ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
katarlı gençlere türkiye'de sınavsız tıp hakkı
-
akla hayale gelmeyen yöntemler kullanılarak ülkenin maddi manevi , gelmiş geçmiş tüm kazananımlarının yok edildiğini gördüğümüz ama sesimizi çıkaramadığımız berbat bir haberdir.
edit : dün türkiye’nin en köklü tıp fakültelerinden birinden mezun olup uzmanlığını da bitirmiş birisinin yurt dışında denklik almasını whatsapp grubundan tebrik ettik, öncesinde oturup halimize üzülüp saydırdık , sonuç ne yıllarca burada eğitim almış kişi hiç bir ülkede kabul görmediği için onlarca sınava girip gitti. hiç bir ülkenin artık bizim hiç eğitimimize inanmamasına mı , bizim kendi ülkemize inancımız kalmamasına üzülelim , herşeye üzülüyoruz sadece üzülüyoruz.
istanbul'da musluk suyunun mavi akması
-
o değil de bu videoda bir dram yaşanmaktadır. mavi akan suyu videoya çekmek istiyorsun, o da ne. su tası mavi. bu yüzden renk belli olsun diye suyu tastan yere döküyorsun. fakat yerdeki taşlar da mavi. sonra allah'tan suya zoom yapılıyor da suyun mavi olduğuna inanabiliyoruz (bkz: swh) sanırım tuvaletteki mavi baskınlığına dayanamayıp su da mavi renge dönüşmüş.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
+ daha onceki isyerinizden neden ayrildiniz?
- sirketi baska yere tasidilar, nerede oldugunu bana soylemediler...
+ ...
17 sene hayranı olduğu kadınla evlenen adam
-
17 sene kebap hayal etmiş, önüne gelince hızlıca yemiş ve canı tatlı çekmiştir.
6 değil 16 dakika da verse biz bu maçı alacağız
-
28 mart 2015 hollanda türkiye maçı'nda spikerin ağzından duyduğum anda "inşallah de lan!" diye içimden geçirdiğim, söylendiği an maçı alamayacağımızı anladığım söz.
yaklaşık üç dakika sonra aslında 1-1 de kötü skor değil'e dönüşmüştür.
metin altıok
-
güzel anlatmış, yalnızlığı seçenlerin derdini.
bir sahaf kitabındaki nem ve küften
elime geçen inanılmaz sevinci
birilerine geçirememekten
gelişti bende bu bireysellik bilinci
beyoğlu'daki plakçının tahliyesinin istenmesi
-
nasıl bir ülkede yaşadığımızın kısa özeti gibidir. adamın dükkanında olay çıkarıyorlar, dayak atıyorlar ve ertesi gün ekmek teknesi elinden alınıyor. bu kadar hoşgörülü bir ülkeyiz.
laz ziya vs ramiz dayı
-
biri uluslarası silah kaçakçısı ve aynı zamanda orta doğu'yu yöneten konseyin bir üyesi. diğeri istanbul kabadayısı.
birinin muhatap olduğu konular ırak savaşı, suriye savaşı, abd-ingiltere-israil arasındaki dengeleri gözeterek orta doğu savaşlarına silah ihraç etmek.
diğerinin muhatap olduğu konular ali, eyşan, cengiz, ezel gibi mahalle insanlarının hayatlarıyla uğraşmak.
biri sıradan bir komiser tarafından hayatı karartılırken, diğerini tanımayan emniyet müdürü olamaz. .
ramiz'in teknik olarak kıyaslanacağı kişi duran emmidir.
edit: konseyin ırak savaşı ve suriye'nin geleceğini değerlendirdiği sahneden bir kesit yüce baron mehmet karahanlı'yı da yad edelim buradan:)
20 aboneyi hedefleyen küçük youtuber
-
babası tarafından yüklenir yüklenmez açılmış başlık. youtube keşke 18 yaş altının video yüklemesini de yasaklasa. babaları para kazanıcam diye ne hale düşürüyor çocukları
halısahada silahla başından vurulan genç
-
bu katil velet müebbet alsa en azından 60 yıl vergilerimizle beslenecek yiyecek içecek ısınacak. onun yerine bu ve bunun gibi mahlukatlar ya nükleer tesislerde atık bölümüne verilsin, derin madencilikte zincirle bağlanıp çalıştırılsın, veya idam edilsin organları ihtiyaç sahiplerine gitsin leşi de bilimsel araştırmalarda kullanılsın.