ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fatih portakal'ın lüks yatı
-
yat olduğunu anladık da lüks olduğu nerden anlaşılıyor anlayamadığım yat. millet öyle bir fakirleşti ki ne görse lüks sanıyor.
üniversitelerden siyaseti tamamen temizlemek
-
üniversitelerden siyaseti temizlemek yerine ilkokuldan itibaren "farklı düşüncelere saygı" diye bir ders koyalım. daha çok işe yarayacaktır.
8 yıl sonra gelen edit: başlık başa. yazar tüymüş ya da uçurulmuş.
ezel
-
bu dizinin 25.bölümünde ben eyşan'ın yerinde olsam en azından kapıdaki maserati'yi çizerdim...
belmez suratlarının gizemi
-
tam 48 yıldır çözülememiş, tüyler ürpertici bir gizemdir. 1971’de ispanya’nın bélmez de la moraleda kasabasında oturan pereira çiftinin dikkatini mutfak zemininde beliren bir leke çeker. ancak leke birkaç gün içinde bir kadın yüzünü andırır hale gelir. ilk surat
birkaç hafta içinde farklı suratlar ortaya çıkmaya başlar. asıl garip olansa, suratların az miktarda olsa yer ve şekil değiştirmesidir. örnekler
ardından pereira çifti evin tabanını değiştirmeye karar verir ve yerine beton dökülür. ancak suratlar görünmeye devam etmektedir. işin garip tarafı: yeni suratların eskileriyle olan benzerliğidir. bu durum evin cazibesini daha da artırır. örnek bir yüz, o dönemden kalma bir kupür
birkaç hafta içinde yetkililer evin altında kazı çalışmalarına başlarlar ve tahmin edilebileceği üzere * ortaçağdan kalma insan kemikleriyle karşılaşırlar.
artık ev paranormal araştırmacıların, medyumların, din adamlarının ve tabi ki turistlerin odağı haline gelmiştir. öte yandan bu olayın (bkz: çorum'da mezarlıkta ağlayan kız sesi duyulması) benzeri olaylardan çok daha paranormal olduğu belirtilmelidir. zira evde medyumlardan farklı olarak bilim adamları da çalışmalar yapmıştır.
profesör bender ve ekibi farklı zamanlarda yüzleri fotoğraflamış ve değişimi gözlemlemiştir. bu zaman aralığında odaya kimse sokulmamıştır. ayrıca laboratuvar sonuçları da gariptir. çünkü suratları oluşturan boya o denli incedir ki yüzler, betonun bir parçasıdırlar adeta.
şimdi gerçeklere gelirsek ki pek az kişi olayın gerçekten paranormal olmasını benim kadar arzu edebilir. üstelik olay hala açığa çıkarılamamıştır. ancak ev ahalisinin uydurmasıyla başlayıp sonradan medya ve belediye(!) tarafından şişirilmiş olması muhtemeldir. aksi taktirde “kimdir bu profesör bender, akademik bir araştırması var mıdır, yüzlere şimdi ne olmuştur” diye sorarlar adama.
öte yandan çorum belediyesi belki burayı okur da örnek alır. her bir belediyede binlerce lira para dönüyor. siz de şehre turist çekmek için bula bula mezarlıkta ağlayan kızı buluyorsunuz. mükemmel vizyon, bravo!
kaynaklar: wikipedia
bir site
o saatte bara gidip içenin başına her şey gelir
-
tam bu coğrafyanın yorumu. bu kafada adamları bir şekilde tepeden indirmedikçe, ne toplumsal ne de bireysel boyutta burnumuz boktan kurtulur.
eğer diktatör görmek istiyorsanız tarihinize bakın
-
(bkz: ad hominem)
ya kardeşim rte diktatör mü değil mi? sen buna cevap ver, bize ne italya'nın eski diktatörlerinden.
yunan ordusundan türkiye'ye bir mesaj
-
türkiye tarafından şöyle görünmektedir.
gece geç saatlere otobüs seferi isteyen tipler
-
geç? kime göre neye göre geç sen bana onu söyle hele.
haftanın 2 günü hastanede nöbetçi olan bir sağlıkçıyım belki. belki gece çalışan bir özel güvenlik işçisiyim. barmenim, ikinci öğretim okuyan bir öğrenciyim belki.
gecenin bir saatinde rahatsızlanan akrabamın, arkadaşımın yanına sırf cebimde taksi parası olmadığı için gidemedim belki hatta.
hepsini geçtim, sikimin keyfine göre barlarda demleniyorum, sürtüyorum sana ne lan?
kamu hizmetlerini senin mesai saatlerine, komşu/akraba gezmelerine göre mi ayarlamak zorundayız? normal olmanın kıstası senin uyku düzenine göre mi belirleniyor a benim kınalı cahilim?
işini gücünü yahut keyfini geceye göre düzenlemiş bir insan elbet otobüs seferi isteyecek o ''geç'' saatlerde.
ümraniye
marmaray'da ölen kızın notu
-
şu mektubu okuyup da ''ben oy vermeyeceğim ya'' diyen net akılsızdır!
cem yılmaz serenay sarıkaya ayrılığı
-
dünyada üzülecek çok daha fazla şey varken umrumda olmayan ayrılıktır.
bu ülkede 16 milyon kişi açlık sınırının altında yaşıyor. ekonomi hariç her şey konuşulsun istiyor birileri. o ayrıldı, bu barıştı.
bu ülkenin tek gündemi "ekonomidir" nokta.
abdülhamit'in torunlarının t.c.'den istediği miras
-
halktan gaspettiklerini geri istiyorlarmış, üçün başını alacak torunların istediği mirastır.
edit: gg'miş anca bu kadar yumuşattım.