hesabın var mı? giriş yap

  • aslen "repurchase agreement"..icerigine gelince, repo, bir kisi/kurumun diger baska bir kisi/kuruma bir menkul degeri belli bir fiyata satarak daha ileri bir tarihte yine belli bir fiyattan geri satin alacagina dair yapilan anlasmadir..genelde repolar gecelik yapilir, yani satis bir gun yapilir ve ertesi gun geri cevirilir..vadeli repolar ise bir ay veya daha uzun vadeli olabilir.
    aslinda repo esasen bir teminatli borc seklidir..menkul degeri alan kisi satan kisiye fon saglamis olur ve menkul degeri de bir teminat olarak elinde tutar..satis ve alim fiyatinin arasindaki fark da borca uygulanan faizi temsil eder..

  • olabildiğince kısa açıklayayım.

    getir bir girişimdir (start-up) ve aslında temel olarak girişimin ne olduğunu anladığınız zaman, getir'in işten çıkarmalarını ve bu fiyat politikalarını anlayabilirsiniz.

    bu aralar sıkça duyduğumuz start-up'ın, küresel piyasalarda tanımı, haftada yüzde 5-7 arası büyüyen şirket demektir. kaynak

    yani kurduğunuz herhangi bir şirket, bu oranda bir haftalık büyüme yakalamışsa, o bir start-up'tır ve burada karlılık, para kazanma falan gibi konulardan bahsedemeyiz. peki bu büyüme takıntısının sebebi nedir? çok basit, bu hızda büyümeyi uzun süre koruyabilirsen, milyonlarca kullanıcıya ulaşman yalnızca birkaç seneyi bulur *** ve bu kadar kullanıcınız olduğunda, karlılık problemini bir noktada çözebileceğiniz düşünülür*.

    yani bir start-up yatırımcısı, bir şirkete yatırım yaptığında, en en en çok önemsediği şey o şirketin haftalık/aylık büyüme oranıdır. bu oran tatmin ediciyse, o şirkete para yağmaya devam eder. para yağdığı sürece siz şirketinize -aslında şu an ihtiyacınız olmasa bile- daha fazla personel alır, büyümeyi korumak için deli gibi kampanyalar yapar, yeni yeni pazarlara açılırsınız. dediğim gibi büyüme olduğu sürece, para var, para olduğu sürece, büyüme var.

    burada bir ufak parantez açıp, start-up yatırımcılığı sistemini de açıklamam gerekebilir.

    herhangi bir şirketin büyümenin aşamalarına göre çıktığı yatırım turları vardır. kabaca her bir turda topladığınız paranın, önünüzdeki 1 yıllık büyüme harcamalarınızı karşılaması gerekmektedir. tohum yatırım, seri a, b, c, d, e yatırımları ve en sonunda halka arz ya da başka bir şirkete satış.

    her bir yeni turda - şirket büyüdüğü için- bir önceki turdan daha büyük bir değerleme yapılır ve yatırım miktarı artar. en başta ya da ortalarda yatırım yapmış bir kişinin/kurumun tek motivasyonu, bir sonraki turda ya da yolun sonunda -borsa ya da başka şirkete satış- yatırımını belli bir çarpanla çıkarmaktır. burası bir süredir ponzi olmakla eleştiriliyor, çünkü şirketin karlılığından ziyade büyümenin finanse edilmesi ve yatırımın çıkarılması için yeni yatırımcının gelişine bel bağlanması bize bir miktar ponzi izlenimi veriyor.

    peki getir'de neler oluyor? getir deli gibi büyüyor arkadaşlar, piyasada yazılımcı, kalifiye hukukçu, yönetici bırakmadılar**, müşteri sayısı, satışı da deli gibi büyüyor. ama tam olarak yukarıda bahsettiğimiz şekilde büyüyor, büyüdükçe daha fazla yatırım alıyor, bu sefer daha fazla büyüyor. kar ediyor mu, imkanı yok. önümüzdeki 3-4 yılda karlılığa ulaşabilir mi? imkansıza yakın.

    ama yine de büyüyor ve yatırım geliyor olmalı diye düşünüyor olmalısınız? aslında öyleydi, ama fed'in faiz politikasında değişim, borsalardaki geri çekilme, geçen yıl gerçekleşen halka arzların rezaletle sonuçlanması *** küçük, büyük tüm yatırımcıların yatırım motivasyonunu ve risk kapasitesini düşürdü.

    bu durumda getir ve diğer büyüme odaklı girişimler neler yapıyor? birincisi, masraflı çalışanları, yani yöneticileri ve yazılımcıların bir kısmını işten çıkarmak -ki kasadaki para yolu biraz daha uzatsın-, ikincisi, bir şekilde karlı olabilmek yönünde adımlar atmak, üçüncüsü yeni iş modelleri eklemek**.

    burada belirtilen fiyat politikasını bu ikincisine bağlamak mümkün. ancak bu da yine de getir'in karlı olabileceği anlamına gelmiyor. hem türkiye'de **, hem de dünyada ** rakipleri var. bu rekabet ortamında bir şekilde hayatta kalmaları ve parasal olarak daralan piyasada yatırım bulmaları hala allahın emri.

    peki getir hayatta kalabilir mi ya da istenen finansal dönüşü sağlayabilir mi? burası biraz şaibeli. amazon neredeyse 15 yıl sonra karlılığa ulaşabildi ve bu süre zarfında çılgın miktarda yatırım/para yakarak dünyayı ele geçirdi. öte yandan netflix senelerce aynı sistemle yürüdü, büyümesi devam etti, ancak ufak bir yalpalamada -ki rekabet artık çok ciddi seviyede- şirket hisseleri 2017 yılındaki seviyesine döndü. işler sıkıntı yani.

    benim düşüncem, getir'in -global olarak- karlı olabilmesi için 10 yıl kadar bir büyümeyi, aynı zamanda dev bir markete dönüşmesini sağlayacak bir finansmana ihtiyacı olduğu yönünde. ki bu tüm rakipleri için geçerli bir durum. önümüzdeki yıllarda finansal daralmanın daha belirgin hale geleceği düşünülünce, ben getir'in şu anki haliyle hayatta kalmasını gerçek bir survival mücadelesi olarak görüyoru.

  • bu mecra neden aptal dolu amk? başlık en iyi yoğurt markası, girdilerin yarısı ev yapımı. olum siz salak mısınız, geri zekalı mısınız? ev yapımı diye bir marka mı var?

    markete gidip "bana bir adet ev yapımı marka yoğurt verin" mi diyelim salak oropsı dvşsdıaşrı kafayı yddirdiyibz yine

  • merkel'in bir röportajı vardı; "evinizde yardımcınız var mı, kaç kişi" diye bir soru sordular.
    çok net hatırlıyorum "yardımcım yok, bütün işlerimizi eşimle birlikte yapıyoruz" diye cevap vermişti.
    "bu ceketi daha önce giymiştiniz" denildi, "ben devlet görevlisiyim, modacı değilim" dedi.
    bazı ülkelerin oldukları, geldikleri yeri anlamak adına inanılmaz bir röportajdı.
    bu da onun gibi, elbisenin fiyatı zerre anlam ifade etmez kendini bilen insanlar için.
    "itibarın tasarrufu olmaz" gibi sözler, lüks yaşam sevdası vs tamamen geri kalmış ülkelerde oluyor.

  • yazı detayında çalışmak istemeyen gençlerin çalışmak istemediğini gösteren ifadeler şöyle:

    “… bana lojmanın resmini, mümkünse videosunu atar mısınız dedi. fotoğraf ve video attım. arkasından benden, personel menüsünü de göndermemi istedi. bir başkası, bana otel odası verip veremeyeceğimi sordu…”

    bak sen terbiyesiz gençlere, iş bulmuş bir de düzgün yemek yiyebilecek mi, köpek klübesinde bin kişiyle pislik içinde mi yaşayacak falan bunların hesabını yapıyor!

    yok kardeşim bu gençler adam olmaz, iş beğenmiyorlar, sen köle değil misin ne yapacaksın yemeği kalacağın yeri? ölmeyecek kadar yiyip hastalanmayacak kadar uyuyacak bir yatak neyine yetmiyor?

    tembel gençler, hep tembel bunlar. halbuki afgan gençleri öyle mi? yemek de sormaz yatak da. açın turizmci kodamanlarn önünü ltf.

  • istanbul büyükşehir belediyesi (ibb), kente 6 bin yeni taksi kazandırılmasını içeren yeni taksi sisteminin ayrıntılarını meslek temsilcilerine tanıttı. boykot kararı alan istanbul taksiciler odası toplantıya katılmadı.

    1 ceylanın 40 aslan tarafından parçalanması toplantısı (bkz: swh)

    tanıtım sunumunun ardından ibb genel sekreter yardımcısı orhan demir, ulaşım daire başkanı utku cihan ve toplum ulaşım hizmetleri müdürü barış yıldırım soruları yanıtladı. bu sırada zaman zaman gerginlik yaşandı. istanbul taksiciler birliği başkanı irfan öztürk söz alarak “bu salonda 10 tane taksici yoktur. bir ceylanın 40 tane aslan tarafından parçalanmasının toplantısı bu. sanki 5 bin taksi kararı kabul edilmiş gibi sunum yapıyorsunuz. kaç tane taksici var salonda? bu söylediklerinizin hangisini istediniz de yapmadık. korsanların burada ne işi var? her şeye varız ama anlattıklarınız bizimle alakalı değil. hayatımızı ortaya koyarız alınmamış kararların alınmış gibi gösterilmesine izin vermeyiz” dedi. genel sekreter yardımcısı orhan demir de toplantıyı düzenlerken tüm taksi odalarına ve derneklerin çağrı yaptıklarını belirterek “ne yazık ki diyalog isteğimize rağmen istanbul taksiciler odası başkanı toplantıyı boykot edilmesi için taksicilere çağrı yaptı. taksiciler de uydu. gelmediler” dedi.

    edit 21.10.2020 - başkanın açıklaması: https://dai.ly/x7wyjj9
    ibb başkanı ekrem imamoğlu, ibb’nin yeni taksi uygulamasını tanıtmak için düzenlediği toplantıyı boykot eden ve “onay vermiyoruz” açıklaması yapan istanbul taksiciler esnaf odası’na tepki göstererek “bir kere, kendi yetkilerini aşan bir açıklama olmuş. istanbul’da hangi sivil toplumda, odada görev yapıyorsa, herkesin başımızın üstünde yeri var. herkesle, her zaman görüşürüz. ama herkes yetkisini bilecek” dedi.

    -------------------------------------------------------------------------

    ibb'nin istanbul'da uygulamak istediği yeni taksi sistemi zeytinburnu'ndaki çırpıcı sosyal tesisleri'nde yapılan sunum ile tanıtıldı. ibb ulaşım daire başkanlığı tarafından yapılan sunumda verilen bilgilere göre plaka kiralamasına dayalı yeni sistemin sahibi ibb olacak. işletmecinin kim olacağı ihale ile belirlenecek. işletmecilik bireyselden kurumsala dönüşecek. istanbulkart, kredi kartı, online, qr ve nakit ile ödeme yapılacak. aplikasyon kullanımı zorunlu olacak.

    özgün araç tasarımı

    londra örneğinde olduğu gibi şehre özgü kimlik kazandıracak bir araç tasarımı planlanıyor. güvenlik ve hijyen için şoför ve yolcu kabinlerini standart seperatör ile ayrılacak. panik butonu, araç içi bilgisayar, takip sistemi, kamera gibi sistemler olacak. araçlara çocuk emniyet kemerleri zorunluluğu da getiriliyor.

    engelli erişimine uygun

    filonun belirli bir yüzdesinin elektrikli araç ya da hybrid olması koşulu söz konusu. en azından sıfır araçlarda işletmecilere filolarının belirli bir oranının engelli erişimli olması koşulu ve buna uygun araçların özgün tasarım kapsamında değerlendirilmesi planlanıyor.

    yaş sınırı 21

    ulaşım akademisi ile taksi şoförlüğü standartları belirlenecek ve kapsamlı bir sınav sürecinden geçirilecek. verilen lisans, 5 yılda bir yeniden sınava girilerek yenilenecek. şoförlerin yaş sınırı minimum 21 olacak. puanlama sistemi ile şoförlerin gelirinin arttırılması da sağlanabilecek.

    vardiya ve sabit maaş

    taksi şoförlerinin çalışma saatleriyle ilgili bir düzenleme yok. 24 saat aralıksız çalışan şoförler olduğu tahmin ediliyor. yasal mevzuata uygun vardiya ve sürelerde şoför çalıştırılması da model içinde mevcut. sektörde çok sayıda aktör olmasından dolayı gelirin sadece yüzde 13'ü şoföre kalıyor. şoförlerin ekonomik koşullarının da iyileşmesi amaçlı sabit maaş + prim şeklinde çalışma modelleniyor. en az asgari ücret tutarında sabit maaş olacak. sigortalar düzenli olarak işveren tarafından ödenecek.

    çağrı sistemine geçilecek

    çağrı sistemi ile vardiya doluluk oranlarının artması amaçlanıyor. çağrı sistemi ile yolcu bulma kolaylaşacak boş dolaşma azalacak. araçların tepelerinde doluluk oranlarını belirtir tepe lambası olacak. idare tarafından ortak kıyafet belirlenecek. temel ingilizce aranacak. kalite takibi denetimi toplu ulaşım yönetim denetim ekibi tarafından yapılacak. örneğin kısa mesafe yolcu almama da denetim listesine alınacak.

    https://www.ibb.istanbul/news/detail/37344