransızca.
- şampiyonlar ligi'ni üst üste 3 kez veya genel olarak 5 kez kazanan bir takım, kupanın tam boyutlu bir kopyasını tutma hakkı kazanır. şimdiye kadar 6 kulüp bu onuru kazandı: real madrid, ajax, bayern münih, ac milan, liverpool ve barcelona (ajax ve bayern münih turnuvanın eski halinde üst üste 3 kez kazanmıştır).
- şampiyonlar ligi’ni en az galibiyetle kazanan takım: 5 maçla manchester united (1998-99).
- 1986-1991 yılları arasında, stadyumlarla ilgili bazı nedenler ve holiganizm sorunları nedeniyle ingiliz takımlarının şampiyonlar ligi'ne katılmaları yasaklandı. ingiliz takımlarının yokluğu, 3 takıma; 10 yıllık ingiliz hakimiyetinin ardından turnuvayı ilk kez kazanma fırsatı verdi (psv eindhoven, kızıl yıldız* ve steaua bucarest*).
- nottingham forest, şampiyonlar ligi’ni; kendi liglerini (1 kez) kazandıklarından daha fazla (2 kez) kazanan tek kulüptür.
- şampiyonlar ligi'ni sadece 3 kulüp yerel oyuncularıyla kazandı: real madrid (1966), celtic (1967) ve fc steaua bucarest* (1986).
- şampiyonlar ligi’nin en erken golü, 2007 yılında bayern münih formasıyla roy makaay tarafından maç başladıktan sadece 10,2 saniye sonra real madrid’e atılmıştır.
- atina, turnuvada tek sezonda 3 takım (olympiacos, panathinaikos ve aek athens*) tarafından temsil edilen tek şehirdir.
- bayern münih ile borussia dortmund arasında oynanan 2012–13 sezonunun finali, bugüne kadar en çok izlenen şampiyonlar ligi finalidir. ayrıca final, 2013 yılında 360 milyon izleyiciyle dünya çapında en çok izlenen yıllık spor etkinliği olmuştur.
- iker casillas, şampiyonlar ligi’nde en çok forma giyen futbolcudur (177 kez).
- aynı şehirden iki takım arasında sadece 2 kez şampiyonlar ligi finali yapıldı (2014 ve 2016'da real madrid - atletico madrid arasında).
- clarence seedorf, 3 farklı kulüple şampiyonlar ligi'ni kazanan tek futbolcudur (ajax, 1995; real madrid, 1998; ac milan 2003 ve 2007'de).
- arsenal, şampiyonlar ligi’nde farklı ülkelerden 11 oyuncuyla maça başlayan ilk takım (13 eylül 2006 hamburger sv – arsenal maçı).
- ilk 3 maçını kaybettikten sonra grup aşamasını geçen sadece 2 takım var: 2002-03'te newcastle united ve 2019-20'de atalanta bc.
- michael ballack, şampiyonlar ligi çeyrek finallerine 4 farklı kulüple ulaşan ilk futbolcu oldu: kaiserslautern, bayer leverkusen, bayern münih ve chelsea.
- ferenc puskas, avrupa kupası (şampiyonlar ligi’nin eski adı) finalinde hat-trick yapan ancak maçı kaybeden tek futbolcudur.
kaynakça
https://www.uselessdaily.com/…facts-you-didnt-know/
http://sportofcall.co.uk/…he-uefa-champions-league/
savcıyla tartışan uzman çavuşa silah taşıma yasağı
-
torpili bulan 20li yaşlarda çoluğu çocuğu savcı hakim yaptınız. daha hayatında ev geçindirmemiş fatura ödememiş tipler insanların hayatı hakkında karar veriyor. bir on sene sonra asıl bunlar palazlanıp bir yerlere atanınca görün siz.
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
-
küççükken sık sık öznesi olduğum cümledir, hatta bu cümle beni nitelemiş bir sıfattır.
annemin altın gününde annem kısır yapmıştır. ancak kısırın yanına konan marul yetişmez. eli kolu dolu olan anne insanı, 6 yaşındaki erkek çocuğu görünümlü kızını (ben) bakkala yollar. evden çıkmadan önceki son konuşmalar şu şekildedir ;
-duyycim : anne bak bi tane mi marul istiyosun, sadece bi tane mi alıcam ?
-anne : aaa delirtme insanı bi tane dedik ya işte hadi çabuk.
-duyycim : anne bak emin misin.
-anne : çabuk dedim !!!
şimdi bu diyalogdan marul alınması gerektiğini ve bir tane alınması gerekliliğini idrak etmek zor değil. ben de öyle yaptım. bakkala gittim. bi tane marul istedim. bakkalın itinayla koskoca maruldan bir yaprak koparmasını bekledim. bakkal kuşa vericem zannetti. üstüne bi de yok annemim günü var, az geldi ondan alıyorum dedim. bakkal pişkin pişkin poşete koyayım dedi, koy amca dedim. poşeti sallaya sallaya, hoplaya zıplaya eve geldim, bir yaprak marulla. bu arada yolda oynayan arkadaşlarıma katılmadım anneme marul yetiştirmenin ciddiyetiyle.
annem marulun nerde oldğunu sorunca poşeti gösterdim ama annemin o aptal mısın imalı bakışını hiç unutmadım yıllar yılı. annem ' iyi otur o marulu ye şimdi, sonra git canın istedikçe birer birer al gel olur mu' dediğinde de ciddi olduğunu sanmıştım, neyse ki canım istemedi.
işin ilginç yanı, bütün göstergeler bu yönde olsa da, iq veya eq ile ilgili bir problemim yıllar yılı çıkmadı.
12 yılda hiçbir bankanın hortumlanamaması
-
halkbank'ı dürümcü sanan kafanın tespiti.
yufkacıya kaçan eltiler
-
utanın lan ekşiciler. elin yufkacısı 2 kadını birden ayağına kadar getiriyor, siz yıllardır buradasınız bi kız düşüremediniz hahhahahahha
tanım: garip eltiler.
vahdeddin'e hain diyen vatan hainleri
-
sakarya savasinin ortasinda kendinden 40 yas kucuk kadinla 5. evliligi yapmak vatan hainligimi?
ıstanbul un anahtarini ıngiliz yetkiliye teslim edince vatan hainligimi oluyor?
kurtulus savasinin ortasinda ıngiliz gemisiyle kacinca vatan hainimi olunuyormus?
ıngiliz gemisiyle kacarken yanina bilmem kac bin altin para almasi onu vatan haini yaparmi?
mustafa kemal in oldurulmesi icin emir vermesi onu vatan haini yaparmi?
https://twitter.com/…?t=fmapt3nyjkebdwzgzmqsra&s=19
https://twitter.com/…?t=uqtzcg55zlryglv4tca3pq&s=19
göbeklitepe
-
kendisi ile birlikte toplamda bölgede 12 benzer yapının bulunduğuna dair haberler yayınlandı geçen sene. birbirlerine oldukça yakın megalitler bunlar. kazılar hala devam etmekte ve muhtemelen yıllarca daha sürecek. şuana dek çıkarılan bulgularda (bkz: karahantepe) ve (bkz: sayburç) dikkat çekiyor. özellikle karahantepe'de bulunan ana kayaya oyulmuş insan başı hayret verici. görsel üstelik bu yapının göbeklitepe'den birkaç bin yıl daha eski olduğu oraya çıkarıldı. yani artık en eski diye adlandırılan yapı göbeklitepe değil karahantepe gibi gözüküyor.
buradaki t şeklinde sütunların göbeklitepe'den farkı üzerindeki oymaların insan figürleri barındırması. göbeklitepe'de çok detaylı hayvan figürleri ve süslemeleri var. burada ise kaftan giydiği düşünülen insan figürleri söz konusu. t harfli sütunların yanısıra fallus yani erkek organı şeklinde yine ana karadan oyulmuş dik sütunlar da var. görsel ve bu odaya "akıtılması" için kullanıldığı düşünülen bir de oyuk var görsel akıtılan şey su mu, kan mı? bilinmez.
sayburç'ta ise durum daha farklı, henüz çok küçük bir kısmı kazılabildi çünkü modern bir yerleşimin yani köyün tam ortasında bina yapımı aşamasında temel atılırken fark edildi burası ve burda da yine ana karaya oyulmuş kabartmalar mevcut. kabartmada bir eliyle yine fallusunu tutan bir adam mevcut - insan figürü. ve iki tarafında da hayvan figürü var. görsel
dediğim gibi bunun gibi kazılmayı bekleyen toplamda 12 tepe söz konusu.
işi daha da ilginçleştiren şey ise günümüz teknolojisi kullanılara yer altına bakıldığında daire şeklinde ortaya çıkan odalardan 10-15 oda kadar daha olduğu bulundu. fakat bunu daha da ilginçleştiren şey o dönemde insanların aniden bu yapıların üstünü örtmeye karar verip çakıl taşları ve toprakla hepsini doldurup üzerlerini tepe şeklinde kapatmaları. böyle bir kararı neden verdiler henüz kimsenin bir fikri yok.
neden yapıldığına dair ibadethane ya da ritüel alanları fikri ilk başlarda mantıklı gelmiş olsa da kazılar devam ettikçe şöyle bir durum çıkıyor ortaya:
bugüne dek tarih hep avcı toplayıcılıktan tarıma/yerleşik hayata ve dolayısıyla hayvancılığa geçildiği bununla birlikte ibadethane/inanç kavramlarının daha sonra oluştuğu yönünde bir kronolojik bakış açısına sahipti. fakat göbeklitepe ve diğer tepeler incelendiğinde daha eski ve erken gelişmiş bir medeniyetin avcı toplayıcı topluma bilgilerini aktarmış olabileceği daha mantıklı bir yaklaşım gibi görünmekte. yani inanç, inanış, ibadet, mesaj, bilgi aktarımı için yapılmış olabilen bu megalitleri birileri avcı toplayıcı insanlara öğretti. uzaylılar vs demiyorum tabii ki - fakat yerel insan topluluklarından daha ileride/zaten erken gelişmiş bir medeniyetten gelen insanların aktarım yapması durumu akla yatkın. hali hazırda o bölgede yaşayan toplum bir sabah uyanıp böyle bir yapı inşaa etmeye karar vermiş olamaz diyor konuyu inceleyen uzmanlar. bu da hem tarihsel kronolojik bakış açımızı tamamen değiştirecek bir buluş gibi duruyor; hem de sandığımızdan çok daha gelişmiş medeniyetlerin çok daha eski zamanlarda var olmuş olabileceğine işaret ediyor.
diğer bir konu da özellikle göbeklitepe'de şuana dek yüzeye çıkarılmış 4 daire şeklinde odanın birbirleri arasında da birkaç bin yıllık zaman farkı olması. ilk yapılan daire ile 4.daire arasında binlerce yıl çıktı karbon testlerinde. insanlar yeni odalar yapmaya bin yıllar içinde devam etmiş yani. mevcut olanı kullanmak ya da geliştirmek/üzerine koymak yerine yeni odalar yapmaya karar vermişler. hemen yanlarında toprağın altında duran 10-15 oda daha gün yüzüne çıkarıldığında onların yapılma zamanı ve yeni bilgileri aç gibi bekliyorum ya.
kazıların yapılması keşke daha da hızlandırılsa dedirtiyor insana.