hesabın var mı? giriş yap

  • bu uçağı asıl ölümcül yapan şey gau-30 mm avenger topu veya düşük irtifadaki manevra kabiliyeti değil üzerinde taşıdığı targeting pod'dur yani aa/aaq-28(v)'dir. targeting pod bu uçağa diğer avcı/bombardıman uçaklarındaki kabiliyeti kazandırmakla beraber diğer uçaklarda olmayıp da bu uçağa özgü olan yukarıda yazdığım iki şey ile birleşince ortaya gerçek bir ölüm makinesi çıkıyor. tgp'yi 30 mm'lik topuna sabitleyip hedefi, topun baktığı noktayı tgp ile millerce öteden, görebilir veya tgp ile tespit ettiğiniz hedefi maverick* füzesi ile hurda yığınına çevirebilir veya lazer güdümlü bombalarla* hedefi yaklaşık yüzde yüzlük bir başarı oranı ile 20.000 feet gibi bir irtifadan imha edebilirsiniz. bu uçağın en sevdiğim yanlarından birisi de tf34-ge-100 motorlarından çıkardığı o karakteristik sestir. dcs a10-c warthog ile çok fazla içli dışlı olunca bu makineye göbekten bağlanıyorsunuz. paint scheme olarak 74th ft* candır, baldır.

  • köpeğe doğru koşmaktır. hatta arkadaşım kendisine doğru koşan köpeğe efsane bir tokat atmıştı. o günden sonra da ne zaman birbirlerini görseler yollarını değiştiriyorlardı. ciddiyim.

  • "16 yıldır başta olan bir insan yeni olarak şunu yapacağız diyemez; ancak özür dileyebilir."

    başka söze gerek yok.

  • biri erkek olarak kalmayı tercih etmiş olsa da istanbul hanımefendisi kibarlığında iken, diğeri kadın olmayı tercih etmiş olmasına rağmen kasımpaşa külhanbeyi kabalığındadır.

  • "...bu pahalı hediyeleri kazanmak için, milyonda bir olan şansınızı da tepin, çıksa da vergisini ödeyemezsiniz zaten" kısmıyla hem güldürmüş hem düşündürmüştür.

  • -eee yetti be dokuz ay dokuz ay kafama kakıp durma gel bakiim buraya
    -indir beni yere derhal
    -olmaz dokuz ay taşıyacam başka türlü susmayacaksın sen

  • eğer sitesine reklam alırsa ssg den daha zengin olabilir, artık sümer ailesinden para almaz, ailesine para atar, ayda 5 bin tl gönderir. amerikanın 2500 doları.

    seni seviyoruz sümer.

  • yaptigim bir arastirmaya gore (ciddi ciddi insanlarla oturdum konustum "*nudge* ya bişi sorucam eglenceli bi geceden eve donunde bi mutsuzluk cokuor mu sana da" seklinde 15 kisiye sordum... sonra baktim yüzdeye vuramiyorum 5 kisiye daha sordum yuvarlak hesap oldu) insanlarin yüzde 75 i (yani 20 kisinin 15 i) eglenceli bir geceden sonra eve geldiklerinde eger hemen yatip uyumazlarsa, inanilmaz bir mutsuzlukla karsilasiyorlar..

    boyle sanki içini pirçik pirçik bir şeyler edermiş gibi, inanilmaz bir yalnizlik, inanilmaz bir dram.. o an yaninizda savaş ay olsa, handy cam'i ile "nasil bir geceydi" diye sorsa, kisik sesi ile korkutsa, o derece..

    nette arastirdim, boyle dandik bir seyin arastirmasini yapan bir tek kendimin oldugunu farkettim.. ota boka sendrom bulan insan oglu, bu tarz bir mutsuzlukla kimse hastaneye gitmedigi, direk yatip uyudugu için bir ad bulamamis..

    ben buna izmir sendromu demek istiyorum arkadas.. maksat sehrimin adi yürüsün.. paris sendromu var, kudus sendromu var, stockholm sendromu bile var niye izmir sendromu olmasin.. bu da ilime, ilçeme bir hizmetimdir.

  • geçen sene bu zamanlar kız arkadaşım yeni bilgisayar almıştı. ben de tesadüfen bilgisayarı aldığı ilk gece onda kaldım. ama o gece kız arkadaşımın uykusu geldiği için erken yatmıştı. ben de onun bilgisiyarı alıp youtube’da biraz takıldıktan sonra uyuyakalmışım. ertesi sabah kız işe giderken bilgisayarını da almış lazım olur diye. bu arada sevgilim ana okulunda öğretmen. 5 yaş altı çocuklara eğitmenlik yapıyor. her neyse ders sırasında çocuklara youtube’dan bir çizgi film izletmek istemiş. ancak şansa bakın ki o gün de okula milli eğitimden müfettişler gelmiş dersi izlemek için. sevgilim youtube’a girdiğinde otomatik olarak ana sayfasına düşen videolara bakın;

    - kurtlar vadisi kahvehane baskını
    - laz ziya’dan testere necmi’ye racon
    - masonların karahanlı’yı infazı
    - testere’nin eroin profesörlerini öldürmesi
    - ezel ramiz dayı’nın gençliği
    - ezel cengiz kumarhane sahneleri

    meğer pc yeni olduğu için izlediğim her şey ana sayfaya kaydedilmiş. sevgilim youtube’a girdiği an müfettişlerin hepsi kahkahalarla gülmeye başlamışlar. allahtan olumsuz bir rapor falan tutmamışlar. ama o gün bayağı bir gülmüşler kızcağıza. tabi intikamı fena oldu. tam 1 hafta konuşmadı benimle. ben terkeder diye bekliyordum ama etmedi. sonunda da affetti.

  • elinde türk pasaportu olup tek kelime türkçe bilmeyen insan tanıdım ben sorduğumda da gerek duymadım dedi.
    simdi bu adam bir olaya karıştığında türk vatandaşı deyip kapatıcaz olayı ve mosmor olucaz öyle mi:)