hesabın var mı? giriş yap

  • tarlayı yeni satmış hacı dayı adisyonu. sabah ayıldığında iş işten geçmiştir.

    edit: tarlayı satan dayıların 90'lınyıllarda kaldığını iddia edenler var, o iş öyle değil. bugün en çok pavyon olan şehirler adana, mersin, manisa, aksaray, bursa, muğla, ordu, giresun. hatta ilçe olarak karacabey, mut, salihli, erdemli, tarsus, espiye sayılabilir. buraları özel kılan nokta çiftçilerin olması. üretici ürünü satar ve soluğu pavyonda alır. ankara pavyonlarında durum farklı değil, orada bürokrat, müteahhit fazla ama çiftçi de çok. zaten pavyon sahibinin hedefi kadın görmemiş dayılar genelde.

    bir pavyonda meze ve içki söylerseniz, dışardaki herhangi bir mekan kadar para ödersiniz ammma ne zaman masaya kadın çağırırsanız içilen ve yenilen her şey en az dörtle çarpılır.

    (bkz: pavyon/@sonbahar yolcusu)

  • milletin ölüm haberinin "şunu gömmüştür", "bunu gömmüştür" diye başlığından alınan oyuncu.

    bu arada başlığına gelmişken,

    adam öğretmeni oynuyor, öğretmen oluyor, ailesine düşkün baba'yı oynuyor, o oluyor. çirkef bir adam oynuyor, "çirkef" oluyor.

    büyük şizofren olduğunu düşünüyorum. yoksa bu kadar karakterden karaktere geçiş olmaz.

    mesela kenan imirzalıoğlu kendini çok geliştirdi yeaa ya, ulan adam yıllardır miroğlu'nu oynuyor. hangi role geçse miroğlu'nun bıyık bırakmış halinden öteye geçemiyor.

    ama münir özkul öylemi. salak milyonerler filminde çoluğu çocuğu olmayan, karısıyla bir evde yaşayan , sahaflarda kitapçı adamı öyle bir oynuyor ki bir an münir'in esas mesleği kitapçılık da, oyunculuğu ek iş yapıyor sanarsın.

    bu arada hababam sınıfında kalp krizi geçirdiğinde, yaşar usta ile oda bastığında, aynı yaşar usta bahçede gaz verirken ağlatandır. açar açar izlerim o ormandaki konuşmasını en zor durumumda gaza gelirim.

  • cebine koysalardı uyuşturucuyu daha uygun olurdu, böyle bir sakil bir anlamsız olmuş.
    artık adam nasıl bir yükselişteyse, tabağına domuz pastırması, cebine eroin, adım adım karalamalar kumpaslar.

  • günümüzde çek cumhuriyeti sınırları içerisinde yer alan, kaplıcalarıyla meşhur olan karlovy vary'nin eski ve almanca olan ismidir.

    bölgedeki sıcak suların bizzat kutsal roma imparatoru iv. karl tarafından keşfedildiği ve bunun üzerine 14. yüzyıldan itibaren bu bölgeye yerleşimin başladığı bilinmektedir. bu yerleşim yerinin iyice ünlenmesi ise 18. yüzyılda bilim insanlarının yöredeki sıcak suları inceleyip, bu sular üzerine yayınlar yapmasıyla gerçekleşmiştir. bu yayınlardan sonra pek çok ülkeden insan tedavi amacıyla karlsbad'a akın etmeye başlamıştır. böylelikle bu şehir zaman içinde avrupa'nın en meşhur sağlık merkezi oluvermiştir.

    karlsbad, bittabi pek çok ünlü ismin de uğrak noktası olmuştur. örneğin; karl marx burayı üç kez ziyaret etmiş, hatta onun anısına kente bir heykeli yapılmış: link. aynı şekilde ludwig van beethoven'ın ziyareti anısına da bir heykel yapılmıştır: link. ayrıca tolstoy, kült romanı anna karenina'da karlsbad'a önemli yer ayırmıştır. karlsbad'ı ziyaret eden bir önemli isim ise mustafa kemal atatürk'tür. mirliva mustafa kemal, 1918 yazında tedavi amacıyla bu şehre gitmiştir. yaklaşık bir ay kaldığı bu şehirde de bir günlük tutmuştur. tuttuğu bu günlük, yıllar sonra ülkemizin ilk kadın tarih profesörü olan afet inan tarafından derlenip, kitap haline getirilmiştir.
    (bkz: m. kemal atatürk'ün karlsbad hatıraları)
    (bkz: karlsbad'da geçen günlerim)

    son olarak, paşa'nın günlüğünde yer alan komik bir anısını bu başlığa bırakmak isterim. (not: metnin günümüz türkçesine uyması için naçizane ufak tefek dokunuşlar yaptım)

    “4 temmuz 1918 perşembe
    program gereğince sabah saat 7'de marksbrun önünde kadehimi içiyorum. kadehi yarıladıktan sonra da yudum yudum hem içiyor hem de mühlbrun'a doğru yürüyorum. yağmur yağdığı için açık olan şemsiyemle başımı muhafaza ediyorum fakat paltomu ıslanmaktan koruyamıyorum. muşambamı şevki'ye vermiştim. o da arkamdan geliyordu. yağmur dindi, adımlarımı sıklaştırdım. hızlı hızlı adeta asker yürüyüşüyle yürüyordum. herkesin durup bana baktığını ve gülmekte olduklarını gördüm. yürümeye devam etmekle beraber etrafıma, geriye bakınıyordum. bir de ne göreyim. benim şevki, hemen bir-iki adım mesafe ile bana ayak uydurmuş, yere kadar uzanan benim muşambamın içinde kendinden geçmiş, kollarını sallayarak beni takip ediyor. talimhane meydanında acemi askerlerin yürüyüş talimi esnasındaki hareketlerinden biri... ben de gülmeye başladım... -ne yapıyorsun? dedim. -hiç efendim, dedi...” :)

    paşa'nın karlsbad'da çektirdiği hatıra fotoğrafları için: görsel 1 - görsel 2

  • kucuk goguslu bir kadin olduguna dair ipucudur. zira buyuk goguslu bir hatun sutyenini unutmaz .unutamaz

  • kişisel olarak başladığım herkesi de çağırdığım boykottur.

    bildiğiniz gibi geforce now turkcell anlaşmasıyla beraber türkiye'ye geldi, sunucular kuruldu, beta testi yapıldı, bugün de bir fiyat açıklaması yapıldı. bize reva görülen fiyatsa 75 tl.

    bu fiyat zaten bilgisayar alamayan insanlar için pahalı olduğu gibi, objektif olarak da avrupa ve amerika fiyatından daha pahalı. bize bu hizmeti daha pahalı olarak sunacaksanız neden türkiye'ye geldiniz ki biz zaten çok da yüksek olmayan bir pingle avrupa sunucularında daha ucuza bunu kullanıyorduk. üstüne vpn kullanmadan avrupa geforce nowına erişmemizi de engelliyorlar.

    kişisel olarak buna verecek param olmasına rağmen vermeyeceğim. sizi de bu boykota çağırıyorum, çünkü bu yapılan şey adil değil. biliyorum pek çoğunuz bu hizmeti bekliyordu, biraz daha da bekleyelim, çok isteyen de vpn kullanabilir her zaman. bu boykotu ekşi sözlük olarak yayıp devam ettirebilirsek turkcell de bir değişikliğe gitmek zorunda kalacaktır.

    son olarak size sesleniyorum cebinde buna verebilecek parası olan ve almayı düşünen insanlar, siz de bu boykota ortak olun ki bir şeyleri değiştirebilelim.

    edit: hepimiz türkiyenin ekonomik durumunun farkındayız. 5 dolarlık ürünün 5 liraya gelemeyeceği bariz. burada fiyatın avrupa ve amerikadan aynı para birimine çevrildiklerinde de pahalı olması durumu var. turkcell kar etmek için bunu yapıyor diyebilirsiniz, fakat oyuncular olarak bu karı karşılamak zorunda bırakılmamız kabul edilebilir bir durum değil. turkcell bu işe girişmeden önce biz bu hizmeti daha ucuza zaten kullanıyorduk. şu ansa avrupa sunucularına vpn kullanmadan erişmemiz engellendi. turkcell bize merhaba bu da daha az pingli ama daha pahalı gibi bir seçenekle gelmedi, bizi kendi hizmetine mecbur bıraktı.

    geforce nowı çıktığından beri kullanıyordum, turkcell olayını ilk duyunca heyecanlanıp sevinmiştim, ilk günden ön kayıt yaptırdım. fiyatı görünceyse bu benim verebileceğim bir para olmasına rağmen direkt boykota karar verdim, zira ben aptal yerine konulmaktan bıktım.

    pek çok kişi zaten bu ücreti ödeyemiyor, pek çok diğer kişiyse ödeyebilecek olmasına rağmen benim gibi düşünüp boykotu destekliyor. oldukça iyi bir sayıya sahibiz, oyuncular olarak bilinçli bir topluluğuz, boykotu uygulayabilirsek turkcell de fiyatta elbet bir düzenlemeye gidecektir.

    bu sürede, ekşide, twitterda boykotu güncel tutabilir, çevremizdeki insanlara yayabilir, gerekli kurumlara mailler atabiliriz.