hesabın var mı? giriş yap

  • bugün, iş başvurusu için çağrıldığım şirketteki ablanın bana dediği eylem.

    pazartesiden perşembeye kadar: sabah 8.30 akşam 7-8
    cuma: sabah 8.30 gece 12-1
    cumartesi: sabah 8.30 gece 3
    pazar: tatilden hallice (yersen)

    ücret: asgari

    mekan: halkalı gümrük(gidenler bilir). tuğlalardan örülü bir odacık ve bir adet kondisyonu iyi konteyner.

    not: üniversite mezunuyuz, tecrübesiziz ama bu kadar da ölmedik mk.

    edit: söylemeyi unuttum. şirketin operasyon işlerinin yapıldığı, tuğla ile örülmüş olan 15 metrekarelik yere bir sıva çekmeyi bile uygun görmemişler. o tuğlalara üzüldüm aslında ben.

  • beni değerlendirme dışı bırakmış olan karakter tahlili şeysi. hemen kendimi dahil edeyim:

    granül kahve - kahve makinesi olmayan bir fakirsiniz. damak tadınızın da peki iyi olduğu söylenemez. bir gün birinin size kahve makinesi hediye edeceğini hayal ediyor ve her şeye rağmen hayata umutla bakıyorsunuz. boş vakitlerinizde kahve makinesi çeşitlerini inceliyor, gözünüzü karartıp almaya niyet ediyor sonra da dur biraz daha bekliyim, hissediyorum hediye etçekler bunu bana deyip vazgeçiyorsunuz. ananızın gözü de olabilirsiniz biraz.

  • kebapçının arkasında, saatin yanında duran takvimde hem latin hem de arap alfabelerinden tarih var sanırım. ya 7-19 yazıyor ya da 7-10. buna bakarak günlerden 19 temmuz veya 7 ekim olduğu tahmin edilebilir günün. fakat giyimlerinden dolayı fotoğrafın yaz gününde çekildiğini düşünerek 19 temmuz diye düşünüyorum.

    ayrıca eğer gerçekten 1884 yılında çekildiyse osmanlı'nın en buhranlı dönemlerinden hemen önce, son büyük savaş olan 77-78 rusya savaşından 6 sene sonra çekilmiş demektir. yani o zamana bakılırsa rahat dönemlermiş denilebilir zira bu tarihten sonra 87 yılında ülkede ermeni ve kürt hareketlerinin de dahil olduğu iç çatışmalar başlayacaktı.

  • istanbul'dan zimbabwe aranir...

    - alo mosamba orda mi?
    - kim?
    - mos.. oha ya adam turk cikti
    - ...

  • tam olarak ılık bir bahar öğleden sonrasında, buz gibi bir zywiec ve yanında çerezle birlikte izlenesi bir 'colin trevorrow' romantik komedi bilim kurgusudur ..

    yapım yılı olan 2012'yi düşünüyorum da zaman gerçekten hızlı akıyor ..

    (spoiler değil belki ama filmin konusuna atıf içerir)

    filme konu olan ilanın gerçek hikayesi :

    'backwoods home magazine', abd'de üç ayda bir yayınlanan bir dergidir .. dergi genel yaşama, ev dekorasyonuna, mutfak ve yemek kültürüne dair içeriğe sahiptir .. başlangıçta evinin garajında bu dergiyi çıkarmakta olan 'dave duffy', derginin hem editörü, hem sahibi, kısaca herşeyidir .. 'john silviera', 'dave duffy' için part-time çalışan biridir ve dergi reklam almakta sıkıntı çektiği için 'silviera'nın bir görevi de reklam sayfasında boş kalan kısımları gündelik yazılar, komik anekdotlar ve fıkralarla doldurmaktır .. yine boş reklam köşesini doldurması gereken bir sayıda 'silviera', üzerinde çalıştığı, kendi taslak hikayesinde yer alan ve tamamiyle kendisinin uydurduğu şu ilanı basar dergide : görsel ..

    tercüme etmek gerekirse : " eleman aranıyor - özellikler : zamanda geçmişe yapacağım yolculukta bana eşlik edecek. bu bir şaka değildir. posta kutusu 322, oakview, ca 93022. ödeme dönüşte yapılacaktır. kendi silahını kendin getireceksin. emniyet garanti edilemez. bunu daha önce yalnızca bir defa yaptım"

    kimsenin ilanı farketmeyeceğini düşünen 'silveira'nın sonradan anlattığına göre ilana binlerce kişiden yanıt gelir .. ilanın gerçekliğine inananların sayısı patlamıştır .. o sırada hapiste olan kişilerden bile kendisine başvuranlar olmuş ve geçmişe gitmesi halinde o zaman dilimindeki kendi gençlik hallerine suça bulaşmamayı önermesi için ona yalvaranlar çıkmıştır ..

    ve nihayetinde ünlü talk-show üstadı jay leno, bir gece programında ilanı gösterir ve ilan amerika'da fenomen haline dönüşür ..

    filmin senaryosu, bu ilandan esinlenilerek kurgulanmıştır .. görsel

  • zara markasının türkiye de ürettiği bir pantolonu aynı tarihte bir çok avrupa ülkesinde sattığından daha pahalıya satarak ülkemiz vatandaşlarını kazıklamasıdır. onca lojistik maliyete rağmen sadece bu ürünü değil bakabildiğim tüm ürünlerin fiyatları, diğer avrupa ülkelerinden hemen hemen %70 e kadar daha pahalı olabilmekte . pantolon aynı pantolon, kumaş ve dikiş bire bir aynı, üretim yeri türkiye yorumu size bırakıyor, bu fiyatlardan alışveriş yapan herkesi sevgiyle kucaklıyorum.

    türkiye 229.95 tl

    united kingdom 16 gbp (güncel kurla 159 tl)

    bulgaria 30 leva ( güncel kurla 137 tl)

    not:bu durumun vergiden kaynaklandığını düşünenler için kutukcu çok güzel açıklamış.

    not 2: fiyatlar aynı tarihte ve bütün ülkelerde birinci indirim döneminde alınmıştır.

    not 3:ülkemizdeki kira ve çalışanlara ödenen ücretler gibi giderlerin diğer avrupa kıtası ülkelerinden çok daha düşük olduğunu ve aslında firmanın ürünü diğer ülkelerden çok çok daha ucuz fiyatlara satabilmesi durumunda aynı karı elde edebileceğini de unutmamak gerek.

  • caz tarihinin kilometre taşlarından, 24 aralık 1964'te blue note stüdyolarında kaydedilmiş efsanevi wayne shorter albümü. öyle ki, mr. shorter'ın yaklaşık kırk yıl sonra piyasaya sürülen the best of'u bile bu albüm kadar tutmadı, ilgi görmedi. hard bop ve post bop arasında modal geçiş gösteren nefis albüm, yatay modal armoninin en leziz örneklerini sunuyor bizlere. kimi zaman avant-garde olarak da yorumlanan bu albüm, elbette albüme adını veren dördüncü parça speak no evil ile standartlaşıp, o dönem nesuhi ertegün'ün atlantic records'u ile rekabet içinde olan blue note'un altmışlarda birkaç altın plak elde etmesinin kaynaklarından biri oldu.

    freddie'yi bilen bilir, önüne sayfalarca nota koyarsanız adeta scanleyip ideal şekilde tonlara dönüştürür onları. madem hub'dan bahsettim, o halde kontrbasta ron carter'ın bulunduğunu, piyanoyu genç efsane herbie hancock'ın üstlendiğini belirteyim. caz tarihinin en geniş yelpazeli bateristlerinden; sonny rollins'in unutulmaz sidemani elvin jones'u görmek de pek tabi estetik haz veriyor.

    tümü birer caz standardı olarak kabul edilen parça listesine gelirsek:

    1. witch hunt
    2. fee-fi-fo-fum
    3. dance cadaverous
    4. speak no evil
    5. infant eyes
    6. wild flower

  • tabiki korkusuz korkak. hala çözemedim hangi kafanın ürünü olduğunu. senaryodan oyuncu kadrosuna, mekanlarından felsefesine kadar, her şeyiyle bir sır küpü. izledikçe gülüyorum.

    ustalara saygı kuşağı babında bir sahneyi yazayım.

    mülayim, işe gitmek için evden çıkmıştır ve sokakta yürümektedir. karşıdan ise bir adam gelir.

    - merhaba mülayim abi.
    + merhaba canım. bu herifi de hiç sevmem.

  • hukuk devletinde olunsaydı gündemi epey meşgul edecek bir hadise ama biz diktatörlük simülatöründe olduğumuz için 2 gün sonra unutulacak hadisedir.