hesabın var mı? giriş yap

  • benim anlamadığım şu,

    fb madem maçı ilk oyun durmasında terk edecekti, neden u19 ile çıktı sahaya? çocukların suçu ne?

    fb maçı madem ilk oyun durduğunda terk edecekti, neden sahada galatasaray'lı oyunculara press yaptılar? oynamaya niyetleri yoktu madem santra ile başlayınca hareketsiz kalarak protesto ederlerdi. galatasaray'lı oyuncular bu durumda atak dahi yapmazdı.

    farkındaysanız oyun başlayınca rakip ne yapacak diye öylesine paslaştılar ilk önce. sonra baktılar ki rakip oynamaya niyetli, press falan yapıyorlar. icardi affetmedi.

    hatta oyuncular sahayı terk ederken, u19 takımını alkışladı bile koskoca icardi.

    bence fb'nin yapması gereken aşağıdakilerden biriydi:

    *maça hiç çıkmamak
    *maça as kadro ile çıkıp hiç hareket etmeden oyunun durmasını beklemek sonra sahayı terk etmek
    *maça u19 ile çıkıp maçı tamamlamak

    bu üç ihtimalden birini gerçekleştirselerdi, saygı duyardım.

    ama hem u19 ile çıkıp, hem oynayacakmış gibi press falan yapıp, hem de 50. saniyede icardi'den golü yedikten sonra maçı terk etmek, kusura bakmayın ama çok büyük bir rezillik oldu.

  • 1836'da jean françois paujot isimli bir jamaikalı tarafından üretilmiştir.

    aslında, kendisi kırmızı ve mavi muz (sadece pişirilerek yenilebilir) üretimi yaparken, bahçesindeki ağaçlardan birinde bulunan muzun sarı rekli olduğunu ve pişirmeden yenilebildiğini farketmiş. muz türleri arasında daha kaliteli bir muz üretebilmek için çaprazlama yaparken, bugün bildiğimiz muzu üretmeyi başarmış.

    asıl ilginç olan ise, paujot'ın daha iyi bir muz üretme çalışmaları sırasında bu sarı muzun doğal bir mutasyon sonucu kendiliğinden oluşması. yani bu muz onun çalışmalarının ürünü değil. bugün bildiğimiz tüm muz tarlaları o tek ağaçtan ortaya çıkmıştır. tabi sonrasında çok zengin olduğunu söylemeye gerek görmüyorum.

    ayrıca bugün bildiğimiz muzun meyvesi kısırdır. doğal yollarla çoğalamaz.

  • sahip olduğunuz potansiyelin, hayat enerjisinin dört bir yandan kişilerce emildiğini, sömürüldüğünü hissetmektir.

    kafanızda milyonlarca fikir, heves; içinizde tonlarca azim varken her fırsatta aşağı çekilip vatan haini, hayırsız, dinsiz yeni nesil ilan edilebilmektir.

    en kötüsü de şanssızlığınızla birlikte zamanında dedesi işçi kontenjanından yurt dışına gitmiş diye orada yaşayabilen ama cahillikleriyle asla o imkanları hak etmediğini düşündüğünüz akrabalarınıza imrenmek, onların sana şükret demesini dinlemektir.

  • yaptırdıktan sonra şimdiye kadar yaşadığım en büyük pişmanlıklardan birini yaşadığım operasyon. korkudan şimdiye kadar yaptırmayan kafama sıçayım.

    (çok mesaj gelince tek tek yazmamak adina buraya yazayim:)

    dünya göz hastanesi’nde yaptırdım. altunizade. 2 tip önerdi doktor. lasek veya i-lasik.

    lasek: kornea kaldırmak yok. işleyiş korkutucu değil. fakat 2 gün yanma, batma, baskı hissediliyor. bunu yapan arkadaşım var, oradan biliyorum. doktor da söylemişti bu semptomları.

    benim olduğum i-lasik: makine korneayı kaldırıyor. laser yapılıyor ve doktor korneayı kapatıyor (detaylar önceki entry’lerde mevcut) olay anında ağrı, sızı, acı, hiç birşey yok. ama işlem korkutucu, korkmamak elde değil. ama acımayacağını bilince yine de çabuk geçiyor.

    ağrı kesici bile almadım. çıktım operasyondan güneş gözlüğümü taktım taksiyle eve gittim. ertesi günü otobüsle doktor kontrolüne güneş gözlüğümü takarak tek başıma gittim. ilk gün sabah olmuştum operasyonu, o gün karanlık odada yattım bütün gün. hepsi bu.

    25 sene gözlük takmış biri olarak, kesinlikle tavsiye ederim.

    kasım-2014 itibariyle:
    lasek: 2300 tl (6 taksit)
    i-lasik: 3200 tl (6 taksit)

    mayıs-2022 : gözler 8 senedir "0" miyop. yaşa bağlı hipermetrop başladı ama miyop yok. çok memnunum.

  • deplasman tribununde 8 kisi var. farkli yerlere oturmuslar. lan insan bari sohbet eder sen kiev'in neresinden diye

    debe editi: senin anıtkabirin olmayacak, her sene öldüğün gün ve saatte saygı duruşu olmayacak sen sadece öleceksin.. daima yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları.

  • ben çoçukluğumdan beri hep bir abim olsun isterdim, dertleşebileceğim, akıl danışacağım, sırtımı yaslayabileceğim bir abi. işte bu dingili tanıdıktan sonra vazgeçtim amk. iyi ki abim falan yokmuş lan, ya o da bunun gibi olsaydı? evlerden ırak ya töbeler olsun.

  • temel askerdedir. ilk gün komutan gelir ve:
    -benim adım ali kırç. unutmayın kırç, arada r var. soyadımı yanlış söyleyen veya dalga geçen olursa yakarım.
    komutan ara sıra askerlere kendi soyadını sorar. en sonunda sıra temel'e gelir.
    -temel söyle bakalım benim adım ne?
    temel düşünür ama bi türlü hatırlayamaz. o sırada arkadaşı kopya verir:
    -temel olum unutma arada r var.
    -haah hatırladım komutanım. ali gört!!!

  • mhp ise hesap sormazsam şerefsizim dediği ve pkk'dan daha tehlikeli olduğunu belirttiği siyasi oluşumla ittifak yapan son derece tutarlı bir partidir.