hesabın var mı? giriş yap

  • isyerinin caycisi ile diyalog:

    - bir sey icer misiniz agbi?
    - yok daha yeni ictim, almayacagim.
    - olsun agbi yeni ictiysen, bak yeni cay demledik.
    - allah bos oturani sevmez diyorsun yani.
    - biz de pek sicak bakmiyoruz agbi.

  • ekşi yazarlarının yazdıklarından para kazanıyorsa ve ekşi hukuk gönüllülük esasına göre değil "***profesyonel***" işliyorsa buradaki mesajlara eşşşek gibi cevap vermek ya da praetorlara yönlendirmek zorundadır. parasıyla değil mi? skype-turkcell-facebook, benim herhangi bi sorunum için iletişim araçlarından yardım/destek talebi ettiğimizde ilgileniyor, aynı konumda olan ekşi sözlük sorumluları neden yapmıyor? yok efendim mesajı görmemişmiş. vallahi bunu webrazzi summitlerinde söylemeyin, dalga geçerler. böyle girişimcilik mi olur?!

  • okuduktan sonra kendimi uzun bir sure huzursuz hissettim,sonu da biraz garip geldi.anna kavan'ındı sanirim.okunmasi tavsiye edilir mi?
    bilemem.ama ki$in okunmamasi gerektigini biliyorum.

  • (pazartesi)
    - anneeeaaa alikerem benim oyunumu aldi serviste, geri isteyince de vurduuu
    - oglum, yarin guzelce iste, baskasinin malini almak hirsizliktir diye anlat, isterse paylasacagini da soyle, eminim geri verir.

    (sali)
    - aneeaaaa alikereme soyledim, paylasirim da dedim, bu sefer tekme atti
    - oglucum, sen uzulme, eminim alikerem'le ortada bir yol bulursunuz, anlasirsiniz, oyunu aldin mi?
    - alamadim, kafani servis kapisina takar suruklene suruklene okula kadar gidersin dedi (ne manyak cocukmus lan bu da, alt tarafi 8 yasinda).
    - tamam, kendi aranizda cozemiyorsaniz servis ablasindan yardim isteyin o zaman.

    (carsamba)
    - anneeeaaa alikerem kolumu isirdi, gozume de yumruk atti, oyunu da alamadim. bi daha istersem tenefuste beni lise binasinin bahcesine goturup dovecekmis, oyle dedi.
    - yarin git sen de ona vur o zaman

    (persembe)
    - anne, oyunumu aldim.
    - hmm... iyi oglum. (irdelemiycem, allahim naaptim ben?)

    (persembe saat 19:30, telefon calar)
    - aloo, ben alikerem'in annesi bilmemne, oglunuz alikerem'i dovmus. (ahanda!)
    - allah allah, cok ilginc. ne olmus, neden kavga etmisler?
    - bilmiyorum valla, anlatmadi alikerem.
    - bi sorun bakalim.
    (on dakika sonra)
    - alo, sizin oglan durup dururken vurmus, servise biner binmez yumruk atmis.
    - hanfendi, ben aralarinda halletsinler diye uc gundur ugrasiyorum (olayi bildigim kadariyla anlatirim), oglunuzla uzlasmasmaya calistigina eminim oglumun, ama sonunda boyle halletmisler iste.
    - nesi hallolmus? kaba kuvvetle mi hallolurmus. ne bicim annesiniz siz, ne bicim cocuk yetistiriyorsunuz? mudure sikayet edecegim oglunuzu.
    - buyrun edin. bu arada, alikerem kac yasindaydi pardon?
    - 8
    - benimki 6 oldu, cuma gunu. (ne diyorum ben? bu ben olamam? ama nasi da dovmus kendinden buyuk cocugu) iyi aksamlar (nezaketin batsin zkurmus, kari suratina kapadi telefonu)

    (cuma)
    - anneee mudurun odasina gittim yine
    - (bilmezden gel zkurmus, sakin ol) aaa neden?
    - bilmiyorum ki, birinin koltugunu tekmelemisim galiba serviste
    - hmm, alikerem'e vurdun diye olmasin?
    - yok ya, vurmadim bile, oyunumu ver yoksa seni bayiltana kadar doverim dedim, odu koptu.
    - aaa baak koca bir karga gecti disarda. (naaptim ben, naaptim?)

  • kendisi en güçlü jedi olarak geçinse de aslında tüm jediları kafalayan tipitipin tekidir.

    efendim şimdi biliyorsunuz ki darth maul ilk ortaya çıktığında qui gon jinn abimiz* "bu bir sith lordu" derken çırağı obi wan kenobi ise "sith lordu mu? 1000 senedir görülmüyorlar, nereden çıkmış ola ki?" der. yoda'nın o zamanlar 850 küsür yaşında olduğu gerçeğini de ele alırsak yoda aslında order 66'e kadar bir sith lordu görmedi. (count dooku zaten kendi öğrencisi olduğu için kategori dışıdır.) order 66'te de karşılaştığı imparator palpatine kendisini tokatlayıp yollayınca 900 yıllık kariyerindeki ilk ve tek yenilgisini alarak "failed i have" der ve coruscant'tan topuklar. 25-30 sene kaldığı dagobah'ın bataklıklarında iyice tırlatır, kendisine eğitim için gelen çöl garibanı luke skywalker'la tabiri caizse taşşak geçer, sırtında taşıtır, 1 defa olsun kılıç kullandırmaz. ve en son luke "dedemin 15.dedesinin toprağısın, bir ayağın çukurda, eğit artık beni" derken hadi bana eyvallah der, ölür ve luke'u bir başına bırakır.

    şimdi tarafsız gözle bakarsak bu kendine jedi büyük ustası unvanını veren mahlukat aslında jedi düzeninin başarısız olmasının en büyük sebebidir. bizzat yetiştirdiği count dooku karanlık taraf'a geçer, cenazelerde yüz yüze gelip beraber helva yediği sith ustasını sezemez, mace windu denen onu bunu doğrayan manyağa ses etmez, kendisinden fazla midichlorian taşıdığı için ve bu yüzden "the chosen one" gözüyle bakıldığı için anakin skywalker'a "oğlum onu elleme, bunu kesme, bir karışma" tipi talimatlar verir durur (zaten qui gon abimiz anakin'i ilk getirdiğinde kendisinin kral olduğunu bu çocuğa işlemesinin artık geç olduğunu fark edip 9 yaşındaki çocuk için "eğitim için yaşlı, alamayız" gibi über saçma bir bahane uydurmuştur.). neticesinde kendi makamı, kendi mevkisi uğruna galaksi yanar gider. beğenmediği anakin ise kendisini tokatlayan imparator'u haklayarak boşa "the chosen one" olmadığını cümle aleme ispat eder.

    sana çok kinlendim küçük tarikatçı seni. el kadar bebelerin aklını işle, "yok jedi iyidir, sith tu kakadır" de, koskoca galakside 870 sene bir elin yağda öbür elin balda yaşa, bir sith çıkıp gelince "force karanlığa terk edildi.". oldu canım. makamın mevkin niye var senin, sith'in zulmüne karşı galaksiyi uyar diye, mücadeleni cesurca ver diye var. iki kılıç salla, sonra topukla, qui gon gibi efendi adamın öğrencisi üzerinden yeni öğrenci bul, onları zehirle. bir savaşın varsa efendi gibi kendin ver, yok anlaşmak istiyorsan da çık adam gibi hakkını ara, koskoca senato niye var? wookie'sinden insanına, droid'inden rancor'una kadar galaksiye adalet temin etmek için var. naboo'dan geonosis'ine kadar trilyonlarca canlı var, onları korumak için var. sen napıyorsun, düzeni koruyorum diye gezerken senatoyu boş bırakıyorsun. ukala ukala "onu jedi yaparım, bunu yapmam" diyorsun, kaç bin yıllık düzeni harcatıyorsun. yazıklar olsun sana yoda gibi, galaksi ne çektiyse senden çekti, ne zaman öldün gittin 3 güne savaş bitti. luke'un da aklını yıkadın ama gelecek genç dimağlara bir etkin olmayacak ve jedi düzeni hak ettiği yeri yeniden edinecek.

    edit: bunun ekşi şeyler'e girmesi çok acayip durum. cidden bak. ben bunu biraz geyik olsun diye, biraz da episode viii'nin siniriyle yazdım, o ara aklıma takılmıştı. milletin ne yazıları giriyor, bizim ne yazılarımız giriyor...

  • hayata bakış açımın temelini oluşturan bakış açısı.

    zeki bir insan düşündüğünde, doğru soruları sorduğunda ve derin sorguladığında ulaşacağı şey nihilizmdir. her şey anlamını ve önemini yitirecektir. hayatın anlamı gibi şeylere cevap bulunamayacaktır vs.

    optimistik nihilizm ise bu anlam sorununu aşmaya ve gerçekçi bir bakış açısı oluşturmaya yardım ediyor.

    hayatın anlamı yaşamaktır, mücadele etmektir. kısa zaman sonra öleceğiz ve o yüzden daha iyi yaşayalım diyen akımdır optimistik nihilizm. hayatta sevdiğiniz şeylere anlam katan ve yaşama tutkuyla bağlayan şeydir. bir yandan iyimser bir yandan nihilistsinizdir. bence felsefe anlamında ki en başarılı sentezdir.

  • bu embesil müzik türünden 24 milyon dolar kazanmış olması... vallahi alnına elmas çaktırmasında değilim.